Bağış'a soruşturma

/ Kaynak: OZEL
- Güncelleme:
Bağış'a soruşturma

Dünya Haberleri  / OZEL

AB Bakanı Egemen Bağış'ın Zürih'te söylediği "Ermeni soykırımı yoktur. Gelsin beni tutuklasınlar" sözleri İsviçre'de soruşturma konusu oldu.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Zürih'te söylediği "Ermeni soykırımı yoktur. Gelsin beni tutuklasınlar" sözleri üzerine ön soruşturma başlatıldı.İsviçre Zürih kantonu devlet savcılığı, Bağış hakkında ön soruşturma başlattı.

ERMENİLER ŞİKAYET ETMİŞ

İsviçre'de yayınlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesinin haberine göre, Zürih başsavcılığı, Bağış'ın Davos Dünya Ekonomik Forumu'ndan (WEF) dönerken Zürih'te söylediği, "Ermeni soykırımı yoktur. Gelsin beni tutuklasınlar" sözleri hakkında İsviçre Ermeni topluluğunun şikayeti üzerine ön soruşturma yapıldığını doğruladı.

SAVCILIK DOĞRULADI


Geçen hafta savcılığımıza bu konu ile ilgili bir dilekçe ulaştı. Dilekçede Sayın Bağış'ın İsviçre Ceza Kanunu'nun 261.
maddesinde ırkçılık başlığı ile yer alan kanuna muhalefet edildiği bildiriliyordu. Savcılığımız iddiayı ciddi bularak ön soruşturma başlattı. Şimdi Egemen Bağış'ın dilekçede konu edilen Ermeni soykırımını inkar sözlerini söyleyip söylemediğini araştıracağız. Kendisinin diplomatik dokunulmazlığı olup olmadığına bakacağız. Bunların sonucunda yasaya aykırı bir durum var ve diplomatik dokunulmazlığı yok ise hakkında dava açacağız."

KARARA TEPKİLER YÜKSELİYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Zürih savcısının şu anda yaptığı ambargo, engizisyon dönemine geri dönmekten başka bir anlam ifade etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanına fikrini ifade ettiği için dava açmak da haddine düşmez" dedi. nbsp; nbsp; nbsp;

AK Parti MYK Toplantısı öncesinde basın mensupların sorularını cevaplandıran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış hakkındaki 'soykırım' soruşturması ile ilgili bir soru üzerine, bir kişinin nasıl düşüneceğine karar vermenin siyaset ya da yargı yoluyla fikir hürriyetine ambargo uygulamak anlamına geldiğini ifade ederek, "Zürih savcısının şu anda yaptığı ambargo, engizisyon dönemine geri dönmekten başka bir anlam ifade etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanına fikrini ifade ettiği için dava açmak da haddine düşmez" karşılığını verdi. nbsp; nbsp;

Suriye'deki olaylarla ilgili bir soru üzerine ise Çelik, bu ülkede bir katliam olduğunun herkes tarafından görüldüğünü vurgulayarak, sadece kandil gecesinde 300'ün üzerinde kişinin öldüğü bir katliam meydana geldiğini ifade etti. Çelik, Suriye rejiminin eski alışkanlıklarına devam ettiğini kaydederek şunları söyledi:

"Bu uluslararası toplumun gözü önünde olmaktadır. Rusya da, Çin'in vetosunun Ortadoğu'daki kaosun sürmesinden elde etmek istediği dar çıkarlarla ilgili olduğunu görüyoruz. Tabii bu Esad rejimine daha çok katliam yapması için zaman kazandırmaktan başka bir şey ifade etmez. BM'nin inisiyatifinin geride bırakılması, Esad'ın başını çektiği katliam şebekesinin daha çok insan öldürmesini cesaretlendirir. Dolayısıyla bu veto kararını verenler Suriye'deki ölümlerden her geçen gün daha çok sorumlu olacaklardır.

