Genç yaşta tövbe edenlerin değeri...

A -
A +
Şah-ı Nakşibend hazretleri buyurdu ki: "Allahü tealanın rızasına kavuşmak için, genç yaşta tövbe eden, namaz kılan bir gencin ayağında bir kıl olmayı isterdim."   Âdem aleyhisselâmdan beri, bütün peygamberlerin bildirdikleri, îmân aynıydı. Yâni inanılacak şeyler aynıydı. Bunlarda hiçbir değişiklik olmamıştı. Îmânda değişiklik olmaz. Fakat, ibâdetlerde farklılıklar olmuştur. İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan beri, namaz vardı, namaz kılınırdı. Ancak, bugünkü gibi beş vakit değildi. Bazı ümmetler, sadece sabah namazı kılıyordu. Bazı ümmetler de sadece öğle namazı... Bu ümmete Mi'râc gecesinde beş vakit olarak farz edildi... Âhırette ilk, namaz sorulacaktır. Kişi eğer, namazın hesabını verebilirse, diğer ibâdetler ondan sonra sorulacaktır. Yâni bir bakıma namaz barajdır. Barajı aşabilenler diğer ibâdetlerden hesaba çekilecektir. Namaz dinin direğidir. Her kim, namazını, devam üzere ve ilmihâl kitaplarında bildirildiği gibi, eksiksiz olarak edâ ederse, yâni kılarsa İslâm binasını dikmiş, yıkılmaktan kurtarmış olur. Yine her kim ki namazını kılmaz veya aksatırsa, dinini yıkmış olur.  Şah-ı Nakşibend Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretleri buyurdu ki: "Allahü tealanın rızasına kavuşmak için, genç yaşta tövbe eden, namaz kılan bir gencin ayağında bir kıl olmayı isterdim."  Namaz, îmândan sonra en üstün ibâdettir. Namaz kılmak, îmânın şartı değil ise de, namazın farz olduğuna inanmak, îmânın şartıdır. Namaz kılmayana îmânsız denilemez. Ancak, namaz kılmayanın da îmânını muhafaza etmesi çok zordur... Namazı bile bile kılmayıp, kazâ etmeyi düşünmeyen ve bunun için azap çekeceğinden korkmayan kimsenin, îmânının gideceği kıymetli kitaplarda, yazılıdır... Bu ibadetin sosyal yönden de birçok faydası vardır... Namaz kılmak, Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünerek, O'nun karşısında kendi küçüklüğünü anlamaktır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Her gün beş kerre, Rabbinin huzurunda olduğuna niyyet eden kimsenin kalbi ihlâs ile dolar. Namazda yapılması emrolunan her hareket, kalbe ve bedene faydalar sağlamaktadır. Câmilerde cemâ'at ile namaz kılmak, Müslümanların kalblerini birbirlerine bağlar. Birbirlerinin kardeşleri olduklarını anlarlar. Büyükler, küçüklere merhametli olur. Küçükler de, büyüklere saygılı olur. Zenginler fakîrlere yardımcı olur. Sağlamlar, hastaları, câmide göremeyince, evlerinde ararlar. (Din kardeşinin yardımına koşanın, yardımcısı Allahtır) hadîs-i şerîfindeki müjdeye kavuşmak için yarış ederler.  Peygamber efendimiz her gün beş vakit namazı cemâatle kılmış, harplerde ve savaşların en şiddetli zamanlarında bile, bu vazifeyi yapmıştır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.