Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Muallim filminin yönetmeni Müslim Şahin: Bitmeyen dertlerin ‘çocukluğuna’ indik

Muallim filminin yönetmeni Müslim Şahin: Bitmeyen dertlerin ‘çocukluğuna’ indik

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Bu hafta vizyona girecek 'Muallim’ filmini, yönetmeni anlattı: Tarihle hesaplaşma ve bunu dürüst bir şekilde ortaya koyma noktasında gecikme yaşadık.

MURAT ÖZTEKİN

Osmanlının son döneminde Jön Türk olan bir öğretmenin kendi değerleriyle tanışmasına odaklanan ‘Muallim’ filmi, bu hafta vizyona dâhil oluyor. Yönetmenliğini Müslim Şahin’in yaptığı ve yurt dışındaki bazı festivallerden ödül alan eserde, kültürel yabancılaşma ve sosyal ayrışmanın bu toprakların enerjisini tükettiği vurgulanıyor. Biz de ‘Öğretmenler Günü’ öncesinde vizyona girecek filmi yönetmeninden dinledik…

> Son yıllarda Türkiye’de dönem filmleri arttı, tarihe rağbet yükseldi. Bu, sinemada geçici bir trend mi?
Dünya sinemasında da zaman zaman bazı türler trend hâline gelebiliyor. Türkiye’de ise tarihî filmler politik sebeplerle öne çıkıyor olabilir. Ama bence daha önemli başka bir şey daha var: Biz tarihle hesaplaşma ve bunu dürüst bir şekilde ortaya koyma noktasında gecikme yaşadık. Resmî tarih bize bir şey söylüyordu ama hakikatte başka bir durum olduğunu biliyorduk. Bunun farkına varan insanların sanatta söz sahibi olması, tarihî filmlerin ortaya çıkmasına sebep oldu.

> “Muallim” adlı ilk uzun metrajlı filminizin ortaya çıkışında bu şekilde tarihî sorgulama ve hesaplama anlayışı mı vardı?
Aslında bugün yaşadığımız problemlerin ‘çocukluğuna’ inme ve çözüm arama niyetiyle yola çıktık. Özellikle toplumun polarizasyonu, bölünmesi bizim enerjimizi tüketen bir hâle dönüştü. Öte yandan bizi biz yapan değerlere ön yargılı yaklaşan bir sınıf oluştu.

Muallim filminin yönetmeni Müslim Şahin: Bitmeyen dertlerin ‘çocukluğuna’ indik

> Hikâyesi bir buçuk asır evvelinde geçen film aslında bize problemlerin değişmediğini de gösteriyor...
Maalesef problemlerimiz büyüyerek devam etti. Bugün artık bununla hesaplaşmamız gerekiyor.

BİR DERDİNİZ OLMALI
> Filminizdeki kahramanın yaşadıkları gibi, Türk sineması da yabancılaşmadan kurtulup kendi dilini bulduğunda nasıl bir tablo ortaya çıkar?

Üniversal bir sinema oluşturmak için taklit yerine kendinize ait bir şey ortaya koymanız gerekir. Öte yandan yaptığınız işin herkesin anlayabileceği formlara sokulması lazım. Japon ve İran sinemaları özgün eserler ortaya koyarak bunu büyük ölçüde başardı. Sinema pahalı bir sanat dalı ama bunun için çok büyük bütçelere gerek yok. Sadece bir derdiniz olması yeterli.

> Ama dönem filmlerinde durum biraz daha zor sanki. Siz nasıl bir yol izlediniz?
Biz tarihimizle övünsek de tarihî yapılara sahip çıkamadık. Bu sebeple Türkiye’de dönem filmlerini gerçek mekânlarda yapmanız çok zor. Biz de bunu başardık. Manisa’ya bağlı Kula ilçesi, çekimlerde güzel fırsatlar sundu.  


 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...