“O, cennet gençlerinin efendisi, seyyididir…”

A -
A +
Hazret-i Hüseyin hep babasının yanında idi. Babası şehit olunca, Medine'ye geldi. Yezîd'e biat etmedi. Kufeliler kendisini çağırıp halife yapmak istedi. Ve...
 
Bugün, 10 Muharrem... Resûlullah efendimizin torunu Hazret-i Hüseyin'in (radıyallahü teâlâ anh) Kerbela'da şehid edilişinin yıl dönümüdür... 
Hazret-i Hüseyin, Resulullahın torunu, Hazret-i Ali'nin ikinci oğludur. Hüseyin adını, Resulullah efendimiz verdi. 
Resulullah efendimiz, Hazret-i Hüseyin doğduğu zaman, kulağına;
(O, cennet gençlerinin efendisi, seyyididir) diye seslenmişti.
Bir gün Peygamber efendimiz, Hüseyin'i sağ dizine oğlu İbrahim'i sol dizine aldı. Cebrail aleyhisselam gelip;
"Hak teâlâ, bu ikisinden birini alacaktır. Sen birini seç" dedi. (Eğer Hüseyin vefat ederse, benim canım yandığı gibi, Ali'nin ve Fatıma'nın da canları yanar. Eğer İbrahim giderse, en çok ben üzülürüm. Üzüntümü, onların üzüntüsüne tercih ediyorum) buyurdu. Üç gün sonra oğlu İbrahim vefat etti. Resulullah, Hüseyin yanına geldiğinde onu öpüp;
(Selamet ve saadet o kimseye ki, oğlum İbrahim'i ona feda ettim) buyurdu.
Hazret-i Hasan ve kardeşi Hazret-i Hüseyin Ehl-i beytin gözbebekleri, Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Fatıma, Cennet hatunlarının üstünü, Hasan ve Hüseyin de Cennet gençlerinin yüksekleridir.)
Peki, Hazreti Hüseyin gibi kıymetli bir zat nasıl ve niye şehid edildi?.. Muteber kitaplarda bu hususta buyuruluyor ki:
Hazret-i Hüseyin hep babasının yanında idi. Babası şehit olunca, Medine'ye geldi. Yezîd'e biat etmedi. Kufeliler kendisini çağırıp halife yapmak istedi. Kardeşi Muhammed bin Hanefiyye, İbni Ömer, İbni Abbas ve daha nice Eshab-ı kiram mâni oldular ise de, kabul etmeyip yetmişiki kişi ile Mekke'den Irak'a yola çıktı...
Irak Valisi Ubeydullah bin Ziyad, Ömer bin Sâd kumandasında bir ordu gönderdi. Ömer, geri dönmesini bildirdi ise de, İmam kabul etmeyip harp etti. Muharremin onuncu günü (H. 61) Kerbela'da şehit oldu. Yezîd bunu duyunca, çok üzüldü. "Allah İbni Mercane'ye (ibni Ziyad'a) lanet eylesin! Hüseyin'in isteklerini kabul etmeyip de onu şehit ettirdi. Böylece beni kötü tanıttı" dedi...
          ***
Yezid'in yaptıklarını hiçbir Müslüman savunmaz. Hiç kimse onu temize çıkartmaya çalışmaz. Fakat ölçüyü de muhafaza eder. Sevgide düşmanlıkta Resulullahın, birinci emaneti olan Kur'an-ı kerimin dışına çıkamaz...
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
"Evet, alçak Yezit, inatçı ve fasık idi. Ona da lanet edilmemesi Ehl-i sünnetin, kâfir bile olsa, bir kişiye lanete izin vermediği içindir. Ancak kâfir olarak öldüğü bilinen kimseye lanet etmek caizdir. 'Allahü tealayı ve Onun Resulünü incitenlere Allah lanet etsin' demek caizdir..."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.