İnsanları ferahlatmak, ibâdettir

A -
A +
İran'da yaşayan velîlerden Ebû Bekir Tamistânî hazretleri, 951 senesinde Nişâbur’da vefât etti.
Bu zât ömrü boyunca insanlara faydalı oldu.
Sıkıntısını giderdi Müslümanların. Çünkü o, insanlara hizmeti, “ibâdet” biliyor ve bu yolda hâtırına bile getirmiyordu kendi menfaatini. Hanımı, onun bu hâline acıyordu...
Sordu bir gün:
“Efendi! Ne bu hâlin?”
“Ne olmuş hâlime?”
“Ne bileyim, çok yoruyorsun kendini.”
“Evet, ama Allah için yoruluyorum. O’nun kullarını ferahlatmak ibâdettir hanım.”
Kadıncağız;
“İyi ama çok yoruluyorsun, kendine dinlenecek bir zaman ayırsan, çok iyi olur” dedi.
Mübârek zât;
“Üzülme hanım, elbet dinleneceğim” buyurdu.
Kadıncağız;
“İyi de ömür bitti Efendi. Ne zaman dinleneceksin?”
Cevap üç kelimeydi:
“İnşallah teneşir tahtasında...”
● ● ●
Bir gün de bazı dostları "İhlâslı olmanın alâmeti nedir efendim?" diye sordular.
Cevabında;
"İhlâslı Müslümanı methetseler, hiç sevinmez. Çünkü onun, insanlarla işi yoktur. Onun işi, sırf Allah iledir. Yalnız Allah'ın rızâsını düşünür. Onu kazanmaya bakar. Her işini, Allah emrettiği için yapar ve sevâbını da Ondan bekler"  buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.