Mutfak değerlerimiz boğulmaya başladı

A -
A +

Merhaba sevgili dostlar, ilginç ve za-manlaması doğru bir başlık oldu diye düşünüyorum. Biraz üzerinde düşündüğünüzde, inanıyorum ki bana hak vereceksiniz. Mutfak ve insan özelinde ülkemizin içinde olduğu durumu sorgulayan konularla ilgili içeriklere daha fazla ilgi duyuyoruz. İnanıyorum ki hepimizin amacı bu içerik üzerinden düşünülmesi, konuşulması ve tartışılması olacaktır. Çünkü görülüyor ki günümüzde üretmek ne yazık ki düşünce, ustalık ve derinlik gerektirmiyor; coğrafyamızın bereketli varlıkları, tecrübe, yetenek, birikim, kültür gibi değerler maalesef sıradanlaştırıldı. Türkiye coğrafyasının yılların birikimine dayalı bilgisizlik ortamında, mesleki derinlik, bilgi ve disiplinden yoksun birçok insan, birçok alanda olduğu gibi, mutfak dünyasına farklı alanlardaki kimlikleriyle kısmi beceri ve kendilerine özgü tarzlarıyla girdiler.
Ülkemizin derinlikli mutfak değerleri; çarpık sınıfların kendi gerçekleri çerçevesinde oluşturduğu girdapta boğulmaya başladı. Yerel üreticiler varlıklarını kaybetmeye başladı. İsraf ekonomisi gücünü giderek artırıyor. Geleneksel mutfaklara ait aidiyet duygusu kayboluyor. Planlı bir şekilde adım adım gerçekleşen yozlaşmanın oluşturduğu kavram karmaşası ne yazık ki kitleler arasında salgın misali yayılarak büyüyor.
Bize ait olanlar yok oluyor, insanların beyinlerine farklı ve daha gelişmiş seçenekler adı altında yanlış bilgiler yerleşiyor. Tabii ki bütün bu düşünceler karşısında bireysel ve toplumsal vicdanın oluşturduğu sorumluluk adına susmayanlar da var. Sonradan meydana getirilen, gerçek olmayan bu dünyanın iş birlikçileri olmadıklarını her fırsatta haykırıyorlar. Çünkü çarpıcı bir şekilde görüyorlar ki sosyal krizler, ekonomik dalgalanmalar genel olarak geleneksel olguyu düşünsel boyutta teğet geçiyor. Yeme içme hadisesinin temelini oluşturan hayati organlar için tehdit oluşturmuyor.
Geleneksel gerçeğin ta kendisi, işte bu sebepledir ki başka kültürlerin hayati kaynaklarıyla beslenmiyor. Anadolu coğrafyasının şanslı insanları, derinlikli ve kişilikli ilişkilerinden, bereketli coğrafyalarından ve kültür derinliklerinden doğan “var” oluşun ifadesi birikimlerini, dün olduğu gibi bugün de o her zamanki mütevazılıkları ile bütün dünyaya fısıldıyorlar. Fakat artık fısıldamak yetmiyor, haykırmak lazım. Günümüzün önemli turizm malzemelerinden biri olan yiyecek ve içecek sektöründe en az bu konuda iddialı diğer ülkeler kadar var olduğumuzu ifade etmekten çekinmeyelim. Bu derinliğe, birikime, görgüye, bilgiye, enerjiye ve beceriye sahibiz. Geçen yazımda da benzer bir konu işlemiştim ve belirtmiştim. Televizyonda fırsat buldukça NETFLİX seyrediyorum. Son zamanlarda “The Final Table” isimli bir yarışma programına takıldım. Programda temelde 24 profesyonel, hatta önemli başarılara imza atmış mutfak şefleri, her hafta bir ülke mutfağı teması üzerinde yarışıyorlar. Yarışmaya konu olan ülkeler için ciddi reklam. Programda dünyanın en özel mutfakları seçilmiş. Bazıları gerçekten de öyle FRANSA, İTALYA, JAPONYA, MEKSİKA, HİNDİSTAN; ama burada garip olan İNGİLTERE, AMERİKA da var bu ülkeler arasında.
Sunucu ülkelerin derinlikleri, geleneksel mutfakları hakkında anektodlar veriyor, mesela beş bin yıllık derinlik falan; fakat bu yarışmada bilinen on dört bin yıllık derinliği ile dünyanın en özel coğrafyası ve en derinlikli, kişilikli, zengin mutfaklarına sahip TÜRKİYE yok. Elbette yabancıların ülkemize bakışları herkesçe malum. Peki bizim kendi mutfağımıza bakışımız çok mu farklı ki? Bu sorunun cevabı çok şeyin de cevabı. Ülkemizin bu anlamda özel politikalar üretmesi beklenen KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI, TRT ve ilgili diğer kurumları ne yapıyorlar merak ediyorum. Önerim KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’nın adı değişsin, TURİZM BAKANLIĞI olsun ve KÜLTÜR kısmı ile Allah rızası için başka birileri ilgilensin, fakat lütfen ilgilensin. İnsanların bu ülkeye otelde konaklamak için ya da sadece müze gezmek için gelmediğini anlamak bu kadar mı zor?

Mutfak değerlerimiz boğulmaya başladı

Mutfak değerlerimiz boğulmaya başladıMutfak değerlerimiz boğulmaya başladı

Mutfak değerlerimiz boğulmaya başladı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.