Şâh Şücâ hazretlerinin güzel ve ihlaslı kızı...

A -
A +
Şâh Şücâ’nın evlenme çağına gelmiş güzel ve ihlaslı bir bir kızı vardı. Kirman valileri ona talipti. Şah onlardan üç gün mühlet istedi…
    Şâh Şücâ Kirmânî hazretleri, büyük velîlerdendir. Künyesi "Ebü’l-Fevâris"tir. Kirman pâdişâhının oğlu olup zamânının büyüğü, hakikat yolunun önderi idi. Firâseti keskindi. İşi evliyâyı bulup, onunla sohbet etmekti. Ebû Türâb Nahşebî, Ebû Hafs, Ebû Ubeyd Busrî ve Yahyâ bin Muâz gibi âlimlerle sohbet etmiştir... Bu mübarek zat, güzel ahlâkı ve hikmetli sözleriyle insanlara hep hayrı tavsiye etti. Hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki: “Gözünü harama bakmadan, nefsini isteklerinden koruyup, kalbini devamlı murâkabe, bedenini sünnete uygun amellerle süsleyenin firâsetinde hiç hatâ olmaz.” “Evliyâyı sevmekten daha kıymetli ibâdet olamaz. Evliyâyı sevmek, Allahü teâlâyı sevmeye yol açar. Allahü teâlâyı seveni Allahü teâlâ da sever.”         *** Şâh Şücâ Kirmânî hazretlerinin, evlenme çağına gelmiş güzel ve ihlaslı bir kızı vardı. Kirman valileri ona talipti. Şah onlardan üç gün mühlet istedi. Bu üç gün içinde camileri dolaşıyordu. Nihayet bir gün huşû içinde, çok güzel namaz kılan bir genç gördü. Namazı bitinceye kadar onu seyretti. Sonra yanına gidip: -"Ey genç, evli misin?" diye sordu.  Genç; -"Hayır" deyince ona; -"Kur'ân-ı kerim okuyan, takva sahibi ve güzel bir kızla evlenmek ister misin?" dedi. Genç; -"Bana kim kızını verir ki, dünyada üç dirhemden başka hiçbir şeyim yok" dedi. -"Ben veririm. Bu üç gümüşün biri ile ekmek, biri ile katık, biri ile güzel koku satın al" dedi. Şah Şüca, nihayetinde kızını o genç ile evlendirdi. Gelin kız, o fakir gencin evine girdiğinde, bir kuru ekmek parçası gördü. -"Bu nedir?" diye sorunca genç; -"Senin nasibindir. Yarın sabah yemen için ayırmıştım" dedi. Şah'ın kızı hemen kapıya yöneldi. Evet, babasının evine doğru gitmeye hazırlanıyordu. Bunu fark eden genç şöyle söylendi: - "Ah! Ben bir Şah kızının benimle bir ömür yaşayamayacağını biliyordum zaten!.." Kızcağız bu sözleri işitince; -"Ben senin fakirliğine bir şey demiyorum!.. Sen akşamdan sabahın ekmeğini hazırlıyorsun, ben ise babama şaşıyorum, bunca senedir yanındayım bana 'seni haramlardan kaçan, dünyayı hiç düşünmeyen biriyle evlendireceğim' derdi. Bugün öyle birine verdi ki Rabbine itimat etmiyor, rahat içinde bulunmuyor. Bu evde 'ya ben kalırım ya bu ekmek!' Artık kararını ver" dedi. Bu sözlerden çok etkilenen genç, böyle takva sahibi bir kızla evlendiği için şükretti. O ekmeği de hemen kapı komşusu bir fakire verip geldi. Şahın kızıyla mesut bir hayat sürdü...  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.