"Gel, seninle sözleşelim!"

A -
A +
Ümmü Seleme annemiz, ilk zevci olan Abû Seleme Uhud’da yaralanınca;
“Yâ Ebâ Seleme, gel seninle sözleşelim. Sen ölürsen ben evlenmeyeyim. Ben ölürsem sen evlenme" dedi.
Ebû Seleme dedi ki:
"Sen ölürsen ben evlenmem.
Ben vefât edersem sen evlen!"
Böyle deyip el kaldırdı:
"Yâ Rabbî, Ümmü Seleme'ye, benden sonra, benden daha hayırlı koca nasîp et" diye duâ etti.
Sonra da şehîd oldu!
Ümmü Seleme dul kaldı.
Bir gün Efendimize sordu ki:
"Zevcim Uhud’da şehîd oldu. Ona nasıl duâ edeyim acaba?"
Efendimiz ona şu duâyı öğretti:
"Yâ Rabbî, beni ve onu affeyle. Bana öyle bir koca nasîp et ki, Ebû Seleme’den daha iyi olsun.''
Biraz zaman geçti.
Önce Hazret-i Ebû Bekir.
Sonra da Hazret-i Ömer,
kendisine tâlip oldular.
Ancak ikisini de kabul etmedi.
Resûlullah tâlip oldu.
Ona “hayır” diyemedi.
Ama gelen dünürcüye;
"Resûlullaha hürmetlerimi arz et. Benim kıskançlığım var, çocuklarım da var, ayrıca nikâhta şâhit olacak bir velîm yok" dedi.
Efendimiz, kendisine;
"Allahü teâlâ, kıskançlığını giderir. Çocuklarına gelince, onlara ben bakarım" buyurdu.
Ümmü Seleme çok sevindi.
Ve Efendimizin nikâhıyla şereflendi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.