Mütefekkir ve yazar Seyyid Ahmet Arvasi'yi oğlu anlattı: Gece 2’de kapımız çalınırdı

Düzenleyen:
Mütefekkir ve yazar Seyyid Ahmet Arvasi'yi oğlu anlattı: Gece 2’de kapımız çalınırdı

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Vefatının 33. yıl dönümünde Seyyid Ahmet Arvasi’yi gazetemize anlatan oğlu Mehmet Murat Arvasi, "Rahmetli babamın sevenleriyle konuşmaktan bitap düştüğü zamanlar olurdu. O hâlinde bile ‘Aman, gelene gidene mâni olmayın’ diyordu" dedi. Türk İslam ülküsünün mimarı merhum yazarımız Arvasi'nin bilinmeyen yazıları ise tek kitapta toplanacak.

Murat ÖZTEKİN

Türk-İslam ülküsünün mimarı, mütefekkir ve yazar Seyyid Ahmet Arvasi’nin vefatının üstünden bugün tam 33 sene geçti... 31 Aralık 1988 sabahı daktilosunun başında hayata gözlerini yuman Arvasi’nin fikirleri ve kaleme aldığı eserleri ise geniş bir kesime yön vermeye hep devam etti... Arvasi’nin başta Türkiye gazetesindekiler olmak üzere, kaleme aldığı köşe yazıları da çeşitli kitaplara dönüşerek okuyucularıyla buluştu.

BİZE ÖLMÜŞ GİBİ GELMİYOR

Arvasi’yi vefat seneyi devriyesinde oğlu Mehmet Murat Arvasi gazetemize anlattı. Vefatının ardından geçen zamanı değerlendiren Arvasi “Elbette rahmetli babamı hâlâ arıyoruz ama biz iman etmiş kişileriz. Bu yüzden bize hiç ölmüş gibi gelmiyor. Sadece esas yurduna gitti” diye konuşuyor.  

MÜŞFİK BİR BABAYDI

Murat Arvasi “Arvasi Bey, hususi hayatında nasıl bir babaydı?” soruma ise şöyle cevap veriyor: "Müşfik ve merhametliydi. Aynı zamanda hâlden anlayan biriydi. Mesela akşam sofrada otururken yüzümüze bakar, o gün bir şeyler yaşamışsak hemen anlardı. “Benden bir şey saklamayın” derdi. Derslerimle alakadar olur, yardım etmeye çalışırdı. Uykuna dikkat et, sigaranı azalt derdi."

Mütefekkir ve yazar Seyyid Ahmet Arvasi'yi oğlu anlattı: Gece 2’de kapımız çalınırdı

“AMAN GELENE GİDENE MÂNİ OLMAYIN!”

Babasının hayatı boyunca çok aktif ve sosyal olduğunu söyleyen Arvasi “Erenköy’deki evimiz ziyaretçilerle dolar taşardı. Merhum babamın sevenleri ordu gibi gelip giderdi. Onun merhametinden yüz bulanlar, gece 2’de bile zilimizi çalabiliyordu. Konuşmaktan bitap düştüğü zamanlar olurdu. Hatta babam hayatının son zamanlarına doğru bir gün konuşmaktan yorulup yatağa düşmüştü. O hâlinde bile ‘Aman, gelene gidene mâni olmayın’ diyordu. Kendisi insanlarla sohbet etmeyi ve bir şeyler anlatmayı çok severdi. Orada konferans, burada röportaj… Devamlı kendisini alıp götürürlerdi. Hatta devlet tarafından, Rauf Denktaş gibi isimlerle görüştürüldüğünü de biliyorum. Genelkurmay tarafından davet edildiğini de... Yani çok enteresan irtibatları vardı. Hızına yetişmek mümkün değildi” ifadelerini kullanıyor.  

DEVAMLI OKURDU

Babasının okuma alışkanlıklarına dair bilgiler de veren Arvasi “Zaman içerisinde topladığı kitaplardan meydana gelen bir kütüphanesi vardı. Başta Üstad Necip Fazıl’ın eserleri olmak üzere devamlı okurdu. Türkiye gazetesinde çalışırken, bütün matbuatı inceler, dünyanın gidişatını takip ederdi. Babamın çok güzel bir el yazısı vardı; inci gibi yazardı. Daktilo kullandığı da olurdu. Hayatı çok planlıydı; genelde sabah namazından sonra kitap okuyup yazıya başlardı” şeklinde konuşuyor.  

Mütefekkir ve yazar Seyyid Ahmet Arvasi'yi oğlu anlattı: Gece 2’de kapımız çalınırdıMehmet Murat Arvasi

NECİP FAZIL’I HER HAFTA ZİYARET EDERDİ

Ahmet Arvasi’nin Necip Fazıl Kısakürek’le olan dostluğuna da temas eden Murat Arvasi “Evi yakın olduğu için haftada bir Necip Fazıl’a uğrardı. Birkaç sefer beni de götürmüştü. Necip Fazıl, son zamanlarında yatalak olmasına rağmen babam geldiği zaman ayağa kalkmaya çalışır, sonra sohbet ederlerdi. Babam aynı zamanda Ömer Öztürkmen, Dilâver Cebeci, Yavuz Bülent Bakiler gibi yazar ve şairlerle de görüşürdü” diye konuşuyor. 

ESKİ YAZILARI GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

Murat Arvasi, vefatından sonra babası Seyyid Ahmet Arvasi’nin birçok yazısının kitaplaştırıldığını ancak hâlâ gün yüzüne çıkmayı bekleyen makalelerinin olduğunu söylüyor. Merhum babasının bütün eserlerinin yakın zamanda “Anadolu Yesevisi Yayınevi” çatısı altında okuyucuyla buluşacağının müjdesini veren Arvasi sözlerine şöyle devam ediyor:

"Babamın mahallî dergilerde çıkan o kadar çok makale ve röportajları var ki, bunların toparlanması lazım. Tahminimize göre 1.100 civarında makalesi olması gerek ama yarısı kitap olarak basılmadı. Biz de bu yüzden onun yazılarının gün yüzüne çıkarılması için bir çalışma başlattık. Bütün kitapları yakında “Anadolu Yesevisi” adıyla kurduğumuz yayınevinden çıkacak. Rahmetli babam bir ilim adamıydı. Mevcut sistemde yetişti. Sosyoloji, pedagoji ve felsefe gibi ilimleri okumuştu. Bütün filozofları ve felsefi akımları bilir ve onları yorumlayabilirdi."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...