Onun bizden ne farkı var?

A -
A +
Nişâbur'da yetişen velîlerden Ebû Câfer bin Sinan hazretleri 923 senesinde vefât etti. Bir gün bâzı talebesiyle kıra, gezintiye çıkmıştı. Ancak talebe arasında yeni gelen bir “genç” vardı ki, nedense büyüklüğüne inanmıyordu bu zâtın. Onu sevmiyordu. Sevemiyordu. Kendi kendine; “O da insan, biz de. Onun bizlerden ne farkı var ki?" diyordu. O böyle düşünürken, bir “kurdun” dağ tarafından koşarak o tarafa doğru geldiği görüldü. Gençler onu gördüler. Korkuya kapıldılar! Ancak mübârek zât, rahatlattı onları: “Korkmayın çocuklar, bir şey yapmaz!” buyurdu. Kurt, bu velînin önüne geldi. İki ön ayağını havaya kaldırdı. İki arka ayağının üzerine oturdu. Ve lisân-ı hâliyle; “Sen Allah'ın sevgili bir kulusun, ben buna inandım" demek istiyordu sanki... Mübârek duygulandı. Ve o gence dönüp; “Heyhaaat! Dağlardaki hayvanlar inandı da, bâzıları hâlâ inanmıyor” buyurdu. Genç, anladı hatâsını... Özür diledi bu zâttan. Ve en hâlis talebesi oldu bu “Allah dostu”nun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.