Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Cahilin bedeni seyyar kabir gibidir

Düzenleyen:
Cahilin bedeni seyyar kabir gibidir

Ramazan Haberleri

İnsan ilim öğrenmediği müddetçe gaflet uykusu içindedir. Ölünceye kadar uyanmaz.

Üç şeyden çok sakının: Nefsin arzu ve isteklerine uymaktan, kötü arkadaştan ve bir de kendini beğenmekten.

Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır.

Dil gönlün, gönül ruhun, ruh da insanın hakikatinin aynasıdır.

İNSANLAR ÜÇ SINIFTIR

Dünya malına sevgi, Allahü teâlâ ile aradaki perdedir.

İğne ile dağı devirmek, kalbden kibri söküp atmaktan daha kolaydır.

İhtiraslı kimse, bütün dünyaya sahip olsa da yine fakirdir.

Öyle bir kimseyle arkadaşlık edin ki; onda dünya malı hırsı bulunmasın.

İnsanlar üç sınıftır. Bunlar; idareciler, din âlimleri ve halk. İdareciler bozulunca geçim, âlimler bozulunca din, halk bozulunca ahlâk bozulur.

Bir insanın; iyiliklerini hatırlayıp günahlarını unutması gururundandır.

İyi kimsenin kalbinde iyi, kötü kimsenin kalbinde kötü düşünceler dolaşır.

GÜNAHLA ÖVÜNMEK, ONU YAPMAKTAN KÖTÜDÜR

Âhirette rahmete kavuşmak için, ölürken iman ile gitmek lazımdır.

Şikâyetçi olup ağladığım nice günler oldu. Zaman geldi ki, ağladığım günlere ağladım.

Bir kimse, bütün Peygamberlerin ibadetlerini yapsa, fakat üzerinde çok az bir kul hakkı bulunsa, Cennete giremez.

Yapılan bir günah ile övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.

Kibir bulunan kalbde, Allah korkusu bulunmaz.

Bir kimse, bütün ilimleri kendinde toplasa da, Allahü teâlânın rızasına uygun ibadet etmedikçe, azaptan kurtulamaz.

İNSANLARI DARA DÜŞÜRMEK HARAMDIR

Yumuşaklık, öfke ateşini söndürür. Hiddet ise öfke ateşini körükler.

Eshâb-ı kirâmdan herhangi birini kötülemek, dini kötülemek olur.

En kıymetli ibadet, Allahü teâlânın dinini, Onun kullarına yaymaktır.

Allahü teâlâdan gelene razı olmak ve Onun kullarına acımak, Peygamberlerin ahlâkındandır.

Tevekkül; bütün işlerinde Allahü teâlâya teslim olmak, başa gelen her şeyi Ondan bilip katlanabilmektir.

İnsanları dara düşürmek, sıkıştırmak ve incitmek haramdır.

Sabır, en güzel huy, ilim en şerefli süs eşyasıdır.

İnsanların şerefi ve kıymeti mal ile ölçülseydi, dünya malı çok olan kâfirlerin daha kıymetli olması lazım gelirdi.

Yoksullara hizmet eden, şu üç şeyle mükâfatlandırılır: Tevazu, edep ve cömertlik.

Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz.

Cahilin bedeni seyyar bir kabirdir. İlim öğrenmediği müddetçe gaflet uykusu içindedir. Ölünceye kadar uyanmaz.

**

-OSMAN BEDREDDÎN (İMÂM EFENDİ) HAZRETLERİ-
OKUDUĞU EZANI DAĞLAR TAŞLAR TEKRAR ETTİ

Evliyanın meşhurlarından. 1858 (H. 1274)’de Erzurum’da doğdu. 1922 (H. 1340)’da Harput’ta vefât etti. Türbesi, Harput’ta Meteris kabristanındadır.

Kars’ta üçüncü tabur imâmlığı yapması sebebiyle İmâm Efendi lakabıyla tanındı. Asıl ismi, Osman Bedreddîn’dir. Babası Seyyid Selman Sukûtî’dir. Dokuz yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberlemekle şereflendi. Arabî’de âlet ilimlerini öğrendikten sonra; tefsîr, hadîs ve fıkıh gibi ilimlerde temel metinleri okudu.

Buhârâ’daki Câmi-i kebîrde halka vaaz ve nasîhat eden Seyyid Ahmed Merâmî onu yetiştirmek üzere Erzurum'a geldi. Lüzumlu ilimleri öğrettikten sonra kendisinin irşadının başka bir zat tarafından yapılacağını müjdeleyip ayrıldı. Erzurum'a Ruslar hücum ettiğinde okuduğu sabah ezanını sanki dağlar, taşlar, yamaçlar, ağaçlar da tekrar etti. Bütün halk-kadını erkeğiyle Ruslara hücum edip şehri temizledi. İmam Efendi'nin attığı her taş bir Rus askerini indiriyor, taşlar kendisi eğilmeden yerden havalanıp eline geliyor, halk bunu görüyordu.

1882'de bulunduğu tabur Palu'ya taşındı. Burada asıl hocasına kavuştu. Bu mübarek zât Mahmûd Sâminî idi. Osman Bedreddîn, kısa zamanda tasavvufda yetişip kemâle erdi; on sekiz günde icazet aldı. İlme, marifete ve feyze susamış iki yüz bine yakın kimse onun feyz pınarından kana kana içti. Rüşt, hidâyet ve marifete kavuştu. (Said Eken)

**

EFENDİMİZİN YÜKSEK AHLAKI
KİM ÇAĞIRSA BUYUR DERDİ

Efendimiz bütün insanlara güzel huy ve ahlâkını en iyi şekilde gösterirdi. Nezdinde hak ve adâlet bakımından herkes bir idi. Kimsenin kimseden bir üstünlüğü, ayrılığı yoktu. Hazret-i Âişe vâlidemiz buyurdu ki: “Resûlullah Efendimiz kadar güzel ahlâka sahip hiç kimse görmedim. Ne zaman Eshâbından veya Ehl-i beytinden biri O’nu çağırmışsa mutlaka; ‘Buyur’ diye karşılık vermişlerdir.” 

BÜYÜK YOLCULUK
DÖRDÜNCÜ KAT SEMADA

(DÜNDEN DEVAM...) Oradan da geçerler. Dördüncü kat semâya varırlar. Kimsin denir. Daha önce söylediği gibi cevâb verir. (Dünyâda, Ramezân orucunu tutup da, orucu bozan şeylerden ve yabancı kadınlarla görüşmekden ve harâm yimekden kendini muhâfaza eden kimse, hoş ve safâ geldi) denir. Sonra geçerler. Beşinci kat semâya varırlar. Kimsin denir. Dahâ önce söylediği gibi cevâb verir. (Farz olduğu zemân haccını riyâsız ve Allahü teâlâ için edâ eden kimse hoş ve safâ geldi) denir. Sonra geçerler. Altıncı kat semâya varırlar. Kimsin denir.

AVRUPA'YI AYDINLATAN İSLAM GÜNEŞİ
ALİ İBNİ ABBAS

İlk mufassal tıp ansiklopedisi olan El-Kitab-ül-Meliki adlı muhteşem eserin müellifidir. Böyle bir eser daha önce yazılmamıştır. Bugün bile hayranlık uyandırmaktadır. Kitap ilk on bölümü teorik ikinci on bölümü uygulamalı tıp olarak anlatılan 20 bölüme ayrılmıştır. Konularının birkaçı diyetisyenlik ve tıbbi malzemeler, kılcal damarların temel fikirleri, ilginç tıp rasatları ve doğum boyunca meydana gelen rahim hareketlerinin açıklamasından oluşur. Nöroloji ve psikoloji hakkında Kitab el-Maliki'de bilgi verilmiştir. Günümüzden yaklaşık 1.000 sene evvel ilk kanser ameliyatını yapmasıyla bilinir. Doğumun çocuğun hareketleriyle değil, rahmin çocuğu dışarı atmasıyla olduğunu keşfeder. 

TEFEKKÜR

Birçok vazifesi olan karaciğer, erzak deposu olan bir fabrikadır. İnce bağırsakta emilerek kana karışan gıdalar karaciğerde depo edilir. İhtiyaç hâlinde, kullanılmak üzere, şeker ve asitler, glikojen hâlinde kullanılmaya hazır vaziyette karaciğere depo edilir. Karaciğer, yağların sindirimine yardımcı olan safrayı çıkarır. Bu salgının, karaciğer hücreleri tarafından süzülen zehirli artıkları bağırsak vasıtasıyla dışarı atılır. Safra kesesi olmasa yağlı gıdaları sindirmek mümkün olmazdı.

Cahilin bedeni seyyar kabir gibidir

Düzenleyen:  - Ramazan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...