Türkiye'nin yapacağı bellidir. Türkiye, Suriye halkının meşru taleplerinin yanındadır. Uluslararası mekanizmaları ve kurumları harekete geçirmek için daha çok çaba sarfedecektir ama şu an itibarıyla veto kararını yürürlüğe sokanlar, Suriye'deki katliamın destekleyicisi durumuna düşmüşlerdir." nbsp; nbsp;

Emniyet tarafından Amerikan Büyükelçiliği'ne brifing verildiği iddialarıyla ilgili bir soru üzerine ise Çelik, Türkiye'de herhangi bir elçiliğe Türk devletinin bir biriminin bilgilendirme yaptığını zannetmediğini söyledi. Çelik, birçok yabancı elçinin birçok kurumu ziyaret ettiğine ve bilgi aldığına dikkat çekerek, "Ama biz şunu bekliyoruz, Sayın Baykal veya Kılıçdaroğlu ellerinde belgeler olmadan artık konuşmamalı. O kadar çok yüksek perdeden iddialarda bulunuyorlar ama bir türlü arkası gelmiyor" dedi. nbsp;

Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Washington Post gazetesine gönderdiği bir makalede Türkiye'yi şikayet ettiğini ifade ederek şunları dedi: nbsp; nbsp;

"Türkiye'nin 'Arap Baharı'na model olamayacağını söylüyor. Muhalefetin susturulmaya çalışıldığını söylüyor. AK Parti'nin hedefinde olacak kadar bir ağırlığa sahip değil CHP. CHP, AK Parti ile boy ölçüşecek cesarete sahip bir parti değil. CHP bizim rakibimiz değil. Kılıçdaroğlu gidip de kendi ülkesini başka ülkelerde şikayet etme alışkanlığından kurtulmalıdır. Bununla kazanacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye'de bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsa öncelikle bu konuda Türk halkını ikna etmek durumundadır. Kendi kurultay kavgalarını yapan, halkın gerçeklerinden kopmuş bir parti Türkiye'deki özgürlüklerle ilgili söz söyleyecek kapasiteye sahip değil. Önce Sayın Baykal ve Kılıçdaroğlu kendi içlerindeki meseleleri bir halletsinler, sonra Türkiye'nin meseleleri üzerindeki sözlerini ciddiye alır konuşuruz." nbsp;


TÜRKİYE: KABUL EDİLEMEZ

Soruşturma haberinin ardından Ankara harekete geçti. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Raimund Kunz'u Bakanlığa çağırarak izahat istedi. Sinirlioğlu, Kunz'a bu olayın "kabul edilemez" olduğunu bildirdi.

TWİTTER'DEN TEŞEKKÜR ETTİ

İsviçre'de hakkında soruşturma açılan AB Bakanı Egemen Bağış, aynı konuda soru gelmesi halinde yine tekrarlayacağını söyledi. Bağış Twitter'den yayınladığı mesajda şunları söyledi:

"Zürih'teki savcının ön soruşturma açması nedeniyle destek mesajlarınıza teşekkürler. Bize resmi bir intikal yok, konuyu medyadan öğrendim.Umarım ki İsviçre makamları tarihi gerçekleri görürler. Minareyi çalan kılıfını hazırlar yaklaşımı içinde olurlarsa o başka bir itiraf olur.Biz minarelerin özgürlüğü için de, ifade özgürlüğü için de mücadele veririz, verdik, vermeye devam edeceğiz. Kendi komedyalarını oynasınlar.Bu konuda müsterihiz, Türkiye?nin tarihi temizdir, hiç tereddüdümüz yoktur. ?1915 olayları soykırım değildir.? dedim ve aynen tekrarlıyorum. Bundan sonraki muhtemel İsviçre ziyaretlerimde de bu soru bana sorulduğu müddetçe aynı cümleyi tekrarlayacağım. Teşekkürler Türkiye." x

Dünya
Kaynak: OZEL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...