İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

Düzenleyen:
İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

SAĞLIK Haberleri

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır sorusuna dair bilgi almak isteyen vatandaşlar çeşitli sayfalarda cevap arıyor. İnsülinle ilgili açıklamalarda bulunan HRÜ Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren, "İnsülin çok ciddi bir ilaç, yanlış kullanıldığında hastanın hayatını tehlikeye atabilir. Bunun için sorumluluğu tek başına hastaya bırakmamak gerekir." dedi. Detaylar için haberimizi inceleyebilirsiniz.

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır, diyabetik ayak konseyi nedir, diyabet nedir, nasıl tespit edilir sorularının cevabını arayan vatandaşlar konuyla ilgili bilgi almak için sayfa sayfa araştırma yaparken, sorularınıza cevap olabileceğini düşündüğümüz bazı bilgileri sizler için derledik. Özellikle insülin enjeksiyonu kullanımına dair uyarılarda bulunan uzmanlar, yanlış kullanımların kişilerin hayatını olumsuz etkilediğini ifade ediyor. İşte detaylar... 

Harran Üniversitesi (HRÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ali Eren, diyabet hastalarının kullandığı insülinin çok ciddi bir ilaç olduğunu ve yanlış kullanıldığında hayati tehlike oluşturduğunu belirterek, bu nedenle sorumluluğun tek başına hastaya bırakılmaması gerektiğini belirtti. Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 2000'li yılların başlarında yüzde 7,3 olan diyabet görülme oranının, 2012 yıllında yüzde 11,7'ye yükseldiğine dikkati çekerek, bu oranın bugün ise yüzde 20'lere yükseldiğinin tahmin edildiğin söyledi.

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

Diyabeti engellemek için obeziteyle mücadele edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Eren, "Toplumda obezite giderek artıyor. Türkiye'de obezite görülme oranı yüzde 30-40 civarında. Diyabette öncelikle toplum sağlığının korunması gerekiyor. İnsanların diyabetten korunması için sağlıklı yaşam kurallarına uyması gerekiyor. İlk başta hareketsizliğin önüne geçmeleri gerekiyor. Sağlıklı beslenmeye dikkat edilmeli. Hastalık ortaya çıktıktan sonra da insanların sağlıklı yaşam kurallarına çok dikkat etmesi gerekiyor." diye konuştu.

Eren, diyabet hastasının çok bilinçli hareket etmesi gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti:

"Hastanın diyetine çok dikkat etmesi ve doktorlarının tavsiyelerini harfiyen uygulaması gerekiyor. Özellikle egzersiz programlarına uyması gerekiyor. Bunun devamında hastalara yaşına göre ilaç tedavisi uygulamaya başlıyoruz. Son 30 yıldır, teknolojinin gelişmesi sonucu, bu hastalıkla ilgili pek çok ilaç üretildi. Diyabet artık çok rahat tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Ancak diyabet hastalarının mutlaka bir doktor gözetiminde olması gerekiyor. Hastanın mutlaka ilaçlarını düzenli alması ve kontrollerini düzenli yaptırması gerekiyor."

Son yıllarda diyabetli hastaların yaş ortalamasının düştüğüne işaret eden Eren, hastalara özel diyet programları uygulanması gerektiğini vurguladı.

Eren, diyabette fiziksel aktivitenin önemine değinerek şöyle devam etti:

"Diyabet hastasının, şartlarına bağlı olarak günde en az 35 dakika tempolu yürümesi gerekiyor. Hastalık sırasında sadece diyabet doktoruyla değil aynı zamanda kalp, böbrek ve göz doktoruyla da temas halinde olması gerekiyor. Hasta bu bölümlere her yıl en az bir kere muayene olması gerekiyor. Diyabetle birlikte başka rahatsızlıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu hastalık en çok gözü, böbreği ve kalbi etkilemekte. Hastalar bu açıdan da takip edilmeli. Herhangi bir bulgu vermesini beklemeden bunları taramak gerekiyor."

