Yenilenmek

A -
A +

Umudun, iyiliğin, kardeşliğin, paylaşmanın dili, dini, ülkesi olmaz. Yeni bir yıl yaklaşıyor. Sevdiklerimizle birlikte mutlu huzurlu bir yıla başlangıç yapmak hepimizin dileği. Ancak dilekler sağduyu içerisinde olmalı çünkü derler ki “SAĞDUYU AKLIN KAPICISIDIR”. Sahip olduklarımızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir kazanım. Eğer zamanı yapamayacağımız şeyleri istemekle geçirirsek kaybedebileceğimiz de bir başka gerçek. Ama elbette hayaller olmadan iyi ve büyük şeyler yapılamaz. Hepimizin bütün beklentisi mutlu, sağlıklı ve en önemlisi kimlikli bir gelecek. Çünkü hayatımızın geri kalanını orada bulacağız. Unutmamalıyız “HER ŞEYİN YOK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ ANDA, GELECEK HÂLÂ YERİNDEDİR” ve her yeni yıl geleceğin ilk adımıdır.
Doğallıktan giderek uzaklaşan, yapaylaşmış bir dünyada iyi ve güzel zamanlar umarak 2019’un bütün insanlara iyilikler getirmesini diliyorum. Adına gelişme denen yeni hayat biçimlerinde mutlulukları azalmış, aidiyet duyguları yok olmuş insanların azaldığını görmeyi diliyorum. Birçok alanda yaşanan yok ediş ve yok oluş mutfak penceresinden bakıldığında daha çarpıcı bir hâl alıyor.
Toprak ile ilişkisini kesen insan, sağlıklı beslenme arayışları içerisinde neleri kaybettiğini maalesef yaşayarak anlamaya başlıyor. Domatesin kokusuna hasret, yüzlerce yıllık tarhana uyduruk çorbalar karşısında küskün, anaların, nenelerin pişirdiği, çocukların ve torunların ismini dahi bilmediği zengin kültürümüzün lezzetleri ellerimizin arasından kayıp gidiyor. Bir şeyler yapmak mümkün mü, evet. Üstelik çok da basit; bugün, yarın öğlen ya da akşam yiyeceğin yemeği sorgulayarak başla. İçinde mevsiminde olmayan sebze var mı sor; varsa yeme? Paketlenmiş gıdalardan uzak dur. Yemeklerde kullanılan yağı, eti, sorgula? Kendi ülkenin geleneksel ürünlerine sahip çık. Okuduğun gazeteyi, kitabı, seyrettiğin televizyon programlarını seçerken daha çok titizlen. Anadolu’nun yaklaşık on iki bin yılın derinliğinde oluşturduğu zengin mutfağına daha çok ilgi duy. Unutma “BU BİR KAMPANYA ÇAĞRISI DEĞİL”. Bu, “KENDİN OLMA ve SAĞLIKLI HAYAT” adına bir adım.
Yeni bir yılın heyecanı içinde daha güçlü bir ülke için bir daha düşün. Yediğin yemekle sadece karnını doyurmuyorsun. Sana ait topraklarda çiftçilik yapanlara, üretenlere katkı veriyorsun unutma! Kahvaltı sofranda ülkemizin yüzlerce peynirinden birini tüket. Salam ya da sosis yerine halis sucuk ye katkısız bastırma (pastırma) tüket. Bil ki, bu ülkede hayvancılık yapan insanlara katkı vermiş olacaksın.
Dünyada kırk yıllık hatırı olan başka bir kahve var mı? İtalyan ya da Amerikan kahveleri yerine arada bir kırk yılın hatırına Türk kahvesi iç. İki kere pizza yerine arada bir canım gibi Trabzon Pidesi, Bafra Pidesi dene. Günde ya da haftada bir kutu meşrubat yerine bir şerbet ya da ayran iç. Göreceksin daha lezzetli, daha sağlıklı. Spagetti yerken arada bir erişteyi hatırla. Ravioli yerken Pirohi ya da mantıyı unutma. Uzun yıllar ülkemiz mutfağı hakir görüldü, köylülük şemsiyesine malzeme yapıldı, yabancı mutfaklar kompleksi içinde aşçılar yetiştirildi.
Benzer duygulara göndermede bulunan Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Necip Fazıl anma gecesinde aslında genel bakışı çok net özetledi. “Millete tepeden bakan, kendi insanını hor, hakir gören, kaymağını yedikleri bu ülkeye âdeta asalak gibi yapışan elitler, Türkiye’nin kültür hayatının çoraklaşmasının da başlıca müsebbipleridir” sözleri ile aslında benim gibi düşünenlere de tercüman oldu. Bu anlamda sayfalar dolusu yazabiliriz ama malum LAFIN HEPSİ DELİYE ANLATILIR. Birilerinin ülkemiz için bir şeyler yapmasını beklemeyelim, biz de bir şeyler yapalım.
2019 bizim ve ülkemizin yılı olsun. Çocuklarımızın bu güzel ülkede sağlıklı ve mutlu yaşamasına ve güzel ülkemizin hak ettiği yere gelmesine katkı verelim. Ülkemizin değerlerini unutmayalım çünkü unutmak kaybetmektir. 2018 bitti ve 2019 geldi. Daha çok sahip çıkalım çünkü sıradanlığı aşmanın en kolay yolu kendin olmaktır. 2019 hepinize sağlık, huzur ve afiyetler getirsin.

Lezzetin tarihle buluştuğu bir Marmara masalı
50 yılı aşkın lezzet yolculuğunda kendi müdavimlerini oluşturan; spor, sanat, siyaset, basın ve iş dünyasından önemli isimlerin buluşma noktası Kalyon Restoran, yenilenen yüzüyle yoluna Falyanos by Kalyon olarak devam ediyor. Titiz bir çalışmanın ürünü olan menüsüyle oldukça iddialı ve balık tutkunlarının favori adresi olmaya aday. Kalyon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Tecmen ana felsefelerinin eskiden de olduğu gibi kalite, lezzet ve mükemmel hizmet sunmak olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda  yarım asırlık tecrübelerini mükemmel servis ile buluşturan Falyanos by Kalyon, Marmara Denizi’nin muhteşem manzarası ve Tarihi Yarımada’nın eşsiz atmosferi eşliğinde bütün lezzet tutkunlarını geçmişten geleceğe uzanan benzersiz bir gastronomi deneyimine davet ediyor. Menü, mevsimselliğe ve kaliteli ürün kullanımına özen gösterilerek genç ve yetenekli mutfak şefi Murat Taşarer tarafından hazırlanmış. Vişneli Pazı Sarma, Manda Kaymaklı Kuru Cacık, Midyeli Lahana Sarma, Pilaki gibi enfes çeşitlerin yanı sıra Hardal Otu, Ebegümeci, Kaleotu, Deniz Börülcesi, Kaya Koruğu gibi otlu lezzetler, Geleneksel Balık Çorbası, Peynirli Izgara Muska Böreği, Köz Patlıcanlı Yoğurt ve Tahin Soslu Börek, ev yapımı Somon Lakerda ve en taze günlük balık çeşitleri FALYANOS BY KALYON’un misafirlerine sunduğu imza lezzetler.

YenilenmekYenilenmek

YenilenmekYenilenmek

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.