"Kim, Müslüman bir kardeşini çekiştirirse!"

A -
A +

"Murdar bir eti yemekten tiksindiğiniz gibi, gıybet de etmeyiniz, Müslüman kardeşinizi çekiştirmeyiniz. Zîrâ, şüphesiz, kim Müslüman kardeşini çekiştirirse onun etini yemiş olur..."

 
 
Gıybet, din kardeşinin, işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Yâni belli bir müminin ayıbını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur... Gıybet etmenin keffâreti ise üzülmek, tövbe etmek ve onunla helâlleşmektir. Affetmezse, onu övmeli, sevdiğini bildirmeli, yalvarmalı, gönlünü almalıdır. Helâl etmezse hak yine onundur. Pişmân olmadan helâlleşmek, riyâ olur, ayrı bir günâh olur...
             ***
Resûl aleyhisselâm, bir sefer oldu mu, varlıklı her iki kişinin yanında, daha az varlık sâhibi bir kişi verirdi. Bunlar, gerek yiyecek bakımından, gerekse silâh ve sâir savaş malzemesi bakımından o bir kişiyi takviye ederler, buna karşılık o da onların bazı hizmetlerini görürlerdi... Yine bir sefer esnasında Selmân-ı Farisî hazretlerini varlık sâhibi iki kişinin yanına vermişti. Hazret-i Selmân, onların yiyeceklerinden yiyor, buna karşılık bâzı hizmetlerini görüveriyordu... Bir gün bir yere kondular. Yemek hazırlama işini Selmân yapmaktaydı. Fakat o gün için bir şey hazırlanmamıştı. Ona;
-Resûlûllaha git! Bize biraz katık versin, dediler.
Selmân-ı Farisî hazretleri gitti. Biraz uzaklaşınca öteki iki arkadaşından biri onun hakkında şöyle dedi:
-Eğer Selmân su almak için dolu bir kuyuya inmiş olsa onu kurutur!..
Diğer taraftan, Peygamber aleyhisselâmın çadırına varıp arkadaşlarının istediğini kendisine arz eden Selmân-ı Farisî hazretlerine Resûl aleyhisselâm şöyle dedi:
-Git arkadaşlarına "Siz katığınızı yemişsiniz" de!
Hazret-i Selmân geri döndü. Resûlullahın sözünü arkadaşlarına anlattı. Buna şaşan arkadaşları hemen Resûlullaha geldiler ve;
-Yâ Resûlallah, biz katık yemedik! dediler.
Resûl aleyhisselâm da onların bu sözüne karşılık;
-Ben, yediğiniz etin kırmızılığını ağızlarınızda görüyorum, buyurdu.
Bu söz, onları büsbütün şaşırttı. İkisi birden;
-Bizim yanımızda katık olarak bir şey yok. Bugün et de yemiş değiliz, diye cevap verdiler.
Peygamber efendimiz onlara hitâben buyurdu ki:
-Siz, kardeşinizi arkasından çekiştirdiniz!..
Daha sonra onlara sordu:
-Murdar bir eti, leşi yemek ister misiniz?
Onlar "hayır" deyince, onlara buyurdu ki:
- Murdar bir eti yemekten tiksindiğiniz gibi, gıybet de etmeyiniz, Müslüman kardeşinizi çekiştirmeyiniz. Zîrâ, şüphesiz, kim Müslüman kardeşini çekiştirirse onun etini yemiş olur...
Allahü teala, çok kolay düşülen bu günahtan cümlemizi muhafaza eylesin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.