"Seni, benden kim kurtarır?"

A -
A +
 
İslâm’ın ilk günlerinde, îmân edenler pek az idi.
Müşrikler Resûlullah Efendimizi öldürmek için fırsat kolluyorlardı...
Bir gün Efendimiz, bir ağacın altında yatıyordu.
Müşriklerden biri onu gördü.
Güçlü kuvvetli bir pehlivandı.
Efendimize de düşmandı.
O anda içinden:
“Bu fırsat kaçmaz!” dedi
Ve sessizce yaklaştı.
Kılıcını kaldırıp haykırdı:
“Seni, benden kim kurtarır?”
Efendimiz sâkindi.
Soğukkanlılıkla dedi ki:
“Beni Rabbim kurtarır!”
Müşrik, kılıcını savuracaktı ki.
Göğsüne bir darbe gelip yıkıldı!
Elindeki kılıcı öteye fırladı.
Vuran, Cebrâil aleyhisselâmdı.
Efendimiz kalktılar.
O kılıcı yerden aldılar.
Ve onun boğazına dayayıp;
“Seni benden kim kurtarır?” buyurdular.
Müşrik çâresizdi.
Yalvaran gözlerle bakıp:
“Ancak sen kurtarırsın. Ben ettim, sen etme!” dedi.
Kâinatın Sutânı acıdı yine.
Kılıcını indirdi.
Ve buyurdu ki:
“Haydi kalk, serbestsin!”
Müşrik yerden kalktı.
Ama çok duygulandı!
Birden kalbi değişti.
Düşmanken dost oldu.
Efendimize inandı.
Kelime-i şehâdeti söyleyip Müslüman oldu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.