"DİYABETİK AYAK KONSEYİ" OLUŞTURULDU

Hastaların ilaç kullanımına da çok dikkat etmesi gerektiğini belirten Eren, şöyle devam etti:

"Doktorunu iyi dinlemesi ve anlaması gerekiyor. İlacın yan etkileri çıktığında hastanın bunu mutlaka takibini yapan hekime sorması gerekiyor. Çünkü bazı yan etkiler geçici olabiliyor. Hastanın sabretmesi gerekiyor. Hasta bu konuda çok bilinçli olması gerekiyor. İnsülin çok ciddi bir ilaç, yanlış kullanıldığında hastanın hayatını tehlikeye atabilir. Bunun için sorumluluğu tek başına hastaya bırakmamak gerekir. Hekimin ilacın yan etkilerini, risklerini mutlaka hastaya anlatması gerekiyor. Hastanın buna tek başına karar vermemesi ve hekimiyle iletişime geçmesi gerekiyor."

Doç. Dr. Eren, ayaklarında diyabetik ülser bulunan hastalara daha iyi hizmet sunmak amacıyla da "Diyabetik Ayak Konseyi" oluşturduklarını sözlerine ekledi.

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

"STRESE GİRİNCE ŞEKERİM 800'E KADAR YÜKSELİYOR"

Diyabet hastası 60 yaşındaki Ramazan Polat da 20 yıl önce tanıştığı hastalığının her yıl ilerlediğini söyledi.

Vücudunda zaman zaman yaralar oluştuğunu anlatan Polat, "Diyabet çok kötü, vücudun bir çok organını etkiliyor. Benim gözlerimi etkiledi. Şu anda gözümde problem yaşıyorum. İnsülin kullanıyorum. Strese girdiğim zaman şekerim 800'e kadar yükseliyor. Bu nedenle fazla sinirlenmemeye çalışıyorum ama elimde değil. Beslenmeye dikkat etmeye çalışıyorum. Egzersiz yapıyorum, çıkıp yürüyorum. Biliyorum ki bunlara dikkat etmezsem hastalığım daha da ilerleyecek." ifadelerini kullandı.

Fatma Sezer ise hastalığının genetik olduğunu belirterek, "Kendimi çok halsiz hissediyordum. Doktora muayeneye geldim. Şeker hastalığı teşhisi konuldu. Tedavi olmaya başladım. Bu hastalık annem ve ablamda da vardı. İnşallah en yakın zamanda bundan kurtulurum" dedi.

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

İNSÜLİN ENJEKSİYONU NASIL YAPILIR?

Novo Nordisk Türkiye'nin aktardığına göre İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Kliniği Diyabet Hemşiresi Dr. Selda Çelik, insülinin nasıl yapılır sorusunu şöyle anlatıyor;

"İnsülin enjeksiyonu için herkesin kişisel kullandığı kalemler ve iğne ucu alınır. Kalemin kapağı açılır. İçinde herhangi bir partikül veya bozulma olup olmadığı, son kullanma tarihi kontrol edilir. Kalemde herhangi bir problem yoksa tek kullanımlık iğne ucu alınır ve öncelikle koruyucu jelatin kapağı çıkartılır. Kalem dik bir şekilde tutulurken iğne ucu saat yönünde çevrilerek buraya vidalanır. İğne ucunun iki tane koruyucu kapağı vardır. İkisi de çıkarıldığında iğne ucu görülür.

Eğer bulanık görünümlü bir insülin kullanılacaksa insülin kalemi ellerinizin arasında çok fazla çalkalanmadan ve yıpratılmadan 10-15 kez karıştırılır veya farklı bir yolla ele alınarak aşağı yukarı yavaş hareketlerle 10-15 kere karıştırılarak insülinin bulanması sağlanır. Her enjeksiyon öncesi insülin bir üniteye getirilir, yukarı doğru tutularak ucundan bir damlacık gelmesi beklenir. İçindeki hava dışarı doğru verildiğinde insülin görülür ve dolayısıyla içinde hava taneciği kalmadığından emin olunur.

