"Muhakkak ki öfke bir köz parçasıdır!"

A -
A +
Meymun bin Mihran’ın akıllı, ilim sahibi bir hizmetçisi vardı. Bir gün sofraya yemek getirirken ayağı kaydı, çorbayı bunun üstüne döktü. Meymun, onu cezalandırmak istedi!..
 
İnsanların çoğunun başına ne gelmiş ise, hep öfke sebebiyle gelmiştir. Bir anlık öfke, insanın dünya ve ahiretini karartmaya yetmiştir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
"Muhakkak ki, öfke, bir köz parçasıdır. Sizin hanginiz bu köz parçasının kendisinde hâsıl olduğunu görürse, eğer o anda ayakta ise otursun, oturmakta ise yatsın!"
İnsan öfkelendiği zaman, karar vermemelidir. Bu hâldeyken verilen karar sağlıklı olmaz. Halife Ömer bin Abdülaziz, öfkelendiği bir şahsa şöyle dedi:
- Eğer beni öfkelendirmemiş olsaydın, seni mutlaka cezalandırırdım! Şimdi adaleti gözetemem diye seni cezalandırmıyorum.
Yine başka bir gün Ömer bin Abdülaziz, etrafa zarar veren bir sarhoş gördü. Onu yakalattırıp cezalandırmak istedi. Fakat sarhoş, ileri geri konuşarak halifeye sövdü. Bunun üzerine halife, onu cezalandırmaktan vazgeçti. Kendisine sarhoşu cezalandırmaktan niçin vazgeçtiği sorulunca, şu cevabı verdi:
- O, bana küfretmekle beni öfkelendirdi. Eğer bunun üzerine, ben onu cezalandırmış olsaydım, bunu öfkemden dolayı yapmış olacaktım. Hâlbuki, onu Allahü teâlânın emrine muhalif bir fiili işlediği için cezalandırmam gerekir...
Allahü teâlâ, Kur’an-ı keriminde buyurdu ki:
"Cennet ve Allahın mağfireti, gerek darlık ve gerekse bolluk hâllerinde yedirip-içirenler ve öfkelenince öfkesini yenenler için hazırlandı."
      ***
Tabiîn'in büyüklerinden olan hadis ve fıkıh âlimi Meymun bin Mihran hazretlerinin akıllı, ilim sahibi bir kölesi (hizmetçi) vardı. Bir gün sofraya yemek getirirken ayağı kaydı, çorbayı bunun üstüne döktü. Meymun, çok öfkelendi. Fakat hizmetçi kendisine şöyle dedi:
- Benim kıymetli efendim, Allahın, “Öfkelenince öfkelerini yutanlar...” kelâmı ile amel et!
Hizmetçinin bu hatırlatması karşısında, Meymun, “Onunla amel ettim” dedi ve öfkesini yendi.
Fakat hizmetçi hemen peşinden, "Âyetin ondan sonraki, 'İnsanları affedenler...' kısmıyla da amel etmelisin!" dedi.
Bunun üzerine, “Onunla da amel ettim” diyerek, affettiğini bildirdi.
Hizmetçi bu sefer de, daha sonraki, “Allah iyilik edenleri sever” kısmıyla da amel etmesini söyleyerek, efendisinin, ayrıca kendisine bir de iyilik yapmasını istedi.
Meymun onu da yaptı ve kölesine dedi ki:               
- Sana iyilik de ettim. Haydi, bundan böyle Allah rızası için hürsün, serbestsin!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.