Gastronomi alanında liderlere ihtiyacımız var

A -
A +

Anadolu coğrafyasının değerlerini anlayan kişilerin sayısını çoğaltmak, mutfak kültürümüzde en üstten en alta her kademede insan kalitesini artırmak lazım... Çünkü gastronomi istihdam ve güçlü bir ekonomi gerçeğidir

Gıda, tabiat ve insan ilişkisi, günlük hayatlara ve hayat görüşlerine ait alışkanlıklarla daha belirgin olur. Bu anlayış, insanlarımızın Anadolu hayatına, karakterine ve kültürüne olan bakışını doğru sorgulamasını da sağlar. Çünkü yıllardır hep aynı şeyi söylerim, değişmesi gereken Anadolu değil Anadolu’ya bakış açısı olmalı.
Rengârenk taze sebzeleri, dalından yeni kopmuş meyveleri, tarladaki buğdayı ve envai çeşit ürünleri yetiştiren, sonrasında o ürünleri lezzete çeviren ellerin, genç, yaşlı, köylü, şehirli ya da kasabalı kısaca Anadolu insanının gönüllerinde, ellerinde şekil alan lezzet hikâyeleri doğru anlaşılmalı. Çünkü bu sadece iflah olmaz Anadolu sevdası değil, hak ettiğini alamamış bir coğrafyanın hak ettiğini almasına olan inançla ilgili. Güven problemi yaşayan, çelişkilerle dolu hayatın içinde kendisini arayan insanlar için de bir umut ışığı. Bu umut ışığının sönmemesi lazım. İşte gastronomi adını verdiğimiz alanın önemli çıktılarından biri bu. Yiyecek ve içecek hadisesinin temellerini oluşturmak, daha sonra bu temellerle değer ve bu değerlere sahip olan topluluklarda öz güven meydana getirmek... Ülkemizde bu dünya gerçeğinin yeterince anlaşılamamış olmasının aslında cevabını hepiniz biliyorsunuz. Ama işin bir de bu değerleri öncelikle oluşturması ya da önderlik etmesi gerekenler tarafı var. İşte onlarda aranan üç temel özellik LİYAKAT, BİLGİ, VİZYON.
Bir lider, yönetici, şef (bakan, vali, belediye başkanı, işletmeci, şef ya da müdür) fark etmez, yönetenler için olmazsa olmaz üç temel kavram. Aslında yetersiz yönetenlerin çoğunlukta olmalarının birçok sebebi var ama en temel öge korkarım bizleriz. Valileri tayin edenler, bizim seçtiğimiz yönetimler, belediye başkanlarını seçenler bizler, işletmeleri doğru değerlendirmeyi bilmeyen bizler. Tabii ki diğer alanlar konusunda konuşmak bana düşmez; ancak MUTFAK KÜLTÜRÜ özelinde ülkemizde ne yazık ki %60 gerçek yönetici (vali, belediye başkanı, işletmeci-şef) gibi görünenler, %30 yönetici (vali, belediye başkanı, işletmeci-şef) vasfı ile ilgisi olmadan hasbelkader yer işgal edenler ve %10 gerçek yöneticiler (işletmeci-şef) tarafından yönetiliyor. Yetersiz yöneticilerin varlığının temeli de biz olunca demek ki, toplumun %90 kadarı BİLGİ, GÖRGÜ ve VİZYON problemi yaşıyor.
Peki ne yapmak lazım, elbette vazgeçmeden bu muhteşem coğrafyanın değerlerini anlayan sayısını çoğaltmak, MUTFAK KÜLTÜRÜ özelinde en üstten en alta her kademede insan kalitesini artırmak lazım. Ama ülkemizde her zaman olduğu gibi kafa karışıklığı, doğru olanı anlama ya da uygulama sıkıntısı var.
Her paralı iş sahibinin ya da yöneticinin ya da her göreve gelen vali ya da belediye başkanının işi bildiğini sanmayın. HAYAT TESADÜFLERİ SEVER. Tam da burada PETER DRUCKER’ın çok sevdiğim sözünü hatırlatmak isterim “YÖNETİCİLER İŞLERİ DOĞRU YAPAR. LİDERLER DOĞRU İŞLERİ YAPAR”...  Her alanda olduğu gibi gastronomi başlığı altında liderlere ihtiyacımız var. Gastronomi sadece kültür değil TURİZM İÇİN ÖNEMLİ BİR ARAÇ, İSTİHDAM KAYNAĞI VE ÇOK GÜÇLÜ EKONOMİK BİR GERÇEK. UNUTMAYALIM; YÖNETİCİLER KENDİLERİNDEN BEKLENENDEN DAHA FAZLASINI YAPACAK CESARETİ OLANLARDIR. SADECE KENDİSİNDEN BEKLENENİ YAPAN YÖNETİCİLER, GENELDE YÖNETMEZ, TAKLİT EDER.

Lezzeti geleneğinde
Anadolu’da etin yeri her zaman bambaşka olmuştur. Kamberoğlu ailesi de ağırlık noktası olarak eti seçmiş. Et sektöründeki tecrübeleri ve Kırıkkale’deki en büyük et kesimhanesine sahip olmaları, zaman içinde onları et konusunda şehrin en iddialı markası hâline getirmiş.
Dile kolay, yaklaşık 60 yıllık bir hikâye. Hikâye, birinci kuşak Kamber Akyön’ün kurduğu küçük bir kasap dükkânıyla başlamış. Bütün titizliği ve fedakârlığıyla oğulları olan Ahmet, Ziya ve İbrahim Akyön ile ete olan sevdasını tanıştırması, bilgilerini aktarmasıyla devam etmiş.
Emek ve alın teri, meyvelerini vermeye başlar. Kardeşler, 2008 yılında Melih Et ve Ürünleri olarak et entegre tesisini faaliyete geçirerek babalarından aldıkları emaneti büyütmeye devam eder. Büyükbaş veya küçükbaşın yetiştirilmesinden soframıza kadar olan prosese (sürece) sahip olarak hizmet vermek düşüncesiyle 2016 yılında Melih Et & Mangal Restoran’ı açarlar. Babadan oğula geçen bu yolculuk, genç aile üyelerinden Semih ve Melih Akyön’ün de üretime ve yönetime katılmasıyla üçüncü kuşağa devredilmek üzere devam etmekte.
Beni tanıyanlar bilir. Yemek benim için karın doyurmaktan daha fazla şey ifade eder. YAHŞİYAN Türkiye’nin en çok kullanılan Kırıkkale’nin yol üstü ilçesi. İstanbul’dan Ankara’ya yolculuğum esnasında YAHŞİYAN’da, Melih Et & Mangal Restoran’da, taş fırında ve meşe kömüründe özel olarak pişirilen etleri, yine taş fırında odun ateşinin lezzetini alarak masaya gelen pide çeşitlerini tatma fırsatını buldum. Bir kere ÇOK TEMİZ, İYİ SERVİS VERİYOR VE KALİTELİ ETLERDEN oluşan bir menüsü var, fiyat-kalite dengesi şahane.  
Dönelim lezzetlere. Kelle paça çorbası, dil çorbası kemik suyundan özel olarak yapılıyor. Yöreye ait ‘Keskin Tava ve Kuzu Kol Tandır’ın lezzetini nasıl anlatsam bilemiyorum. Aslına uygun olarak pişirilen ‘Keskin Tava’, içerisinde İç Anadolu kuzularının pirzolası, domates, acı-tatlı yeşilbiber ve bol miktarda sarımsak ile üzeri kapalı bir şekilde yaklaşık bir buçuk saat taş fırında pişirilerek servis ediliyor. Kuzu kol tandır ise yine iç Anadolu kuzularının kollarından hazırlanarak yaklaşık beş saat taş fırında pişiriliyor. Lezzeti, enfes bir tereyağı, kaymak, antep fıstığı ve ceviz ile yapılan ev baklavası ile taçlandırıyorum.
Klasik, büyükbabalar ve torunları birleştirebilmesindedir, geleneği yaşatma gücüyle yeni nesle ilham verendir. Ve klasik olmak çoğu zaman geleneklere bağlı bir karakterin göstergesidir. 1962 yılında dedeleri Kamber Akyön’ün göstermiş olduğu hedef doğrultusunda çıktıkları bu yolculukta gelenekten şaşmadan gelişmelerini diliyorum.
Gelenek olsun, afiyet olsun...

BÜYÜK HALİ İÇİN GÖRSELİN ÜZERİNE TIKLAYIN

Gastronomi alanında liderlere ihtiyacımız var

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.