Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dikenli teller sizi kurtaramayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dikenli teller sizi kurtaramayacak

POLİTİKA Haberleri

Dikenli tellerin Avrupa’yı mülteci akınından koruyamayacağını belirten Cumhurbaşkanı “Ölen çocuklardan kan yerine petrol aksaydı anında müdahale ederdiniz” dedi.

BATUHAN YAŞAR
CENEVRE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Suriye kaynaklı göç probleminin tek çözüm yolu, mültecilerin bizim sınırlarımız içinde tutulması olarak görülemez” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde 1. Küresel Mülteci Forumu’nda katılımcılara hitap eden Erdoğan, birçok devlet başkanı ve liderlerle ‘güvenli bölge’ meselesini görüştüğüne dikkati çekti ve “Örneğin, ‘Suriye’nin kuzeyinde gelin bir güvenli bölge tesis edelim’ dediğimde hepsi, ‘gayet güzel’ diyorlar. Çünkü ortada bir terör koridoru var. ‘Siz destek verin, bakın plan hazır, projeler hazır, bunu bir an önce yapalım’ dediğimiz de dünyanın devleri, parası en çok olanlar, sadece bize gülücük atıyorlar. Destek vermeye gelince destek ne yazık ki yok” diye konuştu.

UTANÇLA HATIRLANACAKSINIZ
Batılı liderlerin Suriye kaynaklı düzensiz göç meselesine, sadece güvenlik ve çıkar penceresinden baktığını ifade eden Erdoğan, “Dikenli tel örgülerinin Avrupa’yı mülteci akınından koruyacağı gibi son derece yanlış bir düşünceye prim verildi. Hatta çözüm yolu olarak Akdeniz’deki mülteci botlarının batırılması dâhil ileride utançla hatırlanacak önerilerle karşılaştık ve bu botları şişleyerek batırdılar ve o insanları Akdeniz’in sularına gömdüler” dedi.

KAN, PETROL OLSAYDI...
Erdoğan, şöyle devam etti: DEAŞ terörü bahanesiyle Suriye topraklarından sınır illerimize saldıran, kan döken Suriye’de etnik temizlik yapan terör örgütlerine destek verildi. Suriye’de 9 yıldır yaşanan insanlık dramını Halep’teki şu duvar yazısı çok net anlatmaktadır; ‘Suriye’de ölen çocuklardan kan yerine petrol aksaydı dünya anında müdahale ederdi.’ Petrol kuyularını koruma uğruna harcanan çabaların hiçbiri canını kurtarmak için varil bombalarından kaçan çocuklara harcanmamıştır. Ben de sesleniyorum diyorum ki; o petrol kuyularında bulunan petrolü gelin beraber çıkaralım, ondan sonra o terör bölgesine şu projeleri uygulayarak, şu anda mülteci hâlinde olan bu insanları o yaptığımız evlere, okullara, hastanelere barınmaları için oraya yerleştirelim. Ama buna yanaşmıyorlar. Çünkü petrol onlara daha çok lazım.

ÜLKEMDE 516 BİN SURİYELİ BEBEK DÜNYAYA GELDİ
Suriye’de çatışmalar başladıktan sonra açık kapı politikası uygulayarak, ülkemize sığınan hiç kimseyi geri göndermedik. İmkânları bizden katbekat fazla ülkeler, mültecilere sayıları onlarla ifade edilen kotalar koyarken, biz ırk, din, dil, etkin köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık. Birkaç münferit hadise dışında hamdolsun mültecileri ötekileştirecek, dışlayacak, onları düşmanlaştıracak hiçbir üzücü olay yaşanmadı.
Eğitim çağındaki 1 milyon Suriyeli çocuğun 685 binine okul imkânı tanıyoruz. Okullaşma oranını 5 yılda yüzde 30’dan yüzde 63’e çıkardık. 34 bin Suriyelinin ülkemizde lisans ve lisansüstü eğitim almasının önünü açtık. Son 8 yılda ülkemizde 516 bin civarında Suriyeli bebek dünyaya gelmiştir. Bu bebeklerin de her türlü sağlık imkânından faydalanmasını temin ettik.
Ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgelere şimdiye kadar 371 bin Suriyeli gönüllü olarak geri döndü. BM Genel Kurulunda gündeme getirdiğim projeyi hayata geçirebilirsek bu sayının ilk etapta 1 milyonu bulacağına inanıyorum. 15. yüzyılda engizisyondan kaçan Musevilere sahip çıkan, üç asır önce ‘tahtımı veririm, tacımı veririm ama devletime sığınanları vermem’ diyen bir ecdadın torunları olarak, bu konuda elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz.

AVRUPA’DAN HÂLÂ SES YOK
Türkiye’nin aynı zamanda insani yardımlarda millî gelire oranla dünyanın bir numaralı ülkesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şu an itibarıyla harcamalarımız 40 milyar doları aştı. AB’nin bize verdiği söz vardır. ‘3+3 milyar avro bu kurumlara destek vereceğiz’ demişlerdir. Şu an itibarıyla ne yazık ki AB’den Bu STK’lere gelen destek ancak 2 milyar avroya ulaşmış durumdadır. Durumun ne olduğunu göstermesi bakımından herhalde bu çok büyük önem arz ediyor. Hâlâ ikinci 3 milyar için herhangi bir ses yok. Bundan da tahsis edilen 450 milyon avro ‘geldi, geliyor’ diyorlar ama gelmiş değil” dedi.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...