"Sen onun Halifesi olacaksın!"

A -
A +

"Ahir zaman Peygamberi yakında zuhur edecek ve hidayet nuru her yere yayılacaktır. Sen, Onun Veziri, vefatından sonra da Halifesi olacaksın!"
Hazret-i Ebu Bekir "radıyallahü anh" önceleri tüccar idi. Ekseri Şam tarafına giderdi. Seferde iken, çok tesirinde kaldığı bir rüya gördü. Gökten dolunay inip, Kâbe-i muazzamaya gelmiş ve sonra parça parça olmuş, parçalar Mekke'deki her evin üzerine düşmüş, sonra da tekrar bir araya gelip göğe yükselmişti. Fakat, kendi evine düşen parça evde kalmış tekrar göğe yükselmemişti. Ebu Bekri Sıddık iki eliyle o ay parçasını kucaklamış, sinesine basmış, kapıyı kapatarak da evden çıkmasına mani olmuştu...
Sabahleyin heyecanla uyanan Ebu Bekri Sıddık, hemen oradaki bir Yahudi âlimine gidip, rüyasını anlattı. O da dedi ki:
-Bu, karışık rüyalardandır, tabiri yapılamaz!..
Fakat bu söz onu tatmin etmemişti. Devamlı bu rüyanın tabirini düşünüyordu... Bir zaman sonra ticaret maksadıyla gittiği yerde, Rahip Bahira'ya rüyasını anlattı. Rüya, Bahira'nın çok dikkatini çekti. Ebu Bekri Sıddık'ın Kureyşli olduğunu öğrenince şöyle dedi:
-Mekke'de, yakınlarda bu kavimden, beklenen ahir zaman Peygamberi gelecektir. Sen, O hayatta iken Veziri, vefatından sonra da Halifesi olacaksın!
Ebu Bekri Sıddık ne yapacağını şaşırmış haldeyken, Rahip Bahira sözlerine şöyle devam etti:
-Şimdi sen hemen memleketine dön! Ona vahiy gelmeye başladığında, git herkesten önce iman et!
Ebu Bekri Sıddık bu tabiri kimseye anlatmadı. Peygamber efendimiz, tebliğe başlayınca sordu:
-Peygamberlerin, peygamber olduklarına dair delilleri vardır. Senin delilin nedir?
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
-Peygamberliğime delil, o rüyadır ki, bir Yahudi âliminden tabirini istedin. O âlim, "Karışık bir rüyadır, tabir edilemez" dedi. Sonra Rahip Bahira, doğru tabir etti. Ya Eba Bekr! Seni Allah'a ve Resulüne iman etmeye davet ederim.
Bunun üzerine hiç tereddüt etmeden Kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.
Hazret-i Ebu Bekir, çok merhametliydi. Kimsenin cehennemde yanmasını istemiyordu. Müslüman olur olmaz;
-Ya Resulallah, müsaade ederseniz, arkadaşlarımı da huzurunuza getireyim, onların da iman etmelerini, ebedi saadete kavuşmalarını istiyorum, diyerek arkadaşlarına koştu. Durumu anlattı. Onlar da iman ettiler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.