Târihimizde bilinmesi lüzumlu bazı kilometre taşları -2-

A -
A +

Peygamberler târihi?içerisinde son Peygamber olan Hazret-i Muhammed'in (aleyhisselâm), bir çeyrek asırdan kısa bir zamanda, 150 bin güzîde sahâbî, mübârek insan, "hayırlı ümmet" meydâna getirmesi, onların da 30-40-50 sene gibi çok kısa zaman zarfında gâyet mahdût imkânlarla Endülüs'ten [İspanya'dan] Çin'e kadar olan geniş coğrafî bölgeleri fethedip oralara ilim-irfân, ahlâk-fazîlet, adâlet-hakkâniyet, medeniyet-insan hakları, nûr ve hidâyet götürmeleri, dünyâda bir eşi-benzeri görülmemiş bir hâdisedir; bu dönemde yapılan fetihler ve elde edilen zaferler ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur. İslâmiyet, hiç şüphesiz yeryüzünde en çok devlet kurulmasına vesîle olmuş bir dîndir. Asr-ı saâdetten beri kurulan büyük İslâm devletlerinden başka, İslâm târihi boyunca, muhtelif zamanlarda, dünyânın çeşitli yerlerinde de birçok İslâm devleti kurulmuştur. Peygamber Efendimizin vazîfelerini tam olarak yaptıklarından dolayı, kendilerine "Hulefâ-i Râşidîn=Râşid Halîfeler" denilen "DÖRT HALÎFE DEVRİ" (632-661/H.11-40), bütün târih boyunca İslâmî fazîletlerin yaşandığı "Altın Çağ" olarak kabûl edilir. Bunlardan sonra, kronolojik olarak "Emevîler" ve "Abbâsîler" dönemi gelmektedir. EMEVÎLER; Çin, Orta Asya, Hazar ülkesi, Hindistân, bütün Orta Doğu ülkeleri, Kuzey Afrika'dan -İspanya dâhil- Avrupa içlerine kadar geniş bir coğrafyada, aralıklarla sekiz yüzyıl hüküm sürdüler. Emevîler, İslâm dînini İspanya'dan Avrupa'ya soktular. Fas, Kurtuba ve Gırnata Üniversitelerini kurup Batıya ilim ve fen ışıklarını yaydılar. Emevîler'den sonra İslâm devleti başkanlığını (hilâfeti), Peygamberimizin amcası Hazret-i Abbâs'ın soyundan olan Ebü'l-Abbâs Abdullah es-Seffâh ele geçirdi. 750/H.132'de ABBÂSÎLER DEVRİ başladı. Devletin başşehri Şâm'dan Bağdâd'a nakledildi. Abbâsîler devrinde; İslâm dîni, doğuda Büyük Okyânûs'tan, batıda Atlas Okyânûsu kıyılarına, kuzeyde Rusyâ içlerinden, güneyde Hind Okyânûsu kıyılarına kadar yayılıp, üç kıtada İslâm devletleri hâkim oldu. Bilindiği gibi, "Müslümân Türk'ün Târihi", "Karahanlılar" dönemine ve "Ab-dülkerîm Satuk Buğra Hân"a kadar varmaktadır. 840 senesinde kurulan KARAHÂNLILAR DEVLETİ [840-1212]; ilk Müslümân-Türk devletidir. Türk hükümdârları arasında çok husûsî bir yeri bulunan "ABDÜLKERÎM SATUK BUĞRA HÂN", meşhûr olan rivâyetlere göre, ilk Müslümân-Türk hükümdârıdır. 25 yaşında iken hükümdâr olan ve 31 yıl hüküm süren Satuk Buğra Hân [v. 955 (h. 344)], güzel ve âdil idâresi ile binlerce kimsenin Müslümân olmasına vesîle olmuştur. Karahânlı hükümdârlarının ilme hayrânlığı, âlimlere hürmetkârlığı ve onları korumaları netîcesinde Türkistân, Mâverâünnehir şehirleri birer medeniyet ve kültür beşiği hâline geldi. Karahânlılar zamânında, büyük İslâm hukûkçu ve âlimleri yetişti. Sekizinci asırda, Türklerin Müslümânlarla tanışıp, içlerinden kısmen bu dîni kabûl edenlerin bulunması, 9-10. asırlarda da topluca İslâmiyeti kabûlü, netîce îtibâriyle târihteki birçok hâdiseye yön vermesi bakımından çok önemlidir. OSMANLI, 322 YIL HÜKÜMRÂN OLDU Yavuz Bülent Bakiler'in de ifâde ettiği gibi, Târih boyunca kurduğumuz 117 Türk Devleti içerisinde şüphesiz ki en uzun ömürlüsü, en büyüğü, en muhteşemi Osmânlı İmparatorluğu'dur. Osmânlı İmparatorluğu, dünyânın en büyük üç imparatorluğundan biridir ve 624 yıl hükümrân olmuştur. [Diğer ikisi ise, Roma ve İngiltere İmparatorluklarıdır.] Osmânlı İmparatorluğu, 1595 yılında, 3. Murâd devrinde, 23 milyon 344 bin 700 km2 üzerinde hüküm süren muhteşem bir devletti. Yılmaz Öztuna'nın da belirttiği gibi, Osmânlı İmparatorluğu, 624 yıllık ömrünün, 322 yılını, dünyâda lider devlet olarak geçirdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.