Hekiminizin size önerdiği ünitenin kaç olduğundan emin olun ve kalemi o ünitelere çevirin. Özellikle kalemler artık çok pratik ve çok kolaylar. Görme problemi olan kişiler veya herhangi bir problemi olan kişiler 'tık-tık' sesleriyle üniteleri oldukça rahat bir şekilde ayarlayabilirler. Örneğin hekiminiz size 10 ünite insülin önerdiyse 10 ünite insülin 'tık' sesleriyle ayarlanabilir. Zaten görme probleminiz yoksa kalemin üzerine baktığınızda 10 yazdığını göreceksiniz ve insülini 10 üniteye getirmiş olacaksınız.

İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılır? (Diyabet Nedir, Nasıl Tespit Edilir?)

Ne kadar ünite çektiğimi belirledikten sonra artık insülini yapmak vakti gelmiş demektir. Dolayısıyla insülinin yapılacağı bölge seçilir, kontrol edilir, bölgede herhangi bir problem olup olmadığına bakılır. Ardından insülin kalemi dik bir şekilde batırılır ve tepesine sonuna kadar basılır. Enjeksiyonun yapıldığından emin olduktan sonra içinizden veya dışınızdan 10’a kadar sayın. Aksi takdirde insülini yapıp kalemi hemen çektiğimizde ucunda insülin kalabilir ve ciltten dışarı insülin sızabilir. Bunu engellemek için insülin batırılır, tepesine sonuna kadar bastırılır, bastırdıktan sonra 10’a kadar yavaş yavaş sayılır. Saydıktan sonra insülin yapıldığından emin olunur ve kalem rahatlıkla çekilebilir. Özellikle daha yüksek dozda insülin kullanıyorsanız bu sayma işlemini belki 15-20’ye kadar da uzatmanızda herhangi bir problem olmaz. Böylece dışarıya insülin sızıntısı engellenmiş olur.

İğne ucu bir kullanımlıktır. Özellikle iğne ucu kalem üzerinde, ağzı açık şekilde bırakılmaz. İğne ucu bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka çıkarılır. Bazı hastalar iğne ucunu kolonya veya alkol ile silerek tekrar kullanmak istiyor olsalar da iğne uçları bir kullanımlık olduğu için küçük koruyucu kapak takılırken iğne elinize batabileceğinden özellikle büyük koruyucu kapak takılır. İğne ucu kaleme takıldığı gibi aynı şekilde çevrilerek çıkartılır.

İğne uçları ile ilgili önemli bir diğer konu da iğne uçlarının normal atıklar gibi evdeki mutfak çöp kutusuna atılmaması gerektiğidir. İğne uçları ayrı bir kutuda veya pet şişede toplanarak daha sonra diyabet muayenesine gittiğinizde oradaki sağlık görevlerine verilerek atıklara atılması sağlanabilir."

DİYABET NEDİR?

Diyabet Vakfı'nın aktardığına göre; Diyabet, vücudunuzunda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir (hiperglisemi).

Yediğimiz besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin çoğu vücutta enerji için kullanılmak üzere glukoza dönüştürülür. Midenin arka yüzeyinde yerleşik bir organ olan pankreas, kaslarımızın ve diğer dokuların kandan glukozu alıp enerji olarak kullanmalarını sağlayan "insülin" adı verilen bir hormon üretir. Besinlerle kana geçen glukoz, insülin hormonu aracılığı ile hücrelere girer. Hücreler glukozu yakıt olarak kullanır. Eğer glukoz miktarı vücudun yakıt ihtiyacından fazla ise karaciğerde (şeker deposu=glikojen), yağ dokusunda depolanır.

Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üstünde olması diyabetin varlığını gösterir.

DİYABET NASIL TESPİT EDİLİR?

Bir kişinin diyabetli olup olmadığı Açlık Kan Şekeri (AKŞ) ölçümü veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılarak saptanır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker  (pre-diyabet) sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması diyabetin varlığını gösterir.

OGTT’de glikozdan zengin sıvı aldıktan 2 saat sonraki kan şekeri değeri önemlidir. İkinci saat kan şekeri ölçümü 140-199 mg/dl ise gizli şeker, 200 mg/dl veya daha yüksek ise diyabet tanısı konulur.

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...