Bir kimse, yılan yumurtasına basarak iki gözü de görmez olmuştu.
Resûlullaha getirdiler.
Efendimiz, mübârek tükürüğünden o kimsenin gözlerine sürünce körlük gitti.
Ve görmeye başladı.
Seksen yaşına geldi.
Hâlâ görüyordu.
Hattâ iğneye iplik geçiriyordu...
● ● ●
Bir sahâbî anlatıyor:
Ben küçüktüm.
Üstüme kaynar su döküldü
Ve vücûdum yandı.
Babam, Resûlullaha götürdü.
Efendimiz, mübârek tükürüğünden alıp yanan yerlere sürdü.
Tesîri ânında görüldü.
Ve o yanıklar iyi oldu...
● ● ●
Bir gün de, iki gözü âmâ bir kimse Efendimize gelip; “Yâ Resûlallah! Duâ et, gözlerim açılsın” diye arz etti.
Efendimiz buyurdu ki:
Kusursuz bir abdest al.
Sonra kaldır ellerini;
(Yâ Rabbî! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı araya koyarak, senden istiyorum. Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberin hürmetine duâmı kabûl et) diye Rabbine duâ et.
O kişi; “Başüstüne” dedi.
Ve duâ edince iki gözü açıldı...