Oğlu, Yücel Çakmaklı'yı anlattı: Sinemada ötekilere umut oldu

Oğlu, Yücel Çakmaklı'yı anlattı: Sinemada ötekilere umut oldu

KÜLTüR - SANAT Haberleri

‘Millî Sinema’ akımının kurucusu olan babası Yücel Çakmaklı’yı anlatan Bahadır Çakmaklı “Babam Türkiye’deki ihya hareketinin beyazperdedeki yüzüydü. Sık sık ‘Yücel Çakmaklı’nın filmlerini defalarca seyrettim’ diyen kişilerle karşılaşıyorum” ifadesini kullanıyor.

MURAT ÖZTEKİN

Türk sinemasını, sırtını çevirdiği kocaman bir dünyayla tanıştıran yönetmen Yücel Çakmaklı’nın vefatının üzerinden tam 11 sene geçti. 23 Ağustos’ta hayata gözlerini yuman Çakmaklı, dün sevenleri ve sinema dünyası tarafından yâd edildi.
Türk sinemasında manevi değerleri ön plana çıkaran “Millî Sinema” akımının kurucusu olan Çakmaklı, “Minyeli Abdullah”, “Birleşen Yollar” ve “Kuruluş” gibi unutulmaz eserlerinin yanında TGRT için “Kurdoğlu”, “Kanayan Yara Bosna”,  “Bişr-i Hafi” gibi filmler çekti, bir kesime sinemanın kapılarını araladı.
Kendisi ilklerin de yönetmeni oldu; Türkan Şoray, Necla Nazır, Perihan Savaş gibi isimleri ilk defa başörtülü olarak seyirci karşısına çıkaran Çakmaklı, yapılan eleştirilere kulak asmadan yolundan ilerledi... Biz de büyük sinemacıyı oğlu Bahadır Çakmaklı’dan dinledik...

YOL GÖSTERİCİYDİ
*Babanızın vefatının ardından tam 11 sene geçti. Sizin için nasıl bir 11 seneydi?
İnsan yüzleştikten sonra eksikliğini anlıyor. Bizim açımızdan en büyük eksiklik bir mentör, bir yol göstericiyi kaybetmekti. Onu kaybedince önemli zamanlarda bizim için ne büyük yol gösterici olduğunu anladık.

*Çocukluğunuzdan itibaren Yücel Çakmaklı sizin için nasıl bir baba oldu? Nasıl bir karakteri vardı merhum babanızın?
Bize yoğun bir şekilde müdahale eden biri değildi. Ama gerekli zamanlarda çok da belli etmeden çocuklarını yönlendirirdi. Hem bana hem ablama sadece dünyevi değil manevi konularda da nasihat ederdi. Kendisi çok sakin biriydi.

DEVAMLI OKURDU
*Nasıl bir ev hayatı vardı?

Zamanının büyük bir kısmını okumakla ve gündemi takip etmekle geçirirdi. Gazeteleri ve belirli romanları okurdu. Ama evde senaryo yazma alışkanlığı yoktu.

*Fikrî mücadelenin içerisine girmiş bir yönetmen olarak sizi sinemaya yönlendirmedi mi?
Herkesin bir nasibi, bir yolu var. Sinema bize nasip olmadı. Merhum babam, bizi yaz aylarında setlere götürür, küçük roller verirdi. Ama bizi sinemaya yönlendirmedi.

*Oğlu olarak onu sinemadaki mücadelesi ve “Millî Sinema” akımı hakkında neler söylersiniz?
Yeşilçam’da dindar insanların kötü gösterildiği dönemde, filmlerde Türkan Şoray’ın tesettüre girmesini, Hülya Koçyiğit’in dinî kitaplar okumasını sağlayarak dışlanan muhafazakâr kesime umut oldu. Sinemada insanlara aslında eski olan yeni bir şeyi, değerlerini anlattı. Türkiye’deki ihya hareketinin beyazperdedeki uygulayıcısı idi. Şimdilerde sık sık ‘Yücel Çakmaklı’nın filmlerini defalarca seyrettim’ diyen kişilerle karşılaşıyorum.

*Babanızla en unutmadığınız hatıranız nedir?
Vefatına çok yakın bir zamanda 10 gün boyunca komada kalmıştı. Kendine geldiğinde “Baba nerelerdeydin?” diye sordum. Elini sallayarak “Ohoo! Nerelerde gezdim” dedi. Tabii ben anladım demek istediğini. Bir müddet sonra tekrar kötüleşti.

KAVGA ADAMI DEĞİL İDEALİSTTİ
Sorularımızı cevaplayan yönetmen Mesut Uçakan da, kendisinden çok şey öğrendiği Yücel Çakmaklı’yı anlattı. Uçakan “Ondan öğrendiğim çok şey oldu tabii. Ama en önemli olanı şuydu: Kimseye kin gütmezdi. Ilımlıydı. Kavga adamı değildi. Dürüsttü, idealine bağlıydı” ifadelerini kullandı. Çakmaklı’nın Türk sinemasına seyirciden büyük ilgi gören pek çok eser bıraktığını söyleyen Uçakan “En bariz vasfı da ilk defa Türk sinema tarihinde millî kaygıları gündeme getirmesidir. Yaptığı filmlerle bu açıdan son asırda üzerimize kapanan demir bir kapıyı aralamıştır. Toplumun bütün katmanları gibi sinemadan da dışlanan dindar gençliğe ‘Millî Sinema’ hareketiyle umut vermesidir. Ve bu yönüyle o bir öncüdür. Rahmetli, sinemayı şüphesiz önce inancının sesi olma noktasında değerlendiriyordu. Bu yüzden Çakmaklı’nın da sanatında yeni bir dil arayışı çok yer almaz. Klasik ama yetkin bir anlatımı yeğler” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...