Ömer
bin Abdülazîz buyurdu ki: "Ahıretini dünya için satan, ahmaktır,
âhiretini başkasının dünyası için satan ise daha ahmaktır."Emevî halifelerinden Ömer bin Abdülazîz, gayet fazîletli, âlim, âdil ve eşine pek az rastlanan bir insandı. Müslim ve gayr-i müslim bütün tebasına çok âdil davranan Ömer bin Abdülazîz, Ehl-i Beyt'e çok saygı gösterir ve yardım ederdi.
Bir
gün etrafındakiler Ömer bin Abdülazîz'e; "İnsanların en ahmak olanı
kimdir?" diye sorunca, "Ahıretini dünya için satan, ahmaktır, âhiretini
başkasının dünyası için satan ise daha ahmaktır" buyurdu...
Hasetçiler
her zaman vardır. Ömer bin Abdülazîz hazretlerini de çekemeyenler
vardı. Dünyalık menfaatlerine mâni olduğu için, Halîfeyi öldürmeye karar
verdiler. Bin altın vererek kendi kölesine (hizmetçisine)
zehirlettiler.
Ömer bin Abdülazîz hazretleri zehirlendiğini anlayınca bu köleyi çağırıp dedi ki:
- Ben sana bugüne kadar hiçbir kötülük yapmadığım hâlde bunu bana niçin yaptın, doğruyu söylersen seni affedeceğim.- Bana bin altın vermek sureti ile bu ihaneti yaptırdılar.
- O altınları getir seni affedeyim.Köle
altınları getirdi. Yaptığına pişman olduğunu söyleyerek çok gözyaşı
döktü. Ömer bin Abdülazîz hazretleri, altınları beyt'ül mala (devletin
hazinesine) bağışladı. Köleyi de affetti.
Hasta hâlindeyken kayınbirâderi ziyâretine geldi. Halîfenin gömleğini biraz kirlenmiş görünce, kız kardeşine:- Gömleğini yıkayınız, dedi.Dışarı çıkıp tekrar geldiğinde gömleğin yıkanmamış olduğunu görünce, kızıp:- Ben size gömleğini yıkayın demiştim, niçin yıkamadınız, dedi.
Halkının
hayat standardını çok yükselttiği için, zekât verilecek kimsenin
bulunmadığı bir ülkenin halîfesi olan Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin
hanımı ibret verici şu sözü söyledi:
- Vallahi üzerindekinden başka elbisesi yok ki, onu giydireyim de sırtındakini yıkayalım.Dünyada son anlarını yaşarken, yakınları dediler ki:- Çocuklarına Beyt-ül-maldan bir şeyler bırakmak için vasiyette bulunmayacak mısın?Onlara şöyle buyurdu:
-
Çocuklarım şu iki tip insandan biri olacaktır. Ya iyi, sâlih bir insan
veya şerrinden korkulan kötü bir insan. Sâlih bir insan olurlarsa, A'raf
sûresinin 196. âyet-i kerîmesi yetişir. Burada, meâlen, "Ey Resûlüm!
Müşriklere de ki, size karşı benim yardımcım, Kur'ân-ı kerîmi indiren
Allahtır ve O, bütün sâlihlere de yardımcıdır" buyuruluyor. Şâyet kötü
insan olurlarsa, o takdirde onları, günah işlemeleri için güçlendiremem,
günahlarına ortak olamam!..