"Adını bağışlar mısın?"

 

Efendimiz hayâtta iken Eshâb-ı kirâm’a; “Şu hırkamı Üveys-i Karnî'ye veriniz!" buyurdu.

Aradan yıllar geçti.

Hazret-i Alî ile Hazret-i Ömer, o hırkayı alıp Yemen'e gittiler.

Ve birilerine sordular ki:

Onlar dediler ki:

"O, şu tepenin ardında deve güder."

Onu bulup selâm verdiler:

"Aleyküm selâm, buyurun.”

"Allah'ın bir kulu.”

"Bana (Üveys) derler.”

"Yâ Üveys! Resûlullahın selâmları var. Mübârek hırkasını sana gönderdiler ve (Bu hırkayı giysin, ümmetime duâ etsin!) buyurdular."

Hazret-i Üveys;

"Bu şerefli emânet bana değil, başkasına âittir" dedi.

"Hayır yâ Üveys!” dediler.

O zaman (hırka-i şerîfi) aldı.

Öpüp kokladı ve secdeye kapanıp;

"Yâ ilâhî! Bu hırka hürmetine ümmet-i Muhammed’in günahlarını affet" diye yalvardı,

Secde uzun sürünce merak ettiler.

"Yâ Üveys!" diye seslendiler.

Üveys secdeden kalkıp;

"Keşke az daha bekleseydiniz. Zîrâ Rabbim, bu ümmetin tamâmını affediyordu. Ama siz çağırınca, bir kısmı kaldı" dedi.