Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Teknoloji prostat kanserini gözden kaçırmıyor

Teknoloji prostat kanserini   gözden kaçırmıyor

SAĞLIK Haberleri

Füzyon biyopsi adı verilen yeni teşhis yönteminde kanserli hücreler âdeta “navigasyonla” bulunuyor. Teşhiste yüzde 80 oranında başarı elde ediliyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Erkeklerde en çok ölüme yol açan hastalıklardan biri olan prostat kanserinin teşhisinde son yıllarda meydana gelen gelişmeler sayesinde artık kanserin atlanmadığını söyleyen Minimal İnvaziv Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, “Her 10 erkekten ikisinde hayatı boyunca prostat büyümesi problemi ortaya çıkar. Ancak iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseri aynı şey değildir. Prostat kanserinin belirtisi yoktur. Taramalar sırasında kan testi ve özel görüntüleme yöntemleri ile teşhis edilir. Son yıllarda teşhiste MR ve ultrason görüntülerinin birleştirildiği özel bilgisayar yazılımları sayesinde, prostat kanseri artık gözden kaçmıyor. Füzyon biyopsi adı verilen yöntemle yapılan teşhiste kanser en erken dönemde yüzde 80 oranında yakalanabiliyor” dedi.

KANSERLİ HÜCREYE NAVİGASYONLA ULAŞILIYOR
Antalya’da düzenlenen 5. Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Bilen, yaygın olarak kullanılmakta olan ultrason yardımlı biyopsiyle prostat içinden rastgele noktalardan doku alındığını hatırlatarak, “Prostat kanseri erken dönemde yakalandığında ve tedavi edildiğinde hastanın hayat kalitesini bozmadan sağkalım sağlanabilen bir kanser türü. Ancak klasik ultrasonla biyopsi yönteminde erken dönemde kanserli dokuyu atlama riski yüksek. Oysa MR teknolojisindeki gelişmeler ve yenilikler, özellikle 3 Tesla denilen yüksek çözünürlükteki cihazların gelişmesiyle artık prostatın daha iyi değerlendirilebilmesi  mümkün. MR kesitlerinin gerçek zamanlı canlı ultrason görüntüleri ile örtüştürülebilmesi için geliştirilen yeni yazılımla; hastaya önce MR çekiliyor, radyolog bu görüntüler üzerinden şüpheli alanları işaretliyor. Daha sonra MR görüntüleri ultrason  kesitleriyle  örtüşecek şekilde  kaydırılıyor. Elde edilen bu görüntü yardımı ile biyopsi iğnesi eski yöntemdeki gibi prostatın herhangi bir yerinden değil, tam da MR'da teşhis edilen şüpheli olan lezyondan parça alıyor. Yani kanser şüphesi olan bölge navigasyonla bulunuyor” dedi.

GEREKSİZ AMELİYATLARA SON
Füzyon biyopsi sayesinde “yalancı pozitif”lik yüzünden yapılan ve erkeklerin hayat kalitesini bozan gereksiz ameliyatların ortadan kalktığını ve gerçekten agresif ve öldürücü şekilde seyreden prostat kanserinin erken dönemde teşhis edilebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, “Günümüzde prostat kanseri erken evrede yakalandığında ve doğru tedavi uygulandığında başarı oranı yüzde 90’ların üzerine çıkan bir kanser türü. Yapılan araştırmalar, tarama yoluyla, prostat kanserinden ölüm oranının yüzde 30 oranında azaldığını gösteriyor. Hastalığın erken teşhis edilmesi tedavi başarısını artırıyor. Özellikle teşhis edildiğinde kanser sadece prostatla sınırlı ise hastanın tamamen iyileşme şansı çok yüksek. Bu füzyon biyopsi sayesinde hastalar hem gereksiz tedavi ve bu tedavilerin yan etkilerinden, hem de gereksiz kanser endişesinden kurtulmuş oluyorlar” dedi.

HEDEFE YÖNELİK TEDAVİ İLE DAHA AZ HASAR
Kanser tedavisinde son yıllarda organ koruyucu yaklaşım tercih ediliyor. Geçmişte, organın tamamı alınırken şu anda sadece kanserli bölgelerin temizlendiğini ve hastanın vücut bütünlüğünün bozulmadığını belirten Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, prostat kanserinin tedavisinde de “Fokal tedavi” adı verilen bir metotla tedavinin yan etkilerinin en aza indirilebildiğini söyledi. Daha önce yüksek frekanslı ses dalgaları gönderilerek tüm prostatı hedef alan tedavinin şu anda sadece kanser hücrelerini hedef alarak yapıldığını anlatan Prof. Dr. Bilen, “Özellikle düşük riskli prostat kanseri hastalarının en önemli korkuları takip sürecinde hastalığın kötüleşmesi veya  gereğinden fazla uygulanan tedavilerin yan etkileridir. Bu hastalara düşük yan etkiyle etkili şekilde uygulanabilecek fokal yöntemle hem eksik tedavi almış olma ihtimali hem de gereksiz tedavilerin yan etkileri ortadan kalkar. Bu şekilde birçok hastanın tedaviye bağlı olarak gelişen idrar kaçırma ve diğer problemleri ortadan kaldırılabilir” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...