"Atılan çelmelere rağmen başardık"

"Atılan çelmelere rağmen başardık"

GÜNDEM Haberleri

Vali Karaloğlu, depremin ardından yapılanları baltalamak isteyenlerin olduğunu belirterek, "Çelmelere rağmen büyük bir başarıya imza atıldı" diyor

Bundan bir yıl önce arka arkaya yaşanan iki depremle yıkılan Van'da Valilik, depremden sonra geçen 365 günde yapılanların tamamını bir kitapta topladı. "23 Ekim 2012, Depremden sonra 365. Gün" üst başlığıyla "Van'da Hayat Yolunda" isimli kitapta, Vali Münir Karaloğlu, afetin yol açtığı yaraların sarılması için gayret sarf edilirken birilerinin sürekli olarak çelme takmaya çalıştıklarını ifade etti. nbsp;
Karaloğlu, kitabın ilk sayfalarında yer alan "Van'ın nüfusu 75 milyon" başlıklı yazısında, yapılanlara köstek olan ve sürekli anti-propaganda yapanları isim vermeden eleştiriyor. Karaloğlu, "Ayağa kalmak için çalışırken ayağımıza çelme takmak isteyenler de eksik olmadı. Biz yaraları sararken, kara propagandayla, mesnetsiz iddialarla, boş laflarla da uğraşmak zorunda kaldık. Ama ayağımıza takılan çakıl taşlarına takılıp kalmadık. İşimize baktık" diyor. nbsp;
Vali Karaloğlu'nun çelme takmakla eleştirdiği ancak açıklamak istemediği kesimin kim olduğunu tahmin etmek güç değil. Gerek Van gerekse Erciş'te pek çok kişi bunların ideolojik yaklaşan BDP'liler olduğunu söylüyorlar. Zaten hem örgütçülerin hem de siyasi uzantısı olan unsurların propagandalarına kanıp devletin projelerinden faydalanmayan kişiler çok pişman durumdalar. Bunun birçok örneğiyle karşılaşmak mümkün. Önceleri, devletin hiçbir şey yapamayacağını savunanlar daha sonra yapılan konutların yükseldiğini gördükçe bu defa da evlerin pahalı olduğu propagandasına başvurdukları ifade ediliyor. O propagandaya kanıp kalıcı konutlara müracaat etmeyenler şimdi pişman olduklarını çok rahatlıkla dile getiriyorlar.


Evi yıkılan her aile için nbsp;ev ve ahır inşa edildi
Projelerle ilgili yapılan anti-propagandaların köylerde çok etkin olduğu rahatlıkla gözlemleniyor. Köylerde yapılacak 9 binin üzerindeki evin zamanında yetişmemesinin nedenlerinden biri bu anti-propaganda gösteriliyor. Zira devletin yaptığı evler teslim edilirken köylerde inşaatı devam eden evlerin bitmesi epey zaman alacağa benziyor. Oysa Topaktaş köyü örneğinde olduğu gibi, devlet boş bir araziye toplu halde yeniden köy inşa etti. Evi yıkılan her aile için sıfırdan ev ve ahır yaptı. Her hak sahibi için bir dönüm arsa üzerinde 175 konut ve bir o kadarda ahır inşa eden devlet, ayrıca okul, cami ve alış veriş merkezi de yaparak adeta yeni bir kent kurmuş oldu.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...