"Benden ne dilerseniz dileyin!"

A -
A +
  Kânûnî Sultân Süleymân Hân, Baba Haydar Semerkandî hazretlerini, kulübesinde ziyârete gitti bir gün. Ve elini öpmek istedi. Ama o zât öptürmedi. Sultân ona; "Efendim, benden ne dilerseniz dileyin" dedi. Büyük zât; "Sağlığını isterim” buyurdu. Sultân, bir kese altın aldı. Ve postekisinin altına sürdü. O zât, bunu fark etti ve; "Mâdemki çok istiyorsun, şuraya bir mescit inşâ ettir de insanlar ibâdet etsin" buyurdu. Pâdişâh “Başüstüne” dedi. Ve câmi tamamlandı. Açılışta Sultân da vardı. Baba Haydar'a dönüp; "Efendi hazretleri, buyurun önce siz girin. Bu mescit sizindir ve sizin için özel yer ayrılmıştır" dedi. Baba Haydar: "Bu benim değil, Allahın evidir, husûsî yer istemem" buyurdu Pâdişâh yine: "Başüstüne" dedi. Baba Haydar; "Benim mekânım şu kulübedir, ölürsem beni oraya defnedin. Üzerime türbe yapmayın. Bir mezar taşı bana yeter" buyurdu. Pâdişâh yine "Pekâlâ" dedi. Baba Haydar, vefât edinceye kadar bu câmide imâmlık yaptı ve insanlara doğru yolu anlattı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.