​5G ile adını duymadığımız tehditlerle karşı karşıyayız

ÖMER TEMÜR

Geleceği anlatan bilim kurgu filmlerindeki sahneler, ‘nesnelerin interneti’ (IoT) ile gerçeğe dönüşüyor. Nesnelerin internetine yapay zekâ ve 5G’nin eklenmesiyle birbiriyle konuşan fabrikalar, sürücüsüz araçlar hayal olmaktan çıkacak. Endüstri 4.0 ile üretim yeniden şekillenecek, Türkiye’deki bir doktor ABD’deki bir hastayı oturduğu yerden ameliyat edebilecek. Bu yeni dönemin ilk adımı ise geçtiğimiz günlerde Güney Kore’de atıldı. Güney Kore’nin üç GSM operatörü ilk 5G hizmetini kullanıma sundu.

Teknoloji alanında yaşanan bu baş döndürücü gelişmeler adı duyulmamış birçok tehlikeyi de beraberinde getiriyor. 5G daha kullanılmaya başlanmadan baz istasyonunu hack’lemeye yönelik teknolojiler geliştiricileri bile korkuttu. Dünyada 5G üzerinde çalışma yapan bir kaç firmadan biri olan Ericsson yaptığı testlerde baz istasyonu gibi davranan ve makinelerin iletişimine sızmayan çalışan sensörler tespit etti. Bunu “yeni bir durum” olarak nitelendiren Ericsson Türkiye Genel Müdiresi Işıl Yalçın, Ericsson olarak şebekeleri her türlü risklere karşı test ettiklerini söyledi. Yalçın, "Ericsson olarak 5G teknolojisini geliştirmekle birlikte, Ericsson Araştırma Laboratuvarı’nda ileride karşılaşılabilecek olası siber güvenlik tehditlerine karşı alınacak önlemler konusunda da rutin çalışmalar yapıyoruz. Her yeni teknolojinin hayata geçirilmesi sürecinde yaptığımız gibi, muhtemel her türlü senaryoyu titizlikle inceliyoruz. Dolayısıyla bu senaryolarda risklere karşı hazırlıklı olabilmek adına araştırmalara başladık. Örneğin, 5G’nin hayata geçişi sonrasında tehdit unsuru oluşturabilecek nesnelerin, şebekelere izinsiz bağlanma ve erişme teşebbüsleri olması halinde belirlediğimiz önlem uygulamaları bu kapsamdaki çalışmalarımız arasında yer alıyor” dedi.
 
GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNE TÜRKİYE YÖN VERECEK
Güvenliğe çok önem verdiklerine dile getiren Yalçın, dünyadaki 11. AR-GE merkezini Türkiye’ye kurduklarını bildirdi. Yalçın AR-GE merkeziyle ilgili şu bilgileri verdi: Türkiye güvenlik ve network ağ ve protokoller alanına çalışıyor. Sekiz on sene sonrasının teknolojilerini buradan geliştireceğiz. Ericsson’un globalde 750 araştırmacısı var. Bunların 25’i buradaki araştırmacılardan oluşacak. Üniversitenden de 25 akademisyen destek veriyor. Burada fikir kimden çıkmış ise patent hakkı da onda olacak. Böylece Türkiye’den çıkan fikirler tüm dünyaya yayılacak. Ayrıca Türkiye’de BTK ve çok yakın çalışıyoruz. Şu anda üç tane radio minilink ürünümüzün yerli sertifikasını aldık. Yerli baz istasyonunun da sertifikasını alacağız. Bu baz istasyonunun yazılım ve software’inin tamamı burada üretiliyor. Biliyorsunuz herhangi bir teknolojide kullanılan sistemlerin yüzde 51’i yerli olduğu müddetçe o ürün yerli ürün sayılıyor. Bu baz istasyonu da buna müsait.