"Halının ucunu kaldır!"

A -
A +
Bir gün, saray nâzırı, Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretlerinin huzûruna gelerek; “Efendim! Falan falan köylerin bütün gelirlerini, izninizle size bağlamak istiyoruz. Siz de talebenize sarf edersiniz” dedi. Büyük velî onu dinledi. Ama kabul etmedi bu teklîfini. Nâzır şaşırdı! Çok da merak etti. Ve sordu hemen: “Bağışlayın hocam, neden istemiyorsunuz acabâ?” Buyurdu ki: “İhtiyâcım yok da ondan.” Arz etti ki: “Olur mu hocam para bu. Para her insana lâzımdır. Hem parasız yaşanmaz ki.” Büyük velî mecbur kaldı. Ve buyurdu ki: “Şu halının ucunu az kaldır.” Kaldırınca, hayrette kaldı vezir. Gözleri fal taşı gibi açıldı! Zîra halının altında altın vardı. Hem de nehir gibi akıyordu. Kutbüddîn hazretleri; “Biz bunu bile istemezken, o dediğin köylere mi iltifat edeceğiz? Haydi şimdi gidin de, bir daha böyle bir teklîfle gelmeyin karşımıza” buyurdu. Vezîr mahcup olmuştu! “Peki efendim” dedi. Başı önünde ayrıldı huzurdan. Gördüklerini, gidip anlattı Sultân'a. Sultân, zâten seviyordu Onu. O günden sonra, daha çok kıymet verdi bu Allah dostuna...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.