Kerâmet sâhibiydi

A -
A +
Büyük velî Ebül Feth-i Serahsî hazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri gelip. “Bize hocanızdan bahseder misiniz?” dediler.
O da şöyle anlattı:
“Hocam, sıkıntılara sabreder, hiç şikâyet etmezdi. Hak teâlâ onun her isteğini ânında yaratırdı.”
Dinliyenler;
“Bu hususta bir misâl verir misiniz efendim” dediler.
O, şöyle anlattı:
Evimizin önünde bir “dut ağacı” vardı. Mevsimi gelince dut yaprağı toplardım o ağaçtan.
Bir gün yine ağaca çıkmış, yaprak topluyordum ki, hocamı, ağacın altında gördüm birden...
Ne zaman gelmişti?
Hiç farketmemişitm.
Mübârek hocam, “aşk-ı İlâhî” tesiriyle etrâfındakileri görmezdi.
Beni de farketmedi o gün.
Ellerini kaldırıp;
“Yâ Rabbî! Biraz akçeye ihtiyâcım var. Ama bunu, senden gayri hiç kimseye söyliyemem” dedi.
O an dikkatle baktım.
Koca ağaç “altın” oldu.
Kökünden yaprağına kadar.
Ama hiç şaşırmadım.
Zîra böyle hâller, hocam için gâyet normal şeylerdi.
Hocam o vakit;
“Yâ İlâhel âlemîn! Ne çok kerem sâhibisin, ben, az bir şey istemiştim” dedi.
Ve ayrılıp gitti...
O ayrılınca ağaç eski hâline döndü yine.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.