Covid, kanser hastasına bir yıl kaybettirdi

Covid, kanser hastasına bir yıl kaybettirdi

SAĞLIK Haberleri

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Anacak: Erken teşhis edilebilecek yüzde 30-40 oranındaki kanser hastası, virüs korkusu sebebiyle hastaneye bir yıl geç başvurdu.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Yaklaşık iki yıldır bütün dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisinin en önemli etkisinin kanser hastaları üzerinde olduğunu söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Anacak “Pandemi dönemindeki kapanmalar ve insanların virüs korkusu yüzünden hastaneye gitmemesi kanser teşhislerini geciktirdi. Bu dönemde Covid algısı, kanser algısının önüne geçti. Daha önceki dönemde birçok kanser yüzde 30-40 oranında erken evrede gelirken artık neredeyse kanserlerin tamamı ileri evrede geliyor. Covid-19 virüsü, kanser hastalarının hastaneye gelişini bir yıl geciktirdi. Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre 2020 yılında yaklaşık 10 milyon kişinin kanserden hayatını kaybetti” dedi.

14. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi’nin basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Yavuz Anacak, kanser hastalarının virüsle karşılaşarak hasta olma ihtimalinin sağlıklı kişilerden yüzde 25 daha fazla olduğunu belirterek pandemi döneminde bazı kanserlerde ölüm oranlarının Covid-19 enfeksiyonu yüzünden arttığını belirtti. Prof. Dr. Anacak “Bağışıklık sistemi düşük, üzerine radyoterapi ya da kemoterapi gören kanser hastaları virüslere herkesten daha açık. Henüz aşının uygulanmadığı, Covid tedavisinin tam olarak yapılamadığı dönemde lösemi ve lenfoma hastalarında yüzde 80-90’lara varan kayıplar yaşandı” açıklamasını yaptı.

5 MİLYON ÖLÜM ÖNLENEBİLİR
Kanser teşhisi ve tedavisinin çok pahalı ve üst düzey teknolojik yatırımlarla mümkün olduğunu söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, sadece kanserin maliyeti yüksek teşhis ve tedavilerine odaklanarak korunmanın gözden kaçırıldığını hatırlattı. Prof. Dr. Özyiğit “Üç kanser ölümünden birinin sebebi sigara, şişmanlık, alkol, az sebze ve meyve tüketmek ve hareketsizliktir. Sadece sigara bütün kanser ölümlerinden dörtte birinden sorumludur. Tedaviye bile gerek kalmadan kanser ölümlerini yüzde 30-50 azaltmak mümkün. Bu yaklaşık yılda 5 milyon kişinin ölümünün önlenmesi demektir” dedi.

ÇOĞU FAKİR ÜLKELERDE
Dünyadaki kanser ölümlerinin büyük bölümünün fakir Sahra Altı ülkelerde meydana geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Özyiğit “Yüksek gelirli ülkelerde kanser teşhis ve tedavilerine erişim yüzde 90’larda iken fakir ülkelerde bu oran yüzde 15’e düşüyor. Kanser ölümlerinin yüzde 70’i fakir ülkelerde meydana geliyor. Biz Türkiye olarak kanser teşhis ve tedavisinde gelişmiş ülkere çok yakınız. Radyasyon onkolojisi alanında neredeyse bütün tedaviler ülkemizde yapılabiliyor” diye konuştu.

KANSERE BAĞLI ÖLÜM ORANLARI DÜŞÜYOR
Kanserle ilgili iyi haberin hastalığa bağlı ölüm oranlarının giderek azalması olduğunu söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Banu Atalar “ABD’de 1991 yılında kansere bağlı ölüm oranları zirvedeyken geçen 30 yılda yüzde %31 azaldı. Bu azalmada erken teşhis bilincinin artması, en yaygın görülen akciğer, bağırsak, meme ve prostat kanseri tedavilerindeki gelişmelerdir. Radyasyon onkolojisi alanında üstün teknoloji olarak tanımlanan “nokta atışı” veya “radyocerrahi” denilen radyoterapi teknikleri de pekçok merkezde başarıyla uygulanıyor” dedi.

PROTON TEDAVİ MERKEZİ AÇILMASI ŞART!
Türkiye’de radyasyon onkolojisi tedavilerinin tamamının başarıyla yapıldığını söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Selek, sadece proton terapi merkezinin bulunmadığını söyledi. Proton tedavisinin özellikle çocukluk çağı tümörlerinde yalnızca tümörlü bölgeyi ışınlayabilmek, geride kalan henüz tam gelişmemiş, hassas sağlıklı organ ve dokuları koruyabilmek, kanseri tedavi edilen çocukları sonraki hayatlarında tedavinin yan etkilerinden ve ikincil kanserlerden koruyabilmek için yapıldığını anlatan Prof. Dr. Selek “Proton tedavi merkezinin kuruluşu ve idame maliyeti yüksek. Ancak zaten gerekli görülen hastalar yurt dışına gönderilerek bedeli SGK tarafından ödeniyor. Bugün iki proton tedavi merkezi kurulumunun maliyeti 25 milyon dolar. Tedaviye Avrupa’ya giden hasta için 33 bin avro ödeniyor. Ülkemizde kurulması uzun dönemde kârlı. Bölgemizde üç tane merkez var. Yurt dışından tedavi için gelecek olan hastalar da sağlık turizmine katkı sağlayacaktır” dedi.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...