Acar şampiyonun azmi ve zaferi

Murad Tamer

Sokakta birine herhangi bir eskrim sporcusunun adını sorsak muhtemelen cevap alamayız. Ya da branşlarından biri olan flörenin ne demek olduğunu bilen çok azdır. Türkiye’nin en çok yabancı olduğu sporlardan biridir eskrim. Avrupai tarzda yapılan düelloların günümüzde spor hâline gelmiş olanı eskrimde Dünya ve Avrupa şampiyonumuz var: İbrahim Ahmed Acar. Henüz 17 yaşında elde ettiği derecelerle Türk spor tarihine geçti şimdiden. Heyecanla bir röportaj gerçekleştirdik ve ‘Altın Çocuk’un yaşına göre oldukça olgun görüşlerini dinledikçe hem genç, hem de zeki bir şampiyona sahip olduğumuzu anladık ve daha da gururlandık...
- Türkiye seni tanısın. Kimdir İbrahim Ahmed Acar?
- Ankaralıyım. Ankara Atatürk Lisesi 10. sınıf öğrencisiyim. Ankara TOHM yani Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi eskrim sporcusuyum. Bir yaz okulunda 7 yaşındayken gördüm eskrim sporunu. Yapmak istedim ve babam da bana destek oldu. O kampta birçok branş vardı. Ama ben eskrim sporunu görür görmez etkilenmiştim. Çok dikkatimi çekmişti. Yaptıkça daha da fazla etkilendim. Çok sevdim ve devam ettim.
- Çevren nasıl karşılıyor eskrimle uğraşmanı?
- Ailem her zaman yanımda yer aldı. Sürekli onların desteğini hissettim. Onun dışında etraftakilerin eskrimci olduğumu öğrendiklerindeki tepkileri beni ilgilendirmiyor. Ben, bu sporu seviyorum ve devam etmek istiyorum. Yaptığım işe konsantre oluyorum. Eğitimimle birlikte yürütmek sıkıntılı oluyor sadece. Zorlandığımı söyleyebilirim. Ancak bugüne kadar ikisini bir arada götürmeyi başardım. Umarım böyle devam eder. 
-  Sosyal medyada gündem olunca neler hissettin?
- Düne kadar sosyal medyada hiçbir hesabım yoktu. Ben işime bakıyorum. Gündem olmak için bir çabam olmadı. Sadece oynadığım maçlara odaklanıyorum. Zorlu rakiplerimi yenmek için piste çıkıyorum.  En sonunda rakibim kalmadı ve kürsüde buldum kendimi.
- Nelerden fedakârlık ettin?
- Okulumdan ve arkadaşlarımdan fedakârlık yapıyorum. Ancak biliyorum ki, fedakârlık yoksa zafer de olmaz. Çok fazla boş vakit bulamıyorum. Bulduğum zamanlarda ise tiyatroya gidiyorum. Ponçik isminde bir kedim var ve onunla ilgileniyorum. Kaytarmadan çok istekle çalışıyorum. Turnuvadan dönünce hemen tekrar çalışmak istiyorum. 
- Eskrim Türkiye’de nasıl gelişir?
- Dünyada bir eskrimci nasıl hazırlık yapıyorsa biz de yapıyoruz. Ancak eskrim, malzemesi pahalı ve dışarıya endeksli bir spor branşı. Ucuz malzemeye ulaşmak şart. Yerli malzeme üretimi sağlanırsa daha iyi olacağına inanıyorum. Ayrıca altyapı antrenörlerinin çok iyi olması gerekli. Temel eskrim bilgilerinin başarıya dönük değil gelişime yönelik olarak verilmesi lazım. Bu sağlanırsa daha da başarılı olabiliriz. Bir de antrenör kursları var. Bu kurslarda 10-15 günde antrenör belgesi veriliyor. Bu çok yanlış. 
- Takip ettiğin sporlar var mı?
- Eskrimde profesyonelleşmek istiyorum. Sadece eskrime odaklanmak için diğer spor dallarını takip etmiyorum. Motivasyonumun bozulabileceğini düşünüyorum. Sporcuların en büyük hedefi olimpiyatlardır. Benim için de öyle. Bu işin zirvesi için çalışıyorum. Önümde Tokyo 2020 Olimpiyatları var. Ancak tam da üniversite hazırlık dönemime denk geliyor. Çünkü henüz 10. sınıf öğrencisiyim. Yine de elimden geleni yapacağım. 

İbrahim çok iyi örnek
Eskrim Federasyonu Teknik Kurul Koordinatörü Recep Koç, “İbrahim çok özel bir sporcu ve aynı zamanda çok iyi bir örnek.  Sabırla, şikâyet etmeden çalışıyor. Hem akademik hem de spor alanındaki ailelere ve diğer bütün sporculara bunun başarılabileceğini gösterdi.”