Altın sıvının altın yılları

Altın sıvının altın yılları

YAŞAM Haberleri

Tütün gözden düştükçe Akhisar, zeytinin başkenti olmuş. İlçe, Türkiye’nin yeşil zeytin rekoltesinin %75’ini, siyah zeytin rekoltesinin ise %30’unu karşılıyor. Bu sene ürün bol, üreticinin keyfi yerinde...

MAHMUT ÖZAY | AKHİSAR

Eller semaya açıldı, bereket duasıyla zeytin hasadı başladı.
Aracın camında zeytin denizini seyrederken istemsizce dilimde bir şarkı vardı: Bir başkadır benim memleketim…
Gerçekten öyle değil mi? Nereye gitsen ayrı bir cennet...
Şehrin karmaşasından uzaklaşıp, doğayla iç içe Akhisar’da harika bir gün geçirdim.
Türkiye’de 190 milyon zeytin ağacı var. Bunun 14 milyonu Akhisar’da.
Tütün gözden düştükçe Akhisar’da zeytinin başkenti olmuş.
İlçe, Türkiye’nin yeşil zeytin rekoltesinin %75’ini, siyah zeytin rekoltesinin ise %30’unu karşılıyor.
Bu sene ürün bol, üreticinin keyfi yerinde...
Rahmetli anneannem ‘Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı’ derdi...
İşte o ailelerden birisi olan Alhatoğlu ailesi Akhisar’da yıllarca bu işle uğraşıyor.
75 bin civarında ağaçları var. 2 bin 200 dönüm arazide ‘kaliteli’ tarım yapıyorlar.
Zeytin tarlasında Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat ile bir araya geldik, zeytin ve zeytinyağında ihracata rekor talebi konuştuk:
Kuraklığa rağmen hasatta ciddi düşüşler yaşamadığımız için mutluyuz.

Altın sıvının altın yılları

BAŞARILI OLMAK ZORUNDAYIZ...
Türkiye olarak ihracatta rekor talep aldık, aynı şekilde zeytin üretiminde kalitesi ile öne çıkan Akhisar zeytinine de talepler büyük rakamlara ulaştı.
Denizimiz, turizmimiz yok. Başarılı olmak zorundayız. Tütünle uğraşıyorduk yıllarca ama o gelirler bitti. Bu arazilerden ‘en iyi parayı nasıl alırız’ diyoruz. Zeytin ağacının kökü yok olmadıkça kurumaz, ölmez. Biz de tıpkı bu ağaçlar gibiyiz sımsıkı sarılıyoruz bu topraklara...
Ürün üç aylık sezonda üretiliyor, 12 ayda tüketiliyor.
Aylık 30 milyonluk bir ticaret hacmimiz var.
İyi üniversitelerdeki hocalarla çalışıyoruz. Patent falan derdimiz yok sektörün büyümesini istiyoruz. Derdimiz, sektöre yatırımcı katmak.
Şu anda Akhisar’da yılda 30 bin ton yağ üretiliyor sadece biz 15 tonunun satıyoruz. Türkiye’de sektörde ilk üç firmayız. Sadece ambalajlı ürün satıyoruz. Dökme ürün satmıyoruz.
Talep en çok ABD’den geliyor. Üretimdeki artışın, dünyadaki eksik üretim ve döviz kurunun yükselişi ile birlikte Türkiye için daha fazla ihracat şansı anlamına geliyor. Artık eski alışkanlıklardan kurtulup katma değer oluşturan ihracat modellerini güçlendirmemiz şart. Yıllar önce 600 dolar ambalajlı zeytinyağı desteği veriliyordu, ambalajlı satışlar birden artmıştı ama nedense bu destek TL’ye çevrildi ve dövizin hızlı artışıyla eridi, gitti. Bugün 1.600 TL seviyesinde. Eğer destek tekrar anlamlı bir seviyeye çıkarılabilirse ambalajlı ihracat şahlanır.

DÜNYADA FİYATLARIMIZ İŞTAH KABARTIYOR
Yüksek döviz kuru nedeni ile görece ucuz kalan zeytinyağımız, yurt dışındaki rakip zeytinyağı firmalarının iştahını kabartıyor. Geçen yıl ‘yasak var’ denildiği ve zeytinyağı rekoltesi bir önceki yıldan eksik olduğu hâlde özel izinler ile yine bir önceki yıla göre daha fazla dökme zeytinyağı ihracatı yapıldı. Çiftçi kazanmadı, sanayici de kazanmadı. Bu durumda rakip ülkelerin firmaları ve bu izinleri almayı becerebilen ülkemizdeki komisyoncular kazandı. Rekoltenin düştüğü sene, dökme ihracat artınca tüketim düştü. Binbir emekle 0,8’den 2 litreye taşıdığımız kişi başı zeytinyağı iç tüketimimiz ne yazık ki 1,4’lere kadar düştü, düşmemeli.

KDV İNDİRİMİ TALEBİMİZ SÜRÜYOR
 Yandık bittik demiyoruz. Ürünlerimizi de yolları döküp ilgi çekmek istemiyoruz. Sektörün sesine kulak verilmeli. Her türlü fedakârlığı yapan zeytin üreticilerinin bugün geldiğimiz noktada pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. Yüzde yüz millî ve yerli üretim olan zeytin ve zeytinyağı sektörü
yıllardır zorda ancak maalesef uzun süredir talep ettiğimiz KDV indirimi yapılmadı. Diğer bitkisel yağların ithalatında yüzde 30 civarında gümrük vergisinden feragat edilirken zeytinyağında KDV indirimine gidilmedi. Zeytinyağı bu ülkenin has evladı, bu muameleyi görmesi üzüntü verici. Zeytinyağı sektörü yüzde 30 oranında desteklense, bu çiftçi dağa taşa zeytin dikerdi. Çiftçiyi ve sanayiciyi küstürmeyelim. Unutmayalım ki Türkiye’nin üretmesi, üretim için de üreticinin hem devlet hem de tüketici tarafından desteklenmesi lazım. İnanıyoruz ki sezon bittikten sonra zeytin ve zeytinyağı fiyatları beklediğimiz seviyeye gelecek, hepimizin yüzü gülecek.

YENİ PROJE ZEYTİN UNU
Alper Alhat “Pandemi döneminde ceviz, badem, mercimek ununu çok duyar olduk. Biz de zeytinden un yapmaya karar verdik. Daha önce yapan yok ve bu bir ilk. Zeytinin çekirdeklerini çıkarttık. Sonra kurutulmuş zeytinden un elde ettik. Çok güzel bir un oldu. İyi bir fırınla çalışıyoruz. Güzel bir ekmek çıkarmaya başladık. O undan makarna da yaptık. Glutensiz bir ekmek de... Sınırlı sayıda üretim başladı. Satışa en doğru ambalajla ne zaman çıkarız onu tartışıyoruz. Yıl sonu olabilir. Bunun yanında biz daha önce de çocuklara özel ilk zeytinyağı Kidsolio’yi ürettik. Dünyanın çocuklara özel ilk zeytinyağı markası... Evlerde sızma, erken hasat yağ tüketiyoruz. Acımsı tadı bebeğe ağır geliyor bazen, sevmiyorlar. Bebek ve çocuklar için tadı daha yumuşak zeytinyağı ürettik. Şu an 40’tan fazla ülkeye ihraç ediliyor” dedi.

ZEYTİN ÇİFTÇİLİĞİ YENİ BAŞLIYOR
Alper Ahlat “Z kuşağından çok umutluyum. En iyisini istiyorlar. Gıda firmalarını zorlayan tek kuşak. Her şeyi beğenmiyorlar. Zeytin çiftçiliği asıl yeni başlıyor. Onlar bizi 1950 öncesine götürüp zeytinyağı tüketimini zirveye çıkaracaklar. Yeni trendleri zeytin ağacına sahip olmak. Ağaç sayısı misli misli artıracaklar. Z kuşağı zeytinyağı kullanacak” diye konuştu.

Altın sıvının altın yılları

YEVMİYE 150 TL FAKAT GEL DE ÇALIŞAN BUL!
Sabahın erken saatinde köylerden gelen yevmiyeciler zeytin hasadı için tarlalara dağılıyor. Yevmiye 150 TL... Ama işverenler eleman bulamadıkları için şikâyetçi... Burada Rize’de çay toplayan Afganlar yok ama şimdilik...

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...