"Ben zulmedene dua etmem!"

A -
A +
Sehl bin Abdullah Tüsterî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 200 (m. 815)'de doğdu. 283 (m. 896)'de Basra'da vefât etti. Dayısı Muhammed bin Süvâr'ın sohbetlerinde yetişti. Muhammed bin Süvâr, yeğeni Sehl'e daha üç yaşındayken "Allahü teâlâ benimledir, beni görüyor, her sözümü duyuyor, ne yaparsam biliyor" sözünü ezberletmiş ve "Sana öğrettiğimi iyi muhafaza et ve hep o halde ol! Ölünceye kadar bırakma! Dünya ve ahirette mükâfatını alırsın" buyurmuştu. O da bu söze uygun hareket etti ve zamanının büyük âlim ve velîlerinden oldu...
         ***
Horasan Valisi Yakub bin Leys, bir hastalığa yakalanmış ve tabipler onu tedavi etmekten âciz kalmışlardı. Valiye;
-Burada salih bir zat var. İsmi Sehl bin Abdullah'tır. Eğer o size dua ederse, Allahü tealanın izni ile hastalıktan kurtulacağınızı ümit ediyoruz, denildi. Bunun üzerine Vali, Sehl bin Abdullah hazretlerini davet etti. O mübarek de valinin yanına geldi. Vali;
-Efendim bu hastalıktan kurtulmam için bana dua edin, dedi. Sehl bin Abdullah;
-Ben sana nasıl dua edeyim! Sen emrin altındakilere zulüm ve haksızlık yapıyorsun, dedi. Bunun üzerine vali yaptıklarına tövbe etti. Bir daha böyle şeyleri yapmayacağına söz verdi. Haksız olarak hapsedilenleri hapishaneden çıkardı. Bunun üzerine Sehl bin Abdullah;
"Allah'ım! Sen ona günah işlemenin ne kadar kötü olduğunu gösterdiğin gibi, senin emirlerine itaat etmenin ve yasaklarından sakınmanın izzetini ve üstünlüğünü de öylece göster. Onu hastalığından kurtar" diye dua etti. Sehl hazretleri bu duayı yapınca vali o anda Allahü tealanın izni ile iyileşti...
Sağlığına kavuşan vali, Sehl bin Abdullah'a çok mal verilmesini emretti. Fakat o, bunları kabul etmedi ve memleketine dönmeye karar verdi. Yolda giderken yanında bulunanlar;
-Efendim, keşke valinin verdiği malı kabul etseydiniz, fakirlere verirdiniz, dediler. Bunun üzerine Sehl bin Abdullah hazretleri, bulunduğu yere nazar etti. Allahü tealanın izni ile yerde bulunan çakıl taşları cevher oldu. Yanındakilere;
-Dilediğiniz kadar bunlardan alınız. Hiç bunları veren Allahü teala varken, valinin malına muhtaç olunur mu? buyurdu. O zaman yanındakiler Sehl bin Abdullah'tan özür dilediler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.