Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

'Biden, Erdoğan’la ilgili tutumunu gözden geçirmeli'

'Biden, Erdoğan’la ilgili tutumunu gözden geçirmeli'

POLİTİKA Haberleri

Yasin Aktay "ABD, prestijini yeniden kazanmak istiyorsa Türkiye ile yakın olmalı" dedi ve ekledi: Türkiye bütün Orta Doğu’da dengenin bir parçası değil, bu dengeleri belirleyen bir ülke hâline geldi.

EBRU KARATOSUN
ANKARA

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, ABD’nin, prestijini yeniden kazanması için Türkiye ile daha yakın ilişki içinde olması gerektiğini söyledi. Aktay ile Körfez bölgesindeki gelişmeler başta olmak üzere, ABD’nin Orta Doğu politikasının yeni dönemde nasıl şekilleneceği üzerine konuştuk. ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın Orta Doğu politikası konusunda farklı hareket edemeyeceğini ifade eden Aktay, “ABD, Orta Doğu’da ciddi bir prestij kaybına uğradı. Darbeleri, diktatörleri ve terör örgütlerini destekleyen tutumuyla öne çıkmış durumda. Bu, ABD’nin iddia ettiği demokratik değerleri ile çelişen bir siyaset. Oysa, Orta Doğu’da bütün dünya barışına hizmet edecek bir arayışı olacaksa ve kendi prestijini tekrar kazanmak istiyorsa bölgenin tek demokratik ülkesi olan Türkiye ile daha yakın ilişki içinde olması gerekiyor” dedi.  Aktay, özetle şunları söyledi:

GÜÇLÜ HALK DESTEĞİ VAR
(ABD’nin yeni dönemde Orta Doğu politikası) ABD’nin Orta Doğu politikasında çok bir farklılık olacağını düşünmüyoruz. Aslında Donald Trump, bir başkanın sahip olabileceği siyaset yapma yetkisini ve imkânını sonuna kadar zorladı. Orta Doğu’dan askerlerini çekme konusunda şaşırtıcı bir tavır sergiledi ve buna da sadık kalmaya çalıştı. Ancak, Trump ve Pentagon’un politikasının farklı olduğu ortaya çıktı. Aynı CIA ve Pentagon bugün demokratları da etkiliyor olacak. Trump, Kudüs konusunda da belki herkesi şaşırttı. Demokratların yapmaya cesaret edemedikleri ama onların da son kertede onayladıkları işler yaptı. İsrail politikaları ve Kudüs’ün başkent hâline getirilmesi süreci konusunda, bütün Arap ülkelerine uygulanan sözüm ona ‘normalleşme’ baskısından geri adım atılacağını düşünmemek gerekiyor. Biden’ın Türkiye’ye karşı tutumunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı ekseninde devam edeceğini düşünmüyorum. Türkiye, eski Türkiye olmadığı gibi Erdoğan da ABD desteğiyle içeriden darbeyle devrilecek bir lider değil. Arkasında güçlü halk desteği olduğunu 15 Temmuz’da fiilen yaşayarak gören bizzat Biden oldu. Ayrıca, bugün Türkiye bütün Orta Doğu’da dengenin bir parçası değil, bu dengeleri belirleyen bir ülke hâline geldi.

İLİŞKİLERİNİ İYİ TUTMALI
ABD’nin bölgede ne kadar var olmaya devam edeceğine dair planları, hesapları ve stratejileri varsa, bunun içerisinde Türkiye’nin de ayrı ve özel bir yeri olacaktır. Türkiye ile ilişkilerini iyi tutmak durumunda kalacaktır. ABD, Orta Doğu’da ciddi bir prestij kaybına uğradı. ABD, darbeleri, diktatörleri ve terör örgütlerini destekleyen tutumuyla öne çıkmış durumda. Bu ABD’nin iddia ettiği demokratik değerleriyle çelişen bir siyaset. Şu ana kadarki siyasetiyle ABD Orta Doğu’da destek değil, sadece nefret kazanmaktadır. ABD’nin Orta Doğu’da bütün dünya barışına hizmet edecek bir arayışı olacaksa ve kendi prestijini tekrar kazanmak istiyorsa, bölgenin tek demokratik ülkesi olan Türkiye ile daha yakın ilişki içinde olmalı. Bunun için Biden’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olarak daha önce yapmış olduğu değerlendirmeleri hızla gözden geçirmesi gerekiyor.

TÜRKİYE, ARA BOZUCU BİR ÜLKE DEĞİLDİ
Yasin Aktay, Katar ve Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesi hususunda şunları söyledi: Katar ile Suudi Arabistan’ın yakınlaşması ve aralarındaki meseleyi çözmesi Türkiye’nin arzu ettiği bir durumdu. Türkiye, hiçbir zaman ara bozucu bir ülke olmayı düşünmedi. Türkiye’nin Katar’ı desteklemiş olması aralarındaki sorunu daha da çözümsüz hâle getirmeye yönelik bir hamle değildi. ‘Ortak Savunma İş birliği’ anlaşması çerçevesinde Katar’a karşı yapılan bu operasyona göz yumamazdık. Göz yumsaydık ve olan bitene seyirci kalsaydık Katar’a destek vermeseydik, esas o zaman Türkiye’nin prestiji ve güvenilirliği zedelenmiş olacaktı. Aslında bir bakımda Türkiye Katar’ın yanında bu şekilde durarak kendi prestijini de korumuş oldu. Çünkü bu müdahale Türkiye’ye karşı da yapılmış olarak algılandı. Bu süreçten hemen önce Suudi Arabistan ile ilişkimiz sorunsuz değildi. Ama normal seyrinde ilerliyordu. O yüzden Katar’la diğer Körfez ülkeleri arasındaki meselelerin giderilmesi ve barışın tesisine Türkiye son derece olumlu yaklaşıyor. Türkiye, her zaman istikrardan yana olmuştur.

YENİ BİR DİYALOG FAZI OLUŞTURULABİLİR
Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri için Yasin Aktay şöyle konuştu: Genel anlamda, bütün ülkelerin dönüp kendilerine bakmalarında fayda var. Suudi Arabistan şu anda, İslam İş Birliği Teşkilatında dönem başkanlığı yapıyor. Türkiye ile ilişkilerinde Katar meselesinin çözülmesiyle birlikte yeni bir diyalog fazı oluşturabilir. Onun ötesinde Kaşıkçı meselesi nedeniyle Türkiye’nin talep ettiği ve talep etmek durumunda kaldığı bir adalet vardır. Türkiye, olayı kişisel almıyor. Bu adalet talebine karşı Veliaht Prens’in takındığı bir tutum var. Bunu da kişiselleştirmiş durumda. Oysa Türkiye, kendi topraklarında misafir olarak ülkenin himayesinde bulunan birine karşı işlenmiş organize ve vahşi bir cinayetin hesabını soruyor. Bu, tamamen ülkenin egemenliğiyle ilgili bir konu. Yeni dönemde, İslam İş Birliği Teşkilatının, Arap Birliği’nin rollerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Gözden geçirmezlerse kendi toplumlarına liderlik yapacak kapasiteyi de hızla kaybediyor olduklarını görmek durumunda kalacaklar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...