İş yerimde mobbing uyguluyorlar neler yapabilirim?

"Merhaba Feridun Ağabey, -İsmi bizde mahfuz- bir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde Diş Tabibi olarak çalışıyorum. Bana mobbing uyguluyorlar, eziyorlar; çare olarak neler yapabilirim?” diyor Diş Tabibi Z.Ş.

Mobbing kavramı, İngilizce “mob” kökünden geliyor. TDK da mobbing kelimesinin karşılığı olarak  “bezdiri” demiş. Hani bizim “canımdan bezdiriyorlar” dedikleri şey. "İş yerlerinde, okullarda vb. topluluk içinde belirli bir kişiyi hedef alıp çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” girişimi olarak tanımlamış.

Bu konuda Gazi Üniversitesi Mobing Birimi tarafından yayınlanan bir açıklamada "psikolojik yıldırmaya maruz kalan çalışanın, mobbing uygulayan kişiye taciz edici söz ve davranışlarını durdurmasını açıkça söylemesi ve bu konuşmayı yaparken gerekirse şahitlik edebilecek bir kişinin şahit olmasını sağlaması; çalıştığı kurum yetkilileri ile bu durumu paylaşması, yaşadığı olayları, verilen anlamsız emirleri ve uygulamaları yazılı olarak istemesi, durumu bağlı olduğu -varsa sendika veya iş yeri temsilcisine ya da sendika yönetimine bildirmesi; hem yardımcı olması hem de delil oluşturması bakımından gerekiyorsa tıbbi ve psikolojik yardım alması faydalı olacaktır” diyor. 

Evet Mobbing insanın ruhunu acıtıyor, hatta travma oluşturuyor: Bu durumu kimseyle paylaşamayanlar ise kendi kendilerine kurdukları için konuyu daha da büyütüyorlar. Bu konuda yasa çıkması filan elbette önemlidir ama burada esas çözüm mobbinge maruz kaldığını söyleyen kimsenin esas kendi kendisiyle konuşması ve anlaşmasıdır. Burada en önemli şifre şudur:

“Ben kimseden önemli olmayabilirim, ama kimse de benden önemli değildir.”

"Korkusuz Korkak" filmindeki Kemal Sunal’ın kaybedecek bir şeyi olmadığını düşündüğü andan sonra değişmesi ve kendine türlü çeşit mobbing uygulayan memur, amir, ev sahibi vs. gibi kimselerin ona karşı birdenbire nasıl da değişiverdikleri, mobbing altında ezilmekte olanın ruh hâline enteresan ve tipik bir örnektir. Bütün bunlara ilaveten bu konuda psikolojik yardım alınabileceği gibi esas iyi bir iletişim uzmanından davranış, beden dili, yazılı ve sözlü iletişimin avantaj ve dezavantajları gibi konularda bilgi almak da yararlı olacaktır.

 

 

 

Değerli Feridun Ağabey, bu konuyu 24.10.2016 tarihinde detaylı bir dilekçe ile Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına müracaat ettim, sonuç çıkmadı. Size güveniyorum. Bu derdimizi yayınlayın. ‘Değerli UKOME yöneticileri, Süleymanpaşa ilçesinin trafik sorunlarıyla ilgilenmemekle birlikte servis güzergâhlarında trafik karmakarışıktır. UKOME hiçbir servis aracına yardımcı olamamakta, Muratlı Caddesinden hastane üzerinde TESKİ binasına kadar yolun âdeta durak olmasına kimse bir çözüm üretmemektedir. Sağ ve solda bulunan ceplerden servis araçları istifade edememektedir.’ Gazeteniz aracılığıyla konunun UKOME’e iletilmesini talep ediyorum. Saygılarımla.

 

 

 

“Feridun Ağabey, 19.11.2016 tarihinde Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesine muayene için gittim. Vakit girmiş olduğundan dolayı da cuma namazı için mescidi sordum. Tahmin ettiğim gibi bodrum katındaydı. Tarif üzerine asansör ile bodrum kata indim, ama çok şaşırdım. Etrafta insan yoktu. Hatta mescidin yerine soracak insan bile yoktu. Duvarlar kaba bir sıva ile kaplanmış badana bile yapılmamıştı. Labirent gibi ürkütücü bir yerdeydim. Buraya geceleyin vakit namazı için inilse daha ürkütücü olur. Neticede mescide buldum. Dar bir kapıdan girilen mescit depodan bozma, idareten hatta def-i bela cinsinden; yeterli ayakkabılığı bile olmayan, utanç verici izbe bir köşe idi. Çok üzüldüm. Nedense hâlâ mahalle baskısını yenemedik. Kurumlarda mescitleri morg yanında, kimsenin göremeyeceği yerlere yapıyoruz. En ön safta olması gereken başhekim, müdür ve yöneticiler korkularından namazlarını iptal etmekteler. Bu hastanenin başhekimi yok mu? İzmir Sağlık Müdürü yok mu? Sağlık Bakanımız yok mu? Bu muhteremler acaba her gün binlerce kişiye hizmet veren bu kuruluşun mescidini merak etmediler mi? Hastane bahçesine küçük bir cami yapılsa isteyen vakit ve cuma namazlarını kılsa çok mu ayıp olur?  Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın, Belediye Başkanlığından takip ettiğim, oy verdiğim bir lider olarak bu ayıptan haberdar edilmesini istiyorum.”