İlk iPhone’da yoktu… Apple mühendisi yıllar sonra sebebini açıkladı

2001 yılında Apple'a katılan Ken Kocienda, iPhone'un arkasındaki kilit mühendislerden biriydi. Kocienda, iPhone üzerinde çalışmaya başlamadan önce Apple'ın Safari web tarayıcısını oluşturan ekipteydi ve bu da onun ilk iPhone’nun geliştirilmesinde önemli bir rol oynamasını sağladı. Apple’ın akıllı telefon pazarındaki 15’inci yıldönümü yaklaşırken, Kocienda ilginç bir hikayeyi

hesabından paylaştı. Bunlardan biri, neden ilk telefonda kopyala-yapıştır seçeneğinin olmamasıydı. 

ZAMANI YOKMUŞ

Eski Apple mühendisi, bu soruya oldukça basit bir cevap verdi; vakitleri yoktu. Kocienda, klavye, otomatik düzeltme ve metin işlevleri gibi özelliklerle meşgul oldukları için zaman ayıramadıklarını yıllar sonra itiraf etti. Kocienda, “Orijinal iPhone'da kes/kopyala/yapıştır özelliği yoktu. Rezalet! En hızlı cevabım, bunu doğru yapmak için vaktimin olmadığıdır. Yapacak çok fazla klavye, otomatik düzeltme ve metin sistemi işim vardı. Tasarım ekibinin de zamanı yoktu. Bu yüzden 1.0 için bu özelliği geçtik.” dedi. 

Sonunda, ilk iPhone’un ardından Apple mühendisleri kopyala ve yapıştır işlevi üzerinde çalışmaya başladı. Kocienda, metni yaklaştırmaya yarayan ‘metin büyütecinin’ ise kendi fikri olduğunu açıkladı. Bununla birlikte, kopyala-yapıştır özelliği iPhone’lara 2009’da piyasaya sürülen iPhone 3GS modeline entegre iPhone OS 3.0 işletim sistemi sürümü ile geldi. O tarihte kopyala-yapıştır özelliğinin geldiğini duyuran TV reklamları bile yayınlandı.  

İLK IPHONE HAKKINDA İLGİNÇ HİKAYELER

Kocienda ayrıca ilk iPhone'un geliştirilmesiyle ilgili başka bilgiler de paylaştı. iPhone, yalnızca düşük RAM nedeniyle değil, aynı zamanda sanal bellek eksikliği nedeniyle de gerçek çoklu görevden yoksundu. Mühendisler, iPhone'u aynı anda tek bir uygulamayı çalıştırmaya zorlamak için 'jetsam' olarak bilinen bir sistem oluşturmak zorunda kaldılar ve performans sorunlarından kaçınmak için diğer arka plan işlemlerini otomatik olarak sonlandırdılar.

Dokunmatik ekranlı cihazlar tam olarak popüler olmadığından ve dokunsal geri bildirimden yoksun olduğundan, iPhone ekibi, arayüzde gösterilen düğmelerden daha büyük bir sanal alan uyguladı. Bu nedenle iPhone, kullanıcısı ekrandaki düğmeye tam olarak dokunmasa bile dokunuşları tanıyordu. Bu sistem, klavyenin otomatik düzeltme özelliği için de önemliydi, çünkü yanlış yazılan kelimeyi doğru olanla değiştirmek için kullanıcının dokunduğu harfin etrafındaki harfleri algılıyordu.

Kocienda ayrıca, kullanıcıların parmaklarıyla dokundukları yerin algısının, parmağın gerçekte dokunduğu yerden farklı olduğunu ve sistemi buna hazırlamaya çalıştıklarını belirtti.