Beterin beteri vardır!..

A -
A +
Mekke-i Mükerreme'de medfun bulunan Muhammed Can hazretleri, bir gün şu hâdiseyi anlattı: İsâ aleyhisselâm bir yoldan giderken ağaç altında oturmuş, harâretle duâ eden birine rastladı. Adamcağız; “Yâ Rabbî! Zenginlere vermediğin nimetleri bana verdin. Sana sonsuz şükürler olsun” diyordu. İsâ Peygamber baktı. Adamın kör, kötürüm ve baraslı olduğunu fark etti. Ve sordu ona: “Sen hangi nimetler için böyle şükrediyorsun?” O cevâben; “Kalbim, Allahü teâlânın sevgisiyle dolu, para sevgisiyle değil. Dilim de Allahü teâlâyı zikrediyor, parayı değil, yetmez mi?" dedi Bu, İsâ Nebî’nin çok hoşuna gitti. Eğilip, iki kaşının arasından öpüverdi. O anda iki gözü açıldı adamın. İsâ Aleyhisselâm’a dikkatle bakıp sordu: “Sen İsâ Nebî misin?” “Evet, ben İsâ'yım.” “Seni bana gösteren Rabbime şükürler olsun” dedi. İsâ Nebî, onun elinden tutup “Haydi, ayağa kalk!” buyurdu. Adam fırlayıp kalktı. Turp gibi olmuştu. Hemence secdeye varıp; “Yâ Rabbî! Ben kör ve kötürümken bu âzâlarla günah işlemekten uzaktım, şimdi bunları ihsân ettin, beni günah işlemekten yine sen koru!” diye yalvardı İsâ Nebî de; “Âmin” dedi. Ve yoluna devam etti...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.