Binlerce haber, yorum, röportaj, araştırma yazısı! Daime öncü olduk

Türk sporu 50 senede çok yol katetti. 80’lerin ortalarına kadar çim sahası olan stadımız yoktu. Patates tarlasını andıran çamur deryasında top tepiklerdi takımlarımız. Soyunma odalarında bırakın duş kabinini, çoğu zaman su yoktu! Yer altı dehlizlerini andıran koridorlarda fareler cirit atardı. Rahmetli Turgut Özal’la başlayan tesisleşme hamlesi, sporun içinden gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde âdeta Avrupa’yı kıskandıracak seviyeye geldi. Ülkenin hemen bütün statları, salonları, pistleri yenilendi, modernleşti... Tesis işi tamamdı, sıra buralarda yetişecek gençlere gelmişti. Bir dönem tribünlerde çınlayan “Avrupa, Avrupa duy sesimizi” tezahüratları, elin yıldızlarına gıptayla bakıp hayıflanma işi artık çok gerilerde kaldı. Artık bizim yıldızlarımızın posterleri çocukların dolabını süslüyor. Bizim çocukların başarı öyküleri anlatılıyor. Türk sporu artık her alanda kendi cevherini yetiştiriyor, parlatıyor, ihraç ediyor… 

Seyirci değil aktörüz

Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi uluslararası organizasyonları bir dönem televizyondan izler, ‘Ah bizim takımımız da orada olsaydı’ diye iç geçirirdik. 2000’lerden itibaren özellikle Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası’ndan bu yana -zaman zaman duraklamalar olsa da- sporun her dalında her şampiyonada ay yıldızlı bayrağımız temsil ediliyor, bir turnuvaya katılamamak utanç vesilesi olarak görülüyor. Yani artık televizyonun önünden, içine düştük. Bu temaşa sanatının izleyicisi değil, aktörüyüz bir yerde.

Her zaman Fair Play 

Türk sporu gibi Türkiye Spor da birçok başarılara imza attı geçen bunca yılda… Başarının her zaman takipçisi oldu, hakkını verdi, sporun aksayan yanlarına da parmak basıp yol gösterdi. Kavgadan, gürültüden, kutuplaştırmadan beslenenlere inat, hep yapıcı, birleştirici, uzlaştırıcı oldu. Binlerce haber, yorum, röportaj, araştırma yazısında hep ‘Fair Play’i öne çıkardı, ‘Güzel Oyun’a katkı sağladı. Haber atlamalar, haber atlatmalar, meslek ödülleriyle dolu geçen bir ömürde Türkiye Spor, Türk basınında her zaman gıptayla bakılan, derin bir iz bırakan servis olarak gösterildi ne mutlu ki… 

Kocaman bir aileyiz

Türkiye Spor bir ekol, bir okul oldu bunca yılda… Spor basınında birçok ismin yolu önce Türkiye’den geçti. Burada yetişip serpilen, ustalaşan isimler başka mecralara yelken açarken aslında Türkiye Spor’un bir temsilcisi olduğunu hiç unutmadı. 30-35 yıl önce yolu buradan geçen abilerimizin, arkadaşlarımızın zaman zaman gerçekleştirdiği buluşma günleri Türkiye Spor’un nasıl bir ‘aile’ olduğunun da en güzel göstergesi. Biz, bundan öncesinde olduğu gibi bundan sonrasında da en iyi ve en doğru haberleri vermek için büyük bir şevkle ve itinayla çalışmaya devam ederken, siz değerli okuyucularımızın da bu ailenin bir parçası olduğu gerçeğini aklımızdan hiç çıkarmayacağız… İyi ki varsınız…