'Bu ayıp Karadeniz'e yeter'

AB Sivil Toplum Diyaloğu Programı'nın üçüncü aşaması çerçevesinde, Türk Yerel Medyası'nın, Avrupa Yerel Medyası ile entegrasyonunu sağlaması hedeflenen, 15 Ekim 2014 tarihi itibari ile başlayan ve bir yıl sürecek olan "Ünye'den Dünya'ya AB ile Medya Açılımı" Projesi kapsamında "Medyada Kadının Statüsü" konulu seminer düzenlendi. nbsp;
8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen seminere Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güven Murat, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Durmuş Zor, CHP Ünye İlçe Başkanı Orhan Bodancı, çok sayıda kadın derneklerinin başkan ve üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri katıldı. Moderatörlüğünü araştırmacı yazar Aynur Tan'ın yaptığı seminere konuşmacı olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran, Ordu Barosu Avukatı Birsen Uçar ile Ankara'dan Yaşam Koçu Funda Durmaz katılırken, seminerin açılış konuşmasını yapan İletişim ve Medya Federasyonu (TİMEF) Genel Başkanı Şakir Gürel, "Türkiye'de medyada kadın çalışanının yüzde 15'lerde olduğunu görüyoruz. Medyada kadın yöneticisi ise yok denecek kadar az. Biz bu konuda kendimizi şanslı görüyoruz ve Ünye'de bizim medya grubumuzda çalışan kadın sayısına baktığımızda üçte ikisinin kadınlardan oluşmakta" dedi. nbsp;
nbsp;KADINSIZ TOPLUM ÇORAK BİR ORMANA BENZER nbsp;
nbsp;"Ünye'den Dünya'ya AB ile Medya Açılımı" Projesi kapsamında "Medyada Kadının Statüsü" konulu seminerde bir konuşma yapan Ardından bir konuşma yapan Ünye Kaymakamı Mustafa Demir ise, "Kadınların haklarını engellemek toplumu yok etmek demektir ve kadınsız toplum çorak bir ormana benzer. Kadınlar bireyin temel taşıdır" diye konuştu. nbsp;
nbsp;"ERKEK KADINA GÜNEŞTİR" nbsp;
Seminere konuşmacı olarak katılan Yaşam Koçu Funda Durmaz, "Hepimiz sevgi insanıyız, biz özeliz. İnsan olmak çok önemli. Âlem bizim için oluşturuldu. Dünyada hepimiz bir amaç uğruna yaşıyoruz, medyada da bu böyle. Farkındalık oluşturmak için yapılan birçok şey var televizyonda. Televizyon izleyeceksek izlediğimiz şeylerin farkına vararak izleyelim. Erkek kadına güneştir, kadın kaynaktır. Kadınlar erkeğin tamamlayıcısıdır. Erkek fıtratı gereği çok detaycı değildir, o yüzden en iyi asistanlar hep kadındır. Biz kadınlar en büyük lütufuz. Sizler erkeği yetiştirirken uçsuz bucaksız bir özgürlükle değil kadının yerini kadına saygı göstermeyi bilerek yetiştirin. Bir toplumu bitirmek istiyorsanız kadını cahil bırakın. Cahillik sadece okumak değil. Korku toplumu olmaktan sevgi toplumu olmaya davet ediyorum sizi. Kadın ve erkeğin gördüğü şiddetten sadece saygı ve farkındalıkla kurtulabiliriz" şeklinde konuştu. nbsp;
nbsp;"ERKEKLERİN TAMAMLAYICISIYIZ" nbsp;
Ordu Barosu Avukatı Birsen Uçar ise konuşmasında, "Hukuksal anlamda eşitlik ve adalet aynı şey değildir. Hakkımız kadarını almamız adalet, hakkımızdan az olanı alıyorsak eşitlik olur. Erkeklerle eşit değiliz, onların tamamlayıcısıyız. Hiçbir tarihi olay kadın olmadan kazanılamamıştır. Haklar konusunda eşitiz fakat biz kadın olarak kanun tarafından biraz daha fazla korunmak zorundayız. Ama yaşam hakları konusunda eşitiz. Ayrımcılık yapılmaz ve eşit haklar sağlanırsa daha doğru bir toplum olacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
nbsp;"KADINA YÖNELİK ŞİDDET, TOPLUMSAL BİR SORUNDUR" nbsp;
Türkiye'de en fazla şiddet olayının Karadeniz Bölgesi'nde yaşandığına dikkat çeken Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran, "Karadeniz Bölgesi'ni sırasıyla Akdeniz, Ege, Marmara, İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Doğu Anadolu bölgesi takip ediyor" dedi. nbsp;
nbsp;Kadına yönelik şiddetle mücadelenin neden önemli olduğunu da aktaran Prof. Dr. Taşkıran, "Kadına yönelik şiddet en yaygın insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddet suça eğilimi arttırır. Sosyal ve ekonomik kalkınmaya engeldir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının önündeki en temel engellerden biridir. Sonuç olarak kadına yönelik şiddet, bir kadın sorunu değil toplumsal bir sorundur" açıklamasında bulundu. nbsp;
nbsp;Erkek eğitiminin öncelikle annede başlaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran, şunları kaydetti: "Kadına şiddet uygulamak kötüdür demek yetmez. Her sene tartışılan hep aynı sorun, kadına uygulanan erkek şiddeti. Ancak şiddet ve ölüm oranları özellikle ülkemizde katlanarak artmakta. Bu bağlamda yüzeysel değil uzun vadeli bir çözüm olan erkek hedefli bir eğitim tercih edilmeli. Erkek eğitimi öncelikle annede başlamalı, okul öncesinde ve okul süresince kadın kavramının önemi vurgulanmalı, kadının korunması, narin bir varlık olduğu, fiziki gücünün sınırlılığı ve erkeğin gücünü uyguladığı bir canlı olmadığı, yuvayı yapan ve cennetin ayakları altında olduğu, her başarılı erkeğin ardındaki, erkeği vezir de rezil de edenin kadın olduğu gerçeğinin benimsetilmesi şart ve zorunlu hale getirilmelidir." nbsp;