"Yâ Şeybe, yanıma gel!"

A -
A +
Şeybe bin Osmân, büyük düşmandı Efendimize.
Çünkü babasını ve amcasını kaybetmişti bir harpte.
Onların intikâmını alacaktı!
Nihâyet bir fırsatını buldu.
Baktı, Efendimiz yalnızdı.
Bundan iyi fırsat olmazdı.
Arkadan sessizce yaklaştı.
Ve içinden;
“Şimdi işini bitireceğim!" dedi.
Ve kılıcını kaldırdı.
Tam vuracaktı.
Birden hızla uzaklaştı oradan.
Zîra bir "ateş çukuru" görmüştü.
Bir adım atsaydı içine düşecekti.
Peygamberimiz onu gördüler.
Ve seslendiler:
“Yâ Şeybe, yanıma gel!”
Bu ulvî dâvete icâbet etmemek, elinde değildi.
Gayriihtiyârî yaklaştı.
Mıknatısa tutulmuş gibi çekildi.
Az önce, öldürmek istiyordu.
Şimdiyse, (köle) gibi yaklaşıyordu.
Çünkü Onu çok sevmişti.
Hattâ âşık olmuştu.
Öl dese, ölürdü artık.
Efendimiz, buyurdu ki:
“Haydi gel, bizim safta savaş!”
Hiç îtirâz etmedi.
Hemen kabul edip:
“Emredersiniz!” dedi.
Kılıcını kaldırıp saldırdı kâfirlere.
Çünkü o, müşrik değildi.
Bir sahâbî idi artık.
Efendimizle yan yana çarpışıyordu!
Hem de kâfirlere karşı.
Öyle kararlıydı ki:
“Önüme babam çıksa, öldürürüm!” diyordu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.