"Ayağa elem dikeni batmadıkça!.."

A -
A +
Hâcegi Emkenegi hazretleri, talebeleriyle dikenlik bir yerden geçiyorlardı. Bir talebesinin ayakları yalın idi. Ayağına hep diken batıyordu!..
Büyük velî Hâcegi Muhammed Emkenegi hazretleri, Silsile-i aliyyenin yirmi birincisidir. 1512 yılında Buhara'da doğdu. 1599'da vefat etti. Evliyanın büyüklerinden Derviş Muhammed hazretlerinin oğlu ve Muhammed Bâkibillah hazretlerinin hocasıdır...Bu mübarek zat, çok velî yetiştirdi. Bunların en meşhuru; kendisinden sonra halifesi olan Muhammed Bâkibillah'tır... Hâcegi hazretleri ona feyiz verip, yüksek faydalara kavuşturdu. Sonra Bâkibillah hazretlerine; "Sizin işiniz, Allahü teâlânın yardımı ve bu yüksek yolun büyüklerinin ruhlarının terbiyeleriyle tamam oldu. Tekrar Hindistan'a gitmeniz lazım. Çünkü bu Silsile-i aliyyenin, orada sizin sayenizde parlayacağını görüyorum. Bereket ve terbiyenizden çok istifade edip, büyük işler yapacak kimseler gelecek" buyurdu.Hâce Bâkibillah kendilerini bu işe layık görmediğinden, özür dilediyse de, ona istihare yapmasını emretti. Rüyasını hocasına anlattığı zaman, şu karşılığı aldı: "Derhal Hindistan'a gidiniz. Orada sizin bereketli nefeslerinizden bir aziz meydana gelecek, bütün dünya onun nuruyla dolacak. Hatta, siz de ondan nasibinizi alacaksınız."Hace Bâkibillah hazretleri, Hindistan'ın Serhend şehrine geldiği zaman kendisine; "Kutb'un etrafına geldin" diye ilham olundu. Bu kutub, İmam-ı Rabbani hazretleriydi. Demek ki, bu kıymetli tohum, Semerkand ve Buhara'dan getirilmiş, Hindistan toprağına ekilmiş oluyordu...Hâcegi Muhammed Emkenegi hazretleri, ömrünün sonlarına doğru sık sık şöyle söylerdi: "Ölümü hatırlar, gülemem asla/Bugün ne olacak bilemem asla/Maksadım Rabbime yakın olmaktır/Bundan başkasını istemem asla."Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri bir mektubunda Hâcegi Emkenegi hazretlerinden bahisle şöyle buyurmuştur: "Hâcegi Emkenegi, Hak âşıklarını gerçek sevgiliye kavuşturmak için sıkıntılara katlanarak ve zahiren kırıklık içerisinde senelerce rehberlik yaptı. Bir gün talebelerinin bir kısmı ile dikenlik bir yerden geçiyorlardı. Bir talebesinin ayakları yalın idi. Ayağına hep diken batıyordu. İçinden gizlice ah çekiyor ve ayağını da hocasının izinden ayırmıyor, takip ediyordu. Hocası Emkenegi hazretleri onun bu hâline iltifat edip, 'Kardeşim ayağa elem dikeni batmadıkça, murat gülü açılmaz' buyurdu. Bu söze talebe çok sevindi."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.