Sinema ikaz etmişti! İşte dijital dünyanın tehlikelerine odaklanan filmler

Sinema ikaz etmişti! İşte dijital dünyanın tehlikelerine odaklanan filmler

KÜLTüR - SANAT Haberleri

İnternetin ikinci devrinde ortaya çıkan sosyal medya ağları ve anlık mesajlaşma aplikasyonları, hayatımızı ve insani münasebetlerimizi çok değiştirdi. Ama bazılarımız WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesi münakaşaları üzerinden, dijital dünyada ne kadar güvensiz olduğumuzun yeni farkına vardı! Aslında beyazperde internetin tehlikeleri üzerine çok dikkat çekmişti.

MURAT ÖZTEKİN

Gelin, bazılarının problemli alt metinleri olsa da sosyal ağların handikapları hakkında farkındalık meydana getiren o filmleri hatırlayalım...

“SANAL HAYATLAR”
Sanalda yıkılan hayatlar

Chat odalarında istismar edilen bir genç, sosyal medyada rezil edilen bir çocuk, evlat acısını sanal dünyada dindirmeye çalışan bir çift... Yönetmenliğini H. Alex Rubin’in üstlendiği “Sanal Hayatlar” sosyal ağların mahvettiği birkaç  insanın kesişen hikâyesini işliyor. Sosyal medyanın büyük yıkımlara yol açabileceğini bazen aykırı sekanslarla gösteren film, oldukça dokunaklı...

“THE HATER”
Kötülük geri döner!

Polonyalı yönetmen Jan Komasa’nın çektiği “The Hater” filmiyse sosyal medyanın ülkelerin politik geleceklerine de tesir edebildiğini gösteren bir eser. Tomasz adlı bir gencin, sosyal medyayı kullanarak siyasi manipülasyonlara imza atması, ama meydana getirdiği karanlığın kendisini yutması ana mevzu... Demokrasi üzerine düşünülecek tarafları olan eserin özgürlük mesajları “Netflix’vari”!

“SNOWDEN”
Her şey çok evvel oldu

Yönetmenliğini Oliver Stone’un yaptığı “Snowden”, hepimizin malumu olan Edward Snowden’ın hayat hikâyesi üzerinden, NSA’in internet kullanıcılarının her şeyine eriştiğini fark edip, kendi kurumuna karşı savaş açan bir ajanı merkezine alıyor. Realist ama eksik bir portre çizilen filmde, anlatım bir iç hesaplaşma üzerine kuruluyor. Her şeyin WhatsApp’tan çok önce geliştiğini anlamak adına tesirli bir film…

“SOSYAL AĞ”
Gözetleme kulesinin doğuşu

Yönetmen David Fincher’ın “Sosyal Ağ”ı, hak ihlali iddialarıyla sıkça gündeme gelen Facebook’un kuruluş hikâyesi üzerinden, sosyal medyanın günümüze etkilerini ele alıyor. Film aslında bir noktada, üniversitelilerin fotoğraflarının hack’lenmesiyle kurulan bir platformdan, neler beklenmemesi gerektiği gösteriyor! Mark Zuckerberg’ü devleştiren eser, bazen “hafifmeşrep” kalabiliyor.

“THE CIRCLE”
Hepimiz çemberdeyiz

Yönetmenliğini James Ponsoldt’un yapıp Emma Watson ile Tom Hanks’in başrolünde olduğu “The Circle”, yeni tarz bir şirketin insanların nefeslerini bile kaydeden uygulama geliştirmesini merkezine alıyor. Dijitalleşme ile şekillenen iş hayatlarına dair dikkat çeken yönü olan film, klişelerle dolu olsa da WhatsApp’ın yaşattığı duygulara tercüman olacak bir eser...

“GAMER”
Oyun içinde oyun!

Yönetmenler Mark Neveldine ve Brian Taylor’ın çektiği “Oyuncu” (Gamer) filmi ise sanal dünyadaki  oyunlar üzerinden gelişen bir mankurtlaştırma hikâyesine odaklanıyor. Yeni dünyada artık kişiler, ölümcül bir oyuna dâhil edilerek başkaları tarafından kontrol edilmektedir. Piyon yapılan Castle ise buna son vermek için, başka bir “oyuna” girişir...
Levan Gabriadze tarafından yönetilen “Sanalüstü”, David Schwimmer’ın yönettiği “The Trust” (2010) ve dokümanter bir film olan “Sosyal İkilem” benzer türdeki dikkat çeken filmler arasında yer alıyor. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...