Göğüs kafesi açılmadan dört kalp damarı değişti

Düzenleyen:
Göğüs kafesi açılmadan dört kalp damarı değişti

SAĞLIK Haberleri

Taksi şöförü Mahir Güneş’in kalbini besleyen damarları, sol göğsünün altında açılan sekiz santimetrelik bölgeden yapılan ameliyatla değiştirildi.

Ziyneti Kocabıyık - İstanbul’da taksicilik yapan 67 yaşındaki Mahir Güneş, direksiyon başındayken şiddetli bir göğüs ağrısı hissetti. Bunun bir kalp krizi olabileceğini düşünen Güneş, yakınlarından yardım istedi. Acil olarak kaldırıldığı hastanede yapılan anjiyo sonucunda kalbi besleyen dört ana damarının tıkalı olduğu anlaşıldı. Damarları açmak için stent konulması gerekiyordu ancak hayati tehlikesi olduğu için stent yerine damarların değiştirilmesine karar verildi. Güneş’e koroner bypass ameliyatı yapılacaktı fakat göğüs kafesi kemiği kesilerek ameliyat olmak istemedi. Hastayı muayene eden İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek olan bir operasyonla Güneş’in dört damarını “minimal invaziv” metoduyla değiştirmeye karar verdi. Beş saat süren operasyonla bütün damarları değişen Güneş, bir hafta sonra işinin başına döndü. 

TÜRKİYE’DE İLK
Göğüs kafesi açılmadan yapılan minimal invaziv kalp ameliyatının dört damar için Türkiye’de ilk defa uygulandığını anlatan Prof. Dr. Çaynak “Ülkemizde bypass ameliyatları artık minimal invaziv koroner bypass cerrahisi metoduyla güvenle yapılabiliyor. Bugüne kadar hastanın tek damarı tıkalı olduğunda minimal kalp cerrahisi uygulanabiliyordu. Hastamız Mahir Bey’de ise dört damar birden tıkalıydı. Eskiden tek damar için yaptığımız işlemi şimdi uygun hastalarda bütün damar sistemine uygulayabiliyoruz” dedi.

Minimal invaziv koroner bypass ameliyatında tıkalı damarın ilerisine yeni bir damar dikilerek tıkanıklığın bypass edildiğini anlatan Prof. Dr. Çaynak, kullanılan damarın ya göğüs duvarından geçen atar damardan ya da bacaktan damar olarak çıkarıldığını belirterek “Yaptığımız bu ameliyatta uzun kesiler yerine endoskopik yöntemle bacağından damarı çıkardık. Daha sonra da hastanın sol göğsünün altından 8 santimetrelik küçük bir kesi ile girerek göğüs kemiğini kesmeden operasyonu gerçekleştirdik. Böylece hem yara iyileşme süresini kısalttık hem de hastanın bacağında ve göğsünde herhangi bir yara izi kalmadı. Daha da önemlisi geleneksel metotta oluşan enfeksiyon gibi riskler ortadan kaldırıldı” dedi.

Geleneksel by-pass cerrahisinde hastanın normal hayata dönüşünün iki buçuk ay sürdüğünü anlatan Prof. Dr. Çaynak “Normal cerrahi yöntemde hastanın iman tahtası denilen göğüs kafesi kesilerek kalbe ulaşılabildiği için, ameliyattan sonra yan yatabilmesi, araç kullanabilmesi, iş hayatına dönmesi için birkaç ay beklemesi gerekiyor. Özellikle şeker hastalarında da yara iyileşmesi gecikmeli olduğu için ne kadar küçük kesi yapılırsa,  kemiğe ne kadar az dokunulursa, o kadar hızlı bir iyileşme süreci oluyor. Bu yöntemle hasta ameliyattan sonraki ikinci gün istediği gibi rahat hareket ediyor ve hastaneden çıkıp arabasını kendisi sürerek evine dönebiliyor” dedi. 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...