Çavuşoğlu'ndan TGRT Haber'de önemli açıklamalar: Trump, müeyyide uygulamak istemiyor

Haber Merkezi ANKARA

Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, TGRT Haber’de yayımlanan ‘Gündem Özel’ programında İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevapladı. Çavuşoğlu, ABD ile yaşanan S-400 ve F-35 gerilimi ile CAATSA müeyyidelerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu konu başlıklarıyla şunları söyledi:

CAATSA YAPTIRIMLARI: CAATSA ile ilgili herhangi bir netlik yok. Trump, Türkiye’ye müeyyide uygulamak istemiyor. Trump’ın yaptırımları erteleme veya uygulamama yetkisi de var. ABD yönetimi ve Başkan Trump’tan beklentimiz bu.  Pompeo (ABD Dışişleri Bakanı) ile en son yaptığımız görüşmede Trump’ın bu çabalarına destek vermesi gerektiğini kendisine söyledik.

F-35 PROJESİ: Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılması konusunda henüz bir adım yok. F-35 projesindeki diğer ortakların hiçbiri Türkiye’nin bu projeden çıkarılmasını istemiyor ve ABD’nin Türkiye’yi çıkarma çabalarını desteklemiyor. Türkiye çıkarılırsa her bir F-35 uçağının maliyeti 7-8 milyon dolar artacak.

F-35 ALTERNATİFLERİ: Bizim hedefimiz ortağı olduğumuz ürünü almak. Ancak diyelim ki, her şey çok kötü gitti, F-35’i bize vermediler. Türkiye’nin de, kendimiz üretinceye kadar, yeni nesil uçaklara ihtiyacı var. Nasıl S-400 için başka arayışlara girdiysek, Türkiye bu konuda da ihtiyaçlarını başka kaynaklardan gidermek ister. Bu da en tabii hakkımız.

ABD’DEKİ TÜRK PİLOTLAR: ABD’deki Türk pilotlarının bazı yerlere girişleri engellendi ancak henüz Türkiye’ye dönüşleri yok.

S-400 SÜREKLİ AKTİF OLACAK: S-400 önümüzdeki yılın başında aktif hale gelecek. Başka bir ülkeye saldırı için alınan bir sistem değil, amacı savunma sistemi. Barışı korumak için alınan bir sistem. Bu sistem sürekli açık olacak ki, herhangi bir tehdit olduğu zaman tespit edebilsin. 

İNCİRLİK’İN DURUMU: ABD’ye ‘NATO müttefiki’ diyoruz, bir taraftan YPG’ye silah veriyor, diğer taraftan Halkbank gibi diğer siyasi ve FETÖ motifli davalar var. Türkiye’ye yönelik olumsuz adımlar atıldığı zaman bizim de elimizde İncirlik var, diğer konular var. Şu anda İncirlik olsun, Kürecik olsun, diğer konularda olsun biz süreci işletiyoruz. Bize yönelik ABD’nin çok olumsuz adımları olursa, eğer müeyyide veya daha ileri adımlar olursa bizim de ABD’ye vereceğimiz cevaplar var, olacaktır. Bu bir tehdit veya blöf de değil.

EKSEN KAYMASI ELEŞTİRİLERİ: ‘Eksen kayması’ eleştirilerine gülüyorum. Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması mümkün değil. AB ve NATO toplantılarında da söylüyoruz. Neye göre eksen kayması? Türkiye’nin tek boyutlu bir politika mı izlemesi gerekiyor? Türkiye’nin AB’nin kapısında hiçbir yere gitmeden beklemesi mi gerekiyor? Bu gerçekçi bir beklenti değil. Girişimci ve insani dış politikamızla birlikte tüm dünyaya açılıyoruz. Eksen kayması sözleri manipülasyondur.

DOĞU AKDENİZ: Doğu Akdeniz’de özellikle Kıbrıs etrafında gaz ve petrol rezervlerinin paylaşımı konusunda bir adım atacaksa bunu destekleriz. Yeter ki, KKTC’nin ve halkının buradaki hakları garanti altına alsın. Biz yeni kurulan Yunanistan’daki hükûmetle tüm bu çetrefilli konuları konuşmaya ve çözmeye hazırız.

AB MÜEYYİDELERİ: AB’nin burada dürüst bir şekilde ara buluculuk yapması gerekiyor. Kendi üyesinin yanlışlarını örtmek için dayanışma adı altında Türkiye’ye yönelik sembolik de olsa bu tür adımlar atmaması lazım. AB üyeliği kapsamında taraf tutmamalılar. Ama tersine adım atılırsa biz Doğu Akdeniz’de varlığımızı daha da artırırız.

FIRAT’IN DOĞUSU: Sınırımızdan gelen tehditler karşısında Cumhurbaşkanı’mızın, harekâtın olması yönünde talimatı var. Askerî hazırlıklarımız sürüyor. Trump’ın ‘Çekileceğiz’ açıklamasının ardından ertelemiştik.  Ancak son zamanlarda çekilmede yavaşlamalar var. İdlib problemlerini bahane göstererek oyalıyorlar. Doksan günde çekilmesi gerekirken 14 ay oldu hâlâ çekilmediler.  Sınırımızdan tehditler devam ederse harekât başlatabiliriz. Fırat’ın doğusuna gireriz.

ERBİL’DEKİ SALDIRI: PKK’nın Süleymaniye’den sonra Erbil’e de rahatlıkla girdiğini görüyoruz. Türkiye’de olduğu gibi Irak’ta da Kürtlerin en büyük düşmanı PKK’dır. PKK en büyük zararı Kürtlere veriyor.

ATİLLA’NIN SERBEST KALMASI: Prosedürler uygulanıyor. Daha sonra Türkiye’ye gönderilecek. Süreci yakından takip ediyoruz. Umarım kısa süre zarfında Türkiye’ye gelir.

IRAKTAN DESTEK BEKLİYORUZ
PENÇE OPERASYONU: Pençe Harekâtı’mızın amacı PKK’nın Kandil’den temizlenmesi. Emin adımlarla ilerliyoruz. Irak’tan somut destek bekliyoruz. Sahada destek görmediğimizde sözlü desteğin bir manası yok.

SONDAJDA BİR BULGU YOK
SONDAJ ÇALIŞMALARI: Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarımız devam ediyor. Ancak öyle Rum kesiminin açıkladığı gibi 170 milyar metreküp düzeyinde bir bulgu yok. Rum kesimi, bölgeye uluslararası güçlerin dikkatini daha fazla çekmek için basın aracılığıyla manipülatif haberler sızdırıyor.

İHVAN KARDEŞLİĞİ MANİPÜLASYON
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘İhvan’ iddialarına ve Mısır’la neden kavga ediyoruz sözlerine cevap veren Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu şunları söyledi: 1,8 milyar ümmetin tek umudu Türkiye’dir. Bunu Filistin’de gördük. Kim demokratik şekilde yönetime gelirse biz onunla ilişkimizi sürdürüyoruz. O ülkeyi kimin yöneteceği o ülkenin halkı belirler. İhvan Kardeşliği saçmalığı bir manipülasyondur. Kılıçdaroğlu’nun bunun böyle olmadığını bilmesi gerekiyor.

MERİH'İN VİZE MESELESİ BÖYLE ÇÖZÜLDÜ
Millî futbolcu Merih Demiral’ın vize konusunda yaşadığı sıkıntıya dair konuşan Bakan Çavuşoğlu “Vize konusunda bir sıkıntı olmuş. Hemen biz devreye girdik. Singapur’daki Büyükelçimizi aradık, Çin Büyükelçimiz Türkiye’deymiş, onunla görüştük. Bakan Yardımcımız ile bu süreci koordine ettik. Hafta sonu olmasına rağmen Singapur’daki Çin Büyükelçiliğini açtılar. Başvurular alındı ve vizeyi verdiler bu mesele çözüldü” dedi.

GİZLİ BİR ANLAŞMA YOK
Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, Japonya’da düzenlenen G-20 zirvesinde, iki ülke arasındaki ilişkilerin devamı yönünde Erdoğan ile Trump arasında gizli anlaşma yapıldığı şeklinde batı basınında çıkan haberleri yalanladı. Çavuşoğlu “Gizli bir anlaşma yapmaya gerek yok. Erdoğan da açık sözlü bir insandır. Trump da öyle. İkisi de birbirinin bu açık sözlülüğünden hoşlanıyor. Trump da Cumhurbaşkanımıza, ‘Siz açık sözlü bir insansınız, her şeyi net söylüyorsunuz, o sebeple sizi seviyorum’ diyor. Cumhurbaşkanı’mız da Trump’a aynı şekilde açık sözlülüğünden dolayı müteşekkir. İki açık sözlü liderin gizli bir anlaşma yapmasına lüzum yok. İkisi de ilişkilerin zorluklara rağmen devam etmesinden yana görüş belirtiyor. Biz de Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde aynı doğrultuda politikalar izliyoruz. Tabii ki ilkeli davranıyoruz, tabii ki diklenmeden dik duruyoruz. Ama iki ülke arasındaki var olan sorunları çözmek için de diplomasinin çalışması lazım. Bunun dışında ayrı bir gizli anlaşma yapmaya gerek yok, ihtiyaç da yok” dedi.