Nefs gaflete gelmez

Düzenleyen:
Nefs gaflete gelmez

Ramazan Haberleri

Nefsin gıdası haram işlemektir, nefse bu gıdayı vermeyip, dinimizin müsaade ettiği şeyleri vermeli. O kendisini herkesten üstün görmek ister, hatta hocasından bile...

Kalbine vesvese gelen ilerde büyük makamlara layık kişidir.

Dünya hayatı Cennet’e benzemez ancak, Allahü teâlâ âdeta bazı kullarına Cennet’ten bahçe misali bahçe nasip eder, alameti; zikreden dil, şükreden kalb, kâfi ölçüde geçim, rahat edebileceği ev, bir de anlaşabileceği bir eş.

CEHENNEM'E AHMAKLIK SEBEBİYLE GİRİLİR

Ahmaklık kârını zararını bilmemek, sağını solunu görmemek, iyiyi kötüyü ayıramamak demektir. Cehennem’e giren ahmaklık sebebiyle girer, yüz binlerce ip sarkıtılıyor, uçuruma yuvarlanmamak için.

İbadetleri lezzet alıyoruz diye yapmayın, Allahü teâlânın emri olduğu için yapın.

Nefs, herkesten üstün olmak ister, anneden de, babadan da, hocadan da. Nefsin bir zaafı var, kendi evladını kendinden üstün ve daha iyi görmek ister.

EMR-İ MARUFUN ŞARTLARI VAR

Elbette emr-i ma’rûf nehy-i münker çok sevaptır, ancak üç şartı hâiz olmalı:

  • 1- Bilmek (İlim sahibi olmak)
  • 2- O şeyi bizzat nefsinde yapmak
  • 3- Emr-i Ma’rûf veya nehy-i münkeri rıfk ile yapmak

Allahü teâlânın sevdiklerinin dört özelliği var; Helâl kazanırlar ve yedikleri, giydikleri her şey helâldir. Tevazu sahibidirler, asla kibirli değildirler. İyi huyludurlar. Herkesle iyi geçinirler, güler yüzlüdürler.

Nefsin gıdası haram işlemektir, nefse bu gıdayı vermeyip, dinimizin müsaade ettiği şeyleri vererek, meşgul etmeli, hatta kandırmaya çalışmalı. Nefs, kedinin fareyi deliğinden beklediği gibi bekler, gaflete gelmez.

Ailede geçimsizliğin kaynağı, kadın ve erkeğin hukukuna riayetsizliktir.

Tatlı dil Müslüman’ın şiarıdır, adalet kul hakkının temelidir, adalet olmazsa huzur olmaz.

Gerçek şükür, her konuda, her hususta, Peygamber Efendimizin ahlakıyla şereflenmekle olur.

Nefs gaflete gelmez

KADİR GECESİNİ İDRAK ETTİK

Ramazan ayının içerisinde bulunan ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi bütün İslâm âleminde huşû içerisinde idrak edildi. Bütün Türkiye’de de vatandaşlar Kadir gecesine kavuşmanın sevincini yaşarken mübarek gecenin feyz ve bereketinden faydalanmaya çalıştı. Mübarek gecede bütün şehirlerde camiler doldu taştı, tertiplenen Kur’ân-ı kerîm ve Mevlîdi şerîf programları gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Peygamber Efendimize Kur’ân-ı kerîmin indirilmeye başladığı bu mübarek gecede okunan mevlid ve aşr-ı şerîfler gönüllerin pasını silerken Resûllullah âşıkları gözyaşlarını tutamadı. İstanbul’da Sultanahmet, Çamlıca, Eyüp Sultan, Süleymaniye, Bayezid; Edirne’de Selimiye ve Bursa’da Ulucami başta olmak üzere yurt genelindeki selâtin camilerine akın eden müminler, sabaha kadar dua etti.

**

ERZURUM'DA ŞEHİD DÜŞTÜ
ABDURRAHMAN GAZİ

Rivayete göre Peygamber Efendimizin sancaktarlarından olan Abdurrahman Gazi'nin, İslam Orduları Erzurum ve havalisini fethederken burada şehit düşmüştür ve bulunduğu yere defnedilmiştir. Dönemin Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından 1796 yılında kabir boyu 4,85 cm olan bir türbe yaptırılmıştır. (Said Eken)

**

EFENDİMİZİN YÜKSEK AHLAKI
Hizmetçisine yardım ederdi

Resûlullah aleyhisselam yemekte, giymekte ve her şeyde hizmetçilerini kendinden ayırmazdı. Onların işlerine yardım ederdi. Kimseyi dövdüğü, kötü söz söylediği hiç görülmedi. Her zamân hizmetinde bulunan Enes bin Mâlik; "Resûlullah’a on sene hizmet ettim. O’nun bana yaptığı hizmet, benim ona yaptığımdan çok idi. Bana incindiğini, sert söylediğini hiç görmedim" demiştir.

BÜYÜK YOLCULUK
Demirden kamçı

(Dünden devam...) Fâcire, ya’nî kâfir olanlara Münker ve Nekîr melekleri (Men Rabbüke) dedikleri vakt, (Lâedrî), ya’nî (Ben bilmem) der. Onlar da, bilmedin ve hâtırlamadın derler. Sonra onu demirden kamçı ile döverler. Tâ ki, yedinci kat yerin altına girer. Sonra yer silkelenir. Yine kabrine çıkar. Böyle yedi def’a döverler. Sonra da, bunların hâlleri başka başka olur. Ba’zısının ameli köpek şekline çevrilip kıyâmete kadar onu ısırır. Bunlar, kıyâmet ve islâmiyyet’in bildirdiği husûslarda şübhe edenlerdir. Kabrde bulunanların karşılaşacakları hâller çeşid çeşiddir. 

AVRUPA'YI AYDINLATAN İSLAM GÜNEŞİ
Mimar Sinan

Kanuni devrinin en büyük mimarıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun gelmiş geçmiş bilinen en büyük mimarlarındandır. 1489-1588 yılları arasında yaşamıştır. 99 senelik hayatında 350’ye yakın eser yapmış; bunlardan 84’ü cami, 52’si mescid, 57’si medrese, 35’i küçük saray, 20’si kervansaray vb. Mimar Sinan’ı anlatmakla bitiremeyiz. Eserlerinde kullandığı teknikler asırlar sonrasında bile diğer mimarların hayranlığını kazanmaktadır.

TEFEKKÜR

Nefes için hem burun var hem ağız, tek delik olsaydı nasıl yemek yerdik. Nezle olan bir kimsenin burnu tıkanınca ağızdan nefes alıyor. Ya olmasaydı? Akciğerlerde kan temizlenen alveoller üzüm salkımı şeklinde olup daha fazla havanın temizlenmesini sağlar. Bu şekilde olmasaydı temizlenen hava az olur, daha sık soluk alıp vermek mecburiyetinde kalırdık. Bu da bizi çok yorardı, iş yapamazdık. 

Nefs gaflete gelmez

Düzenleyen:  - Ramazan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...