Çanakkale
muharebelerinde bir "Bombacı Mehmet Çavuş" vardı. İngilizlerin
fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar, karşı siperlere
fırlatırdı!..
Bir
"Bombacı Mehmet Çavuş" vardı. Çanakkale muharebelerinde Seddülbahir ve
Conkbayırı'nın büyük kahramanlarındandı... Bu kahraman Anadolu evladının
özelliği; İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını
korkusuzca hemen yakalar, geldiği yere fırlatır ve zararını kendilerine
çevirirdi. İngilizler bunu durumu anlamışlar ve bombaları, pimini
çektikten biraz sonra fırlatarak bombaların tekrar kendilerine
atılmasını önlemeye çalışmışlardı...
İşte böyle fırlatılan bir
bomba Mehmet Çavuş'un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına
sebep olmuştu. Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastaneden tabur
kumandanına şöyle diyordu:
"Sağ kolumu kaybettim, zararı yok, sol
kolum var. Onunla da pekâlâ iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine
kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz
kapanmamış olmasıdır. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak
edemediğim için beni mazur görünüz, affedeniz muhterem kumandanım..."
Ancak ne var i; Mehmet Çavuş, bu sözleri söyledikten hemen sonra kan kaybından şehid oldu...
***
Yine cephede bir kolunu kaybetmiş olan emekli Yüzbaşı Dursun Bayraktaroğlu da bir hatırasını şöyle nakleder:
"Harbiye
son sınıf talebesi iken Çanakkale Savaşı başlayınca 19 yaşında bir
asteğmen olarak kendimi bu muharebelerin içinde buldum. Seddülbahir
cephesinde bir çarpışma sırasında kolumdan yaralandım. Emir eri olarak
hizmetime verilen İbrahim, beni hemen sırtlayarak sıhhiye çadırına
götürdü. Orada ilk yardım yapıldıktan sonra da çadırlı hastaneye sevk
ettiler, fakat kolumu kurtaramadılar. Er İbrahim kükremiş bir aslan
gibi;
-Bana müsaade edin kumandanım, cepheye döneyim de intikamınızı alayım, diyordu.
-Benim ve benim gibilerin intikamını alacak binlerce asker var cephede, dediysem de dinletemedim.
-Kumandamın, seni bu halde görmek çok müşkil, hele cephedeki arkadaşlara, 'İbrahim kaçtı' dedirtmem, mutlaka gitmeliyim, dedi.
-Öyleyse Allah yardımcın olsun evladım, dedim.
İbrahim
hemen arkadaşlarının yanına döndü. Fakat onu fark eden bir düşman
askerinin kurşunu ile yolda şehid düştü... Ruhları şad olsun...