Işık tut da bak! Unuttuğun sanatlar var

Işık tut da bak! Unuttuğun sanatlar var

KÜLTüR - SANAT Haberleri

İkinci defa sanatseverlerle buluşan Yeditepe Bienali’ndeki klasik sanat eserleri, karanlık ortamlarda fenerlerle seyrediliyor. Küratör Berkan Karpat “Tarzımızı yeniden keşfetmemiz lazım” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Beş asırlık Sinan eseri Süleymaniye Camii’nin külliyesindeki “Darüzziyafe” binasına girdiğimizde ortalık gündüz vakti kararıyor. Ve ellerimize bir fener tutuşturuyorlar. Böylece karanlıkta yolumuzu bulurken hat, tezhip, minyatür gibi klasik sanat eserlerini de keşfetmeye başlıyoruz.
Sıra dışılıklar bununla sınırlı değil; sanat eserleri, duvarlara asılmamış; raflarda yatay şekilde sergileniyor. Dahası havuzlu avluda anlaşılması güç bir enstalasyon var... Zihinlerde sualler peş peşe beliriyor!

Işık tut da bak! Unuttuğun sanatlar var

Evet, odağına Türkiye’deki klasik sanatları alan ve ilki 2018’de yapılan Yeditepe Bienali, uzun bir pandemi tehirinden sonra geçtiğimiz günlerde kapılarını ikinci defa açtı. Dört mekânda gerçekleştirilecek bienalin, restorasyonu devam eden Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe binasındaki seçkisi şimdilerde görülebiliyor. Diğer üç mekân ise açılış için 7 Mart’ı bekliyor...

HAYDİ ALIN FENERLERİ!
Bir zamanlar yemekler dağıtılan binada sergilenen eserler, kitap sanatlarına gönderme yapacak şekilde dizayn ediliyor ve geleneksel yorumlara ağırlık veriliyor. Belli ki bienalin bu kısmında “Mazinizden gelen sanatları, uzunca bir zaman karanlıkta bıraktınız, haydi yeniden keşfedin! Alın size fenerler!” deniliyor. Peki, neyi, tam olarak nasıl keşfedeceğiz? Kendine has bir dünyası ve kaideleri olan sanatlar, çağdaş sanatın neresinde duracak? Ne kadar değişecek?
Bütün bu suallerin cevabı henüz ortada yok. Ancak bazı eserler, “çerçeve”nin çok fazla dışına çıkmışa benziyor!
Karanlıkta ilerlerken ışık tuttuğumuz eserler arasında kimlerin çalışmaları yok ki? Hattatların piri Hasan Çelebi’den Ali Toy’a, Fuat Başar’dan Çinli sanatçı Ali Lei Gong’a kadar 250’den fazla tecrübeli ve genç sanatçının 282 eseri birlikte görülebiliyor.

Işık tut da bak! Unuttuğun sanatlar var
Sorularımızı cevaplayan Yeditepe Bienali’nin küratörü Berkan Karpat, “Çerçeve İçi Çerçeve Dışı” temalarına atıfta bulunarak “Çıkış noktamızda çerçevelemek var. Mesela eserleri çerçeveleyip duvara asmayı sorguluyoruz” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: Hat, tezhip ve ebru gibi sanatlar, “kitabi sanatlar” olarak bir bütündü. Bunlar birbirlerinden ayrılıp duvara asılınca farklı bir duruma girdi. Biraz kitaptan ve hizmetten koptu. Dış temas başladı. Sınırlandı mı, açıldı mı bu bir soru işareti. 

BU SANATLAR HER ZAMAN ÇAĞDAŞTI
Küratör Berkan Karpat’a yaşayan en büyük hattatlardan olan Hasan Çelebi’nin “Hat sanatı levhacılığa döndü” eleştirilerini hatırlattığımda “Kendisi haklı. Bir de ‘santimi bin dolar’ denildiğini düşünürsek ne kadar kötü durumda olduğumuzu görürüz... Biz ise burada kitap sanatlarını hatırlattığımız gibi yatay sergilenen eserlerle sanatçının nasıl algıladığını da gösteriyoruz. Çünkü bu sanatların etrafla ilişkisinin yeniden düşünülmesi lazım. Enstalasyon, performans... Eserlerimiz için özgün sergileme tarzımızı yeniden keşfetmemiz ya da Batı’nın yaptığını kendimize uyarlamamız gerek.

Kaprat’a klasik sanatlara dair yapılması gerekenin tam olarak ne olduğunu sorduğumda sözlerini şu şekilde açıyor: Bu sanatların Batı’ya entegre olması gerekmiyor. Sadece içindekini tekrar keşfetmesi lazım. Kitap sanatları olarak bir hizmeti, mantığı ve düzeni vardı. Şimdi bunlar tekrar keşfedip halkla ilişkisini tekrar bulması gerek. Zira bunu bence kaybetti.

Hat, tezhip gibi sanatlara “klasik-geleneksel sanat” denilmesinin doğru olmadığını da savunan Karpat “Bu sanatlar hiçbir zaman geleneksel olmadı; her zaman çağdaştı. Çünkü insan, tamamen geçmişte yaşamaz ki! 21. asırda yaşayan hattat da çağdaştır. Hatta bazen 16. asırda yaşayan bir hat sanatçısının eseri, bugünden daha çağdaş olabiliyor” ifadelerini kullanıyor. Yeditepe Bienali’nde küratör Berkan Karpat’ın Yasin suresine dair sıra dışı bir enstalasyonu da yer alıyor. 


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...