CHP'de değişim zor zanaat!..

A -
A +

Hep değişecek diyorlar, ama değişmiyor, değişemiyor! Çünkü CHP açısından değişim hiç de kolay bir iş değil. CHP'nin değişebilmesi için, o 'bildik CHP' olmaktan çıkması gerekir... Kılıçdaroğlu, "Altı ok duracak, geriye her şey değişecek..." diyor. İşte işin 'püf noktası' da burası... Altı ok durduğu sürece, CHP'de gerçekçi ve köklü bir değişim olmayacak demektir. CHP'de lider değişebilir, tüzük değişebilir, parti meclisindeki üye sayısı değişebilir, PM üyelerinin kendisi değişebilir, ama CHP değişemez. CHP'nin ciddi manada değişip dönüşebilmesi için, siyasi programını bütünüyle tersyüz etmesi gerekir. Peki, bunu yapabilir mi? Yakın zamanda mümkün gözükmüyor! Bakınız iki gündür CHP'nin 34. Olağan Kurultay'ı devam ediyor. Aynı parti şimdiye kadar, tam on yedi tane de olağanüstü kurultay yapmış... Son olarak geçtiğimiz şubat ayında tüzük değişikliği yaptı ve tüzük hükümleri ilk defa bu kurultayda uygulanıyor. Nedir onlar? CHP'nin o değişmez blok liste savaşları yerine, bugünkü PM ve yüksek disiplin kurulu seçimi için, çarşaf liste uygulanacak. Ama burada da Kılıçdaroğlu doksan kişilik bir anahtar liste ile delegeleri yönlendirecek. 80 kişilik PM 60 kişiye indiriliyor. Dolayısıyla buraya seçilme rekabeti, sayısal yönden şiddetleniyor. CHP'de ne değişecek? Deniliyor ki, PM'ye falan falan isimlerin kesin girmesi bekleniyor. Mesela Prof. Burhan Şenatalar... CHP'de, Şenatalar gibi, sosyal bilimler alanında çalışan isimler o kadar çok ki. Mesela Sencer Ayata, onun kayınçosu Hurşit Güneş, Birgül Ayman Güler vs. vs... Uzun zaman boyunca "ON ARALIK HAREKETİ" isimli bir grubun koordinatörü idi Burhan Şenatalar. Teorik siyaseti bir türlü pratiğe dökemedikleri için, galiba On Aralık Hareketi artık hareketsiz. Yanılıyor olabilirim, ama epeydir o cenahtan bir haber de alamıyorum! Demem o ki, Burhan Şenatalar gibi bazı akademisyenlerle; Osman Korutürk, Faruk Loğoğlu gibi emekli hariciyecilerle (Daha önce de Şükrü Elekdağ, Onur Öymen, İnal Batu vardı) veya Faik Öztrak gibi mütekait maliyecilerle, yani sırf bürokratik kadrolarla önemli başarı öyküleri yazmak mümkün değil. CHP'nin bu noktayı dikkate alması lazım! Kılıçdaroğlu karizmatik bir lider değil. Hitabet gücü de zayıf. Ama çalışkan... CHP'ye bir hareket getirmeye çalıştığı belli. Ancak teşkilatın rehavetini, tek başına liderin koşturması izale edemez. Bunun için Kılıçdaroğlu, her vesile ile teşkilatın çalışması gerektiğini tekrarlıyor. Lakin kadro üzerinde ne kadar etkili olabiliyor? Burası önemli... Bakınız CHP'nin "değişim kurultayı" Numan Kurtulmuş ve arkadaşlarının AK Partiye geçişi kadar bile yankı uyandıramıyor. Bir tarafta, Ana Muhalefet Partisindeki sözüm ona dönüşümün gerçekleştiği kurultay, diğer yanda oyları yüzde birin altında olan bir partinin kendisini feshedip iktidar partisine katılması... Bu gelişmelerin toplumdaki yankısı, kuşkusuz tabandaki siyasal karşılığın da göstergesidir. CHP'nin 34'üncü kurultayı, kendi siyasal tabanında; değişim ve dönüşümden çok, ikinci adamın, yani yeni Önder Sav'ın kim olacağı merkezinde değerlendiriliyor! Bakalım bugünden sonra CHP'de ne değişecek? Dikkat! Kılıçdaroğlu için zaman daralıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.