Aslandan kurtaran bir lokma ekmek!..

A -
A +
Saliha bir kadın, çıkınına birazcık ekmek alıp, yanında küçük çocuğuyla ormana oduna gidiyordu. Karşılarına ihtiyar bir kimse çıkıp "Çok açım. Ne olur bana bir lokma ekmek ver!" dedi.   Allahü teâlânın rızasına kavuşmak niyetiyle, muhtaçları, fakirleri ve yetimleri gözetmek ne güzel bir haslettir... Mal, insanın sevdiği şeylerdendir. Cenab-ı Hak, insanı mal ile imtihan ederek buyuruyor ki: 

(Eğer ebeveyniniz, çocuklarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz alışveriş, hoşlandığınız evler, size, Allahtan ve Resulünden, Allah yolundaki cihaddan daha sevgili ise, Rabbin azabını bekleyiniz!) [Tevbe/24]

Şeytan, insana hayır hasenat yaptırmak istemez. O melun istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!) 

(Allahü teâlâ, bazı kullarına çok nimet vermiştir. Bunları, kullarına faydalı olması için yaratmıştır. Bu nimetleri Allahın kullarına dağıtırlarsa, nimetleri azalmaz. Eğer bu nimetler onlara ulaştırılmazsa, Allahü teâlâ, o nimetleri bunlardan alır, başkalarına verir.)

Dünya geçicidir. Şu üç günlük dünyanın malı, parası insanı aldatmamalıdır. Bu mallar, daha önce başkalarının idi. İnsan öldükten sonra yine başkalarının olacaktır. Bunun için zenginler bu malların sadece vekilleri, bekçileri olduklarını akıllarından çıkarmamalıdır. Veren el, alan elden üstündür... Büyüklerimiz "Sadaka belayı defeder" buyurmuşlardır...

           ***

Herkes tarafından sevilen saliha bir kadın vardı. Fakirdi ancak yine de çok cömertti. Bu kadıncağız bir gün çıkınına birazcık ekmek alıp, küçük çocuğuyla birlikte ormana oduna gidiyordu. Karşılarına ihtiyar bir kimse çıkıp dedi ki:
- Çok fakirim ve açım. Ne olur bana bir lokma yiyecek ver!

Kadın, yanında bulunan bir parça ekmeği ona verdi.

İhtiyar, duâlar ederek oradan ayrıldı... Kadın ormanda odun toplamakla meşgul olduğu sırada, bir aslan gelip çocuğunu kaptığı gibi kaçırdı. Kadın, çocuğunun feryadını duyunca, hemen oraya koştu. Fakat, elinden bir şey gelmiyordu. Çaresizce dövünüp dururken bir de ne görsün! Çocuk ağlayarak kendisine doğru geliyordu. Kadıncağız sevinçle çocuğuna sarıldı. Bu esnada şöyle bir ses duydu:

“Kendi ihtiyacın olduğu hâlde, o muhtaç sahibi ihtiyara verdiğin bir lokma ekmek sebebiyle çocuğun kurtuldu